Her yaz olduğu gibi bu yaz da uluslararası politikanın rotası G7 toplantısında çizilmeye devam ediyor. Almanya, ABD, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada olmak üzere yedi ülkeden ve Avrupa Birliği’nin temsilcilerinden oluşan grup, bu yıl Boris Johnson’ın ev sahipliğinde 11-13 Haziran 2021’de Cornwall bölgesinde toplanıyor. Zor geçen bir yılın ardından çeşitli konuların tartışıldığı bu zirve, önümüzdeki yıllarda daha da tartışılması muhtemel konulara dair bir çok ipucu sunuyor.
Eğleniyor gibi mi durmaya çalışıyorsunuz?
Seremoniler ve fotoğraf çekimleri sırasında zoraki anların ortaya çıktığı bir gerçek. Bu, dünyanın en önemli ülkelerinin bazılarını yönetiyor olsanız da değişmiyor. 47. G7 Zirvesi’nin açılış töreni sırasında da yedi ülkenin liderinin yanı sıra AB’yi temsilen AB yönetiminin de bulunduğu fotoğrafın zorlama durduğunu fark eden Kraliçe II. Elizabeth, ülkesinin başbakanı Boris Johnson’a “Şu anda eğleniyor gibi mi görünmeniz lazım?” şeklinde takıldı. Bu espri sonrası liderlerin gülümsediği ve ortamın yumuşadığı fark edildi.
İlkler ve Sonlar
Bu G7; kimi liderler için bir ilk olurken, bazıları için ise bir sonu temsil ediyor.Zirve, Almanya Şansolyesi koltuğunda 15 yıldır oturan Angela Merkel’in katılacağı son G7 Zirvesi. Ayrıca bu zirve: Japonya Başbakanı Yoshihide Suga, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte ve ABD Başkanı Joe Biden’ın da katıldıkları ilk G7 zirvesi olma özelliğini taşıyor. Bir ilk ise Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson’dan: Geçtiğimiz hafta Carrie (Symonds) Johnson ile dünya evine giren Boris Johnson, zirveye eşiyle katıldı. Bu sayede Boris Johnson, ülkesinin demokrasi tarihinde görevi sırasında evlenen ilk başbakan olma sıfatını da elde etmiş oldu.
Neler Konuşuldu?
Bu önemli zirve sonrası liderler, üzerinde anlaştıkları konuları her zaman olduğu gibi Zirve bitiminde beraber yayımladıkları bildiriyle taçlandırdı. 47. G7 Zirvesinin ardından yayımlanan bildiride dikkat çeken unsurlar şu şekilde:
- Sağlık: 2021 yılı içinde G7 ülkeleri tarafından başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere tüm dünyaya 1 milyar COVID-19 aşısı hibe edilecek. Grup, bu tür bir felaketin bir daha yaşanmaması için işbirliği ve AR-GE yatırımı yapacak – aşı ve test kitlerinin üretiminin bir daha aksamaması için özel önlem alınacak.
- Ekonomi: Durgunluk bitiyor. Grup, gelecek dönemlerde sadece pandeminin yaralarını sarmaktan öteye geçeceğini beyan etti. Hedef ise yeni iş olanakları yaratmak, büyümeyi hızlandırmak ve altyapı yatırımlarını güçlendirmek. Altyapı yatırımlarının özellikle ABD Başkanı Biden tarafından önemsendiği biliniyor.
- Vergi: Geçtiğimiz haftalarda değerlendirilme sürecinde olan uluslararası asgari kurumlar vergisi, G7 ülkeleri tarafından %15 üzerinden tartışılması kabul edildi.
- Değerler: Cinsiyet eşitliğinin önemine özellikle vurgu yapan bildiri: G7 ülkelerinin dünyada demokrasi ve eşitlik adına çalışmalar ve yatırımlar yapmaya devam edeceğini duyurdu.
Bildiri aynı zamanda liderlerin Çin’in Kuşak-Yol Projesine alternatif ortak bir program ortaya koyması açısından da önemli. İlk kez Trump döneminde ABD-Japonya-Avustralya ortaklığında Mavi Nokta İnisiyatifi ile ortaya çıkan bu proje, bu sefer G7 ülkelerinin katılımıyla Yeniden, Daha İyisini Yap (Build Back Better) altyapı projesi ile desteklenecek. Build Back Better sloganının geçtiğimiz yılda Joe Biden, Boris Johnson ve Birleşmiş Milletler tarafından kullanıldığını belirtmekte fayda var.
Çin’den söz açılmışken
Liderlerin 11-13 Haziran 2021 tarihleri arasında gerçekleştirdikleri zirve sonrası yayımlanan ortak bildiri ABD’nin sert Çin politikalarının bir zaferi olarak değerlendirilebilir. Zira her ne kadar ABD’nin Çin’e dair endişelerini Kore, Japonya gibi Asya ülkeleri paylaşsa da AB ülkelerinin yakın geçmişe kadar farklı bir rota izlemeye çalıştıkları biliniyor. Fakat bir süredir AB ve Çin arasında da yükselen gerilim, G7 Bildirisine de yansımış gibi. Bildirinin özellikle 49. Maddesi Çin’in Uygur Türkleri, Hong-Kong ve Tayvan konusunda ortaya koyduğu tutumu sert bir biçimde eleştiriyor. Bildiri aynı zamanda bir G7 dosyasının ilk kez “Tayvan” kelimesini içermesi yönünden de önemli. Son günlerde komplo teorisyenlerinin iddalarından ziyade bilim insanları ve uluslararası organizasyonlarından duymaya başladığımız bir konu da bildiride ele alındı: Grup, COVID-19 virüsünün nasıl yayıldığına dair bağımsız ve efektif ikinci bir araştırma daha yapılması gerektiğini bildirdi.
Çin, bu bildiriyi aynı saatlerde Londra Büyükelçisi aracılığıyla kınadı. G7 ülkelerinin kendi iç işlerine bakması gerektiğini belirten Çin, bu ülkelerin sinsi ve acımasız olduklarını belirtirken bu kadar az sayıda ülkenin tüm dünyada söz sahibi olamayacağınının da altını çizdi.
Toplantı sonrası dikkat edilmesi gereken gelişmeler:
- 16 Haziran 2021 tarihinde gerçekleşecek olan Biden – Putin görüşmesinin oldukça gergin geçmesi bekleniyor. Biden yönetiminin, Rusya’ya karşı daha ortodoks politikalar izlediği ve dış politika stratejilerini Trump döneminde olduğu gibi tümden Çin’e doğru kaydırmadığı biliniyor. Geçtiğimiz aylarda Biden’ın Putin’e “katil” demesi tırmanan gerilim, 16 Haziran tarihinde gerekleşecek olan görüşmeye de yansayacak gibi. Zira taraflar, 2018’de gerçekleşen ikili basın toplantısının aksine, ayrı ayrı basın toplantıları vereceklerini şimdiden açıkladı bile.
- Türkiye için bugün gerçekleşen NATO Zirvesi kritik önem taşıyor. Erdoğan ile aralarında bir süredir soğuk rüzgarlar esen Biden’ın görüşmesi ilgi odağı olacak. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere çeşitli Türk yetkililerinin Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık yetkilileri ile de görüşecekleri biliniyor.
