14 Aralık Pazartesi sabahından herkese merhaba! Bu yayınla birlikte yıl sonuna üç Novus İş Dünyası bülteni uzaklıktayız…
Haftanın başlıkları:
☕ Starbucks: Rota yeniden oluşturuldu
🏨 Airbnb: Misafirperverlik endüstrisinin otelsiz lideri
🌐 İnternet karbon ayak izi
PERAKENDE & TÜKETİCİ
Starbucks: Rota yeniden oluşturuldu
İrem Özbay
Starbucks, koronavirüs salgını nedeniyle bu yıl milyarlarca dolar kaybetti. Ancak şirket, değişen tüketim alışkanlıklarına uyum sağlayarak çizdiği yeni rotayla hızlı bir büyüme öngörüyor.
Dünya koronavirüs aşılarını dağıtmaya hazırlanırken, ABD merkezli kahve dükkanları zinciri Starbucks da 2022′ye kadar güçlü bir toparlanma için kolları sıvadı. İki yılda bir yapılan yatırımcı toplantısında şirket, müşterilerini yeniden kazanmak için çizdiği yol haritasını sundu.
Toparlanma zamanı:
Starbucks’ın en büyük iki pazarı olan ABD ve Çin’deki satışları beklenenden daha hızlı toparlanıyor. 27 Eylül’de sona eren mali yılın dördüncü çeyreğinde, şirketin satışları ABD’de geçen yılın aynı dönemine oranla yalnızca %9 ve Çin’de ise yalnızca %3 düştü. 2021 mali yılında Starbucks, mağaza satışlarında yıllık %18 ile %23 büyüme öngörüyor. 119 milyar dolarlık piyasa değerine sahip Starbucks’ın hisseleri, salı günkü 101,21 dolarlık piyasa kapanışıyla bugüne kadar %15 arttı. Hisse, Covid-19 aşısıyla ilgili olumlu haberlerle yükseldi ve geçen hafta tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 102,94 dolara ulaştı. 2022 mali yılına kadar kahve zinciri %20′den fazla büyüme hedefliyor. Starbucks, 2023 ve 2024′te, hisse başına %10 ile %12 oranında artışla uzun vadeli büyüme hedeflerine ulaşmayı bekliyor. 2030 yılına kadar dünya çapında 55 bin mağaza sayısına ulaşması beklenen kahve zinciri, bunu pandemi ile birlikte değişen tüketim alışkanlıklarına uyum sağlayarak yapacak.
Yeni çözümler:
Starbucks ABD ve Kanada’da düşük performans gösteren yaklaşık 800 mağazasını kapatmaya hazırlanıyor. Şu anda, yaklaşık 33 bin mağaza ayak izine sahip olan şirketin yeni lokasyon ve konseptlerle müşterilerinin karşısına çıkarak gücünü artırması bekleniyor. Kahve devi, yeni şubeleri için ise salgın verilerine göre planlarını yapıyor. Bu yüzden Çin’in yeni mağaza açmak için kilit pazar olması bekleniyor. ABD ve birçok Avrupa ülkesinin aksine Çin, havalar soğudukça yeni Covid vakalarında önemli bir artıştan kaçınmayı başardı. Starbucks’ın ülkedeki mağaza satışlarının ilk çeyrekte olumluya dönmesi bekleniyor. Öte yandan şirket yeni şubelerinin birçoğunda farklı bir konsepte yönelecek. Şirket öncelikli hedefini oturma alanı olmayan, arabaya servis mağaza formatını artırmak olarak belirledi. Daha fazla lokasyon eklemek, kahve devinin yeni müşterilere ulaşmasına yardımcı olacak çünkü kahve için küresel pazarın 2023 yılına kadar 450 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Öte yandan:
Franchising sisteminin de Starbucks için daha fazla büyüme sağlayabileceği düşünülüyor. Kanada, İngiltere, Japonya, Avusturya ve İsviçre pazarlarını franchise alanlara satmanın 4 milyar dolar nakit anlamına gelebileceği tahmin ediliyor. Franchising sistemi, şirketin bu pazarlardaki genel ve idari harcamalarının dış kaynaklara temin edilmesi anlamına geliyor.
TEKNOLOJİ & TELEKOM
Airbnb: Misafirperverlik endüstrisinin otelsiz lideri
Sinan Lahur
Airbnb, perşembe günü NASDAQ’ta halka arz edildi ve gün içinde %113 değerlenerek 2020’yi rekorla kapattı.
Pandemi döneminde hepimizin uçak biletleri ve otel rezervasyonları iptal oldu. Sınırların teker teker kapanmasıyla yurt içinde dahi seyahat edemez olduk. İlk dalganın ardından dünyada turizm anlamında biraz hareketlilik yaşansa da vaka sayılarının artmasıyla sektör yeniden sekteye uğradı. Kuşkusuz biz tüketicilerden ayrı olarak turizm sektörü bileşenleri en büyük yarayı aldı. 63,4 milyonu Asya–Pasifik’te olmak üzere seyahat ve turizm sektöründe 2020’de toplamda 100,8 milyon işten çıkarma olduğu ifade ediliyor. Amerika Otelcilik ve Konaklama Birliği de otellerin %71’nin devlet desteği olmadan ayakta kalamayacağını açıklamıştı. McKinsey raporuna göre ABD’deki oteller, bu yıl oda başı cirolarının neredeyse %60’ını kaybettiler. Sezonluk olarak gelirinin büyük kısmını turizmden sağlayan Türkiye’de ise turist sayısı %99 azaldı. Sektör tam anlamıyla can çekişirken, AirBnb halka arz edildi… Hisse başına 68 dolar değer biçilen şirketin hisseleri daha ilk gününde 146 dolara yükseldi.
Ne olmuştu?
Airbnb’nin halka arz planları mart ayına dayanmaktaydı. Ancak sektörün pandemi nedeniyle durma noktasına gelmesi Airbnb’nin planlarını durdurdu. Şirket aynı dönemde çalışanlarının %25’ini de işten çıkardı. 2019 yılında da şirket 35 milyar dolar değerlemeye sahipti. Bu değerleme ise 2020 yılında şirketin tahvil ihracı nedeniyle yarıya kadar düşmüştü. Ve şirketin değeri 18 milyar dolar civarındaydı.
Halka arzda ne oldu?
İlk önce hisse başına 44 ve 50 dolar arası değişen bir değer biçilmişti. Son olarak hisse başına 56 – 60 dolarlık değerleme öngörülmüştü. Ancak Perşembe günü Amerika Birleşik Devletleri’nin teknoloji şirketlerinin borsasında (NASDAQ) durum çok farklı gelişti. 68 dolarından satışa sunulan hisseler gün içinde %113 değer kazanarak 145 dolar seviyesine ulaştı. Aynı gün 165 dolar seviyesini gören hisse en son 144’ten günü kapattı. Halka arz sonucunda şirket 3,5 milyar dolar değerinde 51,5 milyon hisse sattı ve 50 milyar dolara yakın değerlemeye ulaştı.
Geçtiğimiz hafta da yemek teslimatı girişimi, olan DoorDash halka arz edilmiş ve ilk günde hisseleri %86 değer kazanmıştı. AirBnb, DoorDash ve Snowflake başta olmak üzere 2020’de ABD, 150 milyar dolar değerinde halk arza sahne olarak tarihi bir rekora imza attı.
Sonuç:
Pandemi nedeniyle en büyük darbeyi turizm sektörü almış olsa da teknoloji şirketlerinin günümüz ekonomisini şekillendirdiği bir gerçek. Airbnb’nin kendi oteli bulunmamakta fakat, konaklama hizmeti sunma noktasında dünyanın en değerli şirketi. Covid-19 aşısının umut vermesi ve teknoloji şirketlerine talebin artacak olması karşısında, başka halka arzları görmemiz oldukça olası…
YEŞİL
İnternet karbon ayak izi
Kaan Can Yıldırım
Bugün “öylesine” kaç Google araması yaptınız? Ya da sırf iletişim seçeneklerinizi değiştirmeye üşendiğiniz için asla açmayacağınız kaç e-posta aldınız?
Baştan uyaralım:
Eğer bu soruları düşünürken aklınıza bolca örnek geliyorsa okuyacaklarınız biraz canınızı sıkabilir. CO2GLE projesi kapsamında yapılan hesaplamalara göre bir Google araması yaklaşık 10 gram CO2 (karbondioksit) salınımına sebep oluyor. Saniyede yaklaşık 88 bin Google araması yapıldığı düşünüldüğünde yalnızca bu arama faaliyetleri sebebiyle saniyede 880 kg CO2 atmosfere salınıyor. Yani siz bu yazıyı okumaya başladığınızdan beri bir şehirlerarası otobüs ağırlığında CO2 çoktan atmosfere salındı bile…
Google’ın, 2009’da bir aramanın 0,2 gram sera gazı salınımına yol açtığı ve bunun ortalama bir arabanın 1 kilometrede sebep olacağı salınımın binde birine denk olduğunu açıkladığını da ekleyerek Google üzerindeki tartışmaları burada bir kenara bırakabiliriz. Zira internet kullanımımız Google’la sınırlı değil. İnternet kullanımından salınan sera gazının neredeyse küresel havacılık sektörünün salınıma denk şekilde toplam salınımın %3.7’sini oluşturduğu tahmin ediliyor. Uçak yerine trenle seyahat çağrılarının ne kadar yoğun olduğunu düşünürsek internete bağlı karbon ayak izimizi küçültmenin de ne kadar önemli olduğu anlayabiliriz.
Peki ne yapabiliriz?
Cevap çok basit ve bir o kadar da zor: Alışkanlıklarımızı değiştirmek. İnternet üzerindeki her tık, her beğeni, her gönderi, kısacası bir noktadan diğerine veri aktarımını gerektiren her hareketimiz karbon ayak izimize büyütüyor. Örneğin ortalama içerikte bir e-posta 4 gram CO2 salınımına sebep oluyor. Fotoğraf ya da video gibi görsel içeriklere sahip bir sitede geçirdiğimiz her saniye ise 0,2 gram CO2 salınımı yaratıyoruz. “E internete mi girmeyelim o zaman?” dediğinizi duyar gibiyiz. Maalesef bu da bir çözüm değil. Zira örneğin e-posta olarak 4 gram CO2 karşılığında gönderdiğimiz bir metni normal posta yoluyla göndermeye kalktığımızda yaklaşık 30 gram salınımı göze almamız gerekiyor.
İnternetten karbon ayak izimizi azaltmak için bazı küçük ama etkili öneriler:
-
E-posta alışkanlıklarımızı değiştirerek aldığımız ve gönderdiğimiz ileti sayısını azaltabiliriz. Örneğin artık açıp içine bile bakmadığımız e-postalar gönderen abonelikleri sonlandırarak ya da aktarılan veri boyutunda ciddi artışlara sebep olan görsel formatındaki e-posta imzalarımızı yazı formatına çevirerek kişisel bazda ciddi bir tasarruf sağlayabiliriz. Bunun yanında “tümünü yanıtla” özelliğini kullanırken de iki kez düşünmekte fayda var.
-
İnternet aramalarımızı azaltmak da başka bir etkili yöntem. Bunun için gereksiz aramalardan kaçınabilir ya da internet üzerinden sürekli kullandığımız bilgi ve belgeleri cihazlarımıza kaydederek bu verinin her seferinde tekrar tekrar taşınmasının önüne geçebiliriz. Örneğin sık sık ihtiyaç duyduğumuz isimleri, adresleri, telefon numaralarını veya metinleri, internet kullanmadan ulaşabileceğimiz yöntemlerle saklayabiliriz.
-
Her şeyde olduğu gibi elektronik cihazlarımızda da cihazların kullanım ömrünü uzatmak en önemli adımlardan birisi. Edinburgh Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmaya göre bir bilgisayar ve ekranının 4 yıl yerine 6 yıl boyunca kullanılmasıyla yaklaşık 190 kg CO2 salınımının önüne geçebiliriz. Cihaz ömürlerinin uzatılmasıyla ilgili son gelişmeleri öğrenmek için “Tamir Hakkı” üzerine yazdığımız en son yazımızı okuyabilirsiniz.
Öneriler elbette arttırılabilir. Bize kalırsa burada kilit nokta tek bir aktivitenin sebep olduğu salınımı ya da kişisel karbon ayak izimizi küçümsemeden iklim değişikliğiyle mücadele için elimizden geleni yapmak. Zira milyonlarca insanın sunacağı bu küçük katkılar bile bir kartopu gibi büyüyerek anlamlı bir değişiklik yaratacaktır.
GELİŞMELER
İlaç devi AstraZeneca, ABD merkezli biyoteknoloji grubu Alexion’u 39 milyar dolar karşılığında satın alacak. Bu hamlenin Covid-19 salgını başladığından beri sektör içinde gerçekleşen en büyük satın alma olduğunu belirtelim.
SoftBank, ABD merkezli robotik grubu Boston Dynamics’i Hyundai’ye satıyor. Fakat Japonya merkezli yatırım şirketi, %20’lik hisseyi bir iştiraki aracılığıyla elinde tutacak.
- Gerisi: SoftBank, robotik grubunu Google’dan satın aldığında takvimler 2017’yi gösteriyordu. Şirket, Japonya merkezli bir diğer robotik şirketi Schaft’ı da aynı yıl satın almıştı. Ne diyebiliriz? Zaman çabuk geçiyor…
Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci’nin BioNTech’i ile ABD merkezli ilaç devi Pfizer’in Covid-19 aşısı, FDA’nın Danışma Kurulu’ndan geçer not aldı.
- Nedir? ABD’nin Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) Danışma Kurulu, 17’ye karşı dört oyla aşının, ülkede 16 yaş ve üzeri kişilerde kullanılmasını onayladı. Bu karar FDA için bir tavsiye niteliği taşıyor olsa da Daire’nin genellikle kurulun aldığı kararlara uyduğu biliniyor.
Almanya merkezli havacılık devi Lufthansa, yıl sonuna kadar 29 bin personelini işten çıkaracak.
-
Nedir? Bild am Sonntag gazetesi, Lufthansa’nın Almanya dışında 20 bin kişiyi işten çıkaracağını, ayrıca 7 bin 500 kişiyi istihdam eden LSG ikram birimini satarak toplam personelini 109 bine düşüreceğini bildirdi.
ÖNERİLER
SPONSORUMUZ:
Yetenekli tasarımcılar tarafından hazırlanan şablonlarıyla Elio; fotoğraflarınızı Instagram hikâyelerinizde en “havalı” şekliyle paylaşabilmenizi sağlar. Kullanıcılar, uygulama aracılığıyla fotoğraflarını tek tıkla template’e yerleştirip hikâyesinde paylaşabilir.