18 Ocak’tan herkese merhaba!
Manşetler;
🗞️Facebook’dan Türkiye’ye temsilci
🗞️Mesut Özil İstanbul’da
🗞️Alexei Navalny tutuklandı
İyi akşamlar!
TÜRKİYE’DEN GELİŞMELER
Demirören Grubu bünyesinde faaliyet gösteren YMT Şans BV, Azerbaycan devletine ait piyango şirketi Azerlotereya’yı işletecek.
- Gerisi: Demirören, yıllık 9 milyar 320 milyon liralık asgari hasılat taahhüdüyle 2019’da İtalya merkezli ortağı Sisal ile Milli Piyangoyu işletme hakkını da kazanmıştı…
Facebook, Türkiye’ye temsilci atama kararı aldı.
- Detay: Facebook grubunun açıklamasında, “Yasadan etkilenen diğer bazı şirketler gibi, yeni düzenlemeler doğrultusunda Türkiye’de temsilci olarak bir tüzel kişilik atama sürecini başlatmaya karar verdik.” ifadeleri kullanıldı.
- Ayrıca: Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Twitter paylaşımına göre sosyal iş ağı platformu LinkedIn, Türkiye’ye temsilcisi atayacak.
Fenerbahçe’nin transfer görüşmelerine başladığı Mesut Özil, İstanbul’a geldi.
- Detay: Fenerbahçe’nin Mesut Özil hamlesi, tüm dünyada yankı buldu. Futbol tarihinin en iyi teknik direktörlerinden biri olarak kabul edilen Arsene Wenger, “Ocak ayının en iyi transferi” dedi.
- Başka başka: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştükten sonra Almanya Milli Takımı ile arası bozulan Özil, Almanya formasını bir daha giymeyeceğini açıklamıştı. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ise transfer hakkında “Umarım mutlu olur.” dedi. İddiaya göre ise Almanya Futbol Federasyonu, Özil’e uzlaşma mektubu gönderdi.
DÜNYADAN GELİŞMELER
Rusya’da muhalif politikacı Alexei Navalny, Moskova’ya döner dönmez 30 günlük hapis cezasına çarptırıldı. AB cephesinde ise Moskova’ya yaptırım sesleri yükseliyor…
- Neler oluyor? Geçtiğimiz aylarda Kremlin tarafından zehirlendiği iddia edilen Navalny, Almanya’da tedavi görüyordu. Devlet Başkanı Vladimir Putin ise iddiaları reddetmiş ancak istihbaratın muhalif politikacıyı izlediğini onaylamıştı. Pazar günü Almanya’dan Rusya’ya dönen Navalny, havalimanında tutuklandı.
2020’nin son çeyreğinde Çin ekonomisi %6,5 büyüdü. Diğer büyük ekonomilerin performanslarını gölgede bırakan Çin, 2018’den beri en başarılı çeyreklik büyüme performansını yakaladı.
Almanya’da Hristiyan Demokrat Parti’nin yeni lideri Armin Laschet oldu. Politika ve üslup bakımından emekliliğe ayrılacak Şansölye Angela Merkel’e benzetilen Laschet; Avrupa Birliği entegrasyonu, Çin ve Rusya ile yakınlaşmayı savunan taraflar için iyi haber olarak düşünülebilir…
İsrail Sağlık Bakanlığı, Pfizer- BioNTech aşısını yaptıran 13 kişinin yüz felci geçirdiğini belirtti. İlgili kişilere iyileşmelerinin ardından ikinci doz aşının vurulacağı açıklandı.
Fransa’daki Müslüman dernek federasyonları Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un talep ettiği “ilkeler beyannamesi”nde uzlaştı.
- Detay: Fransa İslam Konseyi’nin kamuoyuna açıkladığı beyannameye göre İslam dininin siyasi amaçlar doğrultusunda kullanılmasının reddedildiği belirtilerek, kadın-erkek eşitliğine inanıldığı açıklandı.
İKLİM
Yıldönümü: Paris Antlaşması
Müge Çakan
Nedir?
12 Aralık 2015’te Fransa’nın Paris kentinde imzalanıp aynı adı alan Paris Antlaşması, 196 katılımcı ülkenin (Donald Trump başkanlığında ABD antlaşmadan çekilmeden önce) iklim değişikliğini durdurmak için kendi kendilerine ilan ettikleri, kısmi hukuki bağlayıcılığı bulunan hedeflerden oluşuyor. Bu hedefler küresel ısınmayı sanayileşme öncesine kıyasla 2℃’nin altında tutmak için verilmişti. Bütün devletleri o dönemde küresel bir amaç uğruna birleştiren antlaşmanın geçtiğimiz günlerde 5. yıldönümü kutlandı. Paris Anlaşması 5 yıllık döngüsel kararlarla güncellendiği için 2020 senesi devletlerin daha azimli kararlar açıklamaları için özel bir önem arz ediyordu, fakat koronavirüsü sebebiyle uluslararası iklim konferansı 2021 Kasımına kaldı.
Bu ertelemelerin etkisiyle 2020’de birçok ülke kararlarını ve hedeflerini ne yazık ki güncellemedi. Elbette, 2025 hedeflerine dair farklı ülkelerden, özellikle Çin ve Avrupa Birliği, sözler de geldi. İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında bu ülkelerin odak noktası olmasının çeşitli sebepleri var. Öncelikle, bu ülkeler mutlak salınımları en yüksek ülkeler arasındalar. İkinci olarak, sanayi devriminin sonucunda özellikle Avrupalı devletler tarihsel bir avantaj sahibi oldu. Zamanında sanayinin olanaklarını umarsızca kullanarak zenginleşen Avrupalı devletlerle günümüzde sosyo ekonomik olarak gelişmekte olan devletlerin benzer seviyede iklim hedefleri koymaları beklenemez. Fakat yine de, ülkelerin verdikleri bu sözlerin Paris Anlaşmasının hedeflerine ne kadar uygun olduğu bir tartışma konusu. Ülkeler ilan ettikleri hedefleri eksiksiz yerine getirseler bile 2,7 ℃’lik sıcaklık artışının kaçınılmaz olduğu açıklandı. Haliyle iklim aktivistleri Paris Antlaşmasının yararını sorgulamaya başladılar..
Peki küresel ısınma 2℃’yi aşarsa ne olur?
Akla gelen ilk yanıtlardan biri buzulların erimesi. Bu, buzullarda yaşayan canlıların habitat kaybından ötürü soylarının tükenmesinin yanında deniz seviyesinin yükselmesine de sebep olur. Buzul tabakalarının aynı zamanda güneş ışınlarının büyük çoğunluğunu geri yansıttıkları için küresel ısınmayı yavaşlatıcı etkileri vardır. Öte yandan okyanuslar ise güneş ışınları soğurarak ısıyı hapseder. Dolayısıyla buzul kütlesi azalıp okyanus yüzey alanı arttığında dünya daha kolay ısınabilir hale gelecektir. Dahası küresel ısınma nedeniyle donmuş toprakların (permafrost) da çözülmesi içerisinde hapsolmuş metan ve karbondioksit gazlarının atmosfere yayılmasına sebep olup küresel ısınmayı daha da tetikleyecektir. Bu küçük örnekte bile görülebileceği üzere dünyaki narin bir dengenin bozulması bile insanlığa zarar verebilecek bir zincir tepkimeye sebep olabilir.
İklim değişikliğinin yaratacağı diğer sorunlar ise denizlerdeki asitlik seviyesinin artışı, hem denizlerde hem karada biyo-çeşitliliğin azalması, insanların besin zincirinin tehlikeye girmesi ve bazı alanların yükselen sular altında kalmasıdır. Bu problemler halihazırda küçük ölçekte baş göstermeye başladılar ama bilim insanlarının asıl korkusu küresel ısınmanın belli bir eşiğe ulaştıktan sonra artık geri dönülemez bir yola girebilecek olması. Bu tehlikeler karşısında Paris Antlaşmasının ne kadar yeterli olup olmadığına ise herkes kendi karar verebilir.