Almanya “Süper Seçim Yılına” girerken Almanya şansölyesi Angela Merkel’in partisi Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) geçtiğimiz hafta içerisinde oldukça önemli bir seçim gerçekleştirdi. Partinin yeni başkanı Kuzey Ren-Vestfalya eyaleti başbakanı Armin Laschet oldu.
Süper Seçim Yılı kapsamında Almanya’da altı eyalet meclisi ve federal meclis seçimi olmak yedi seçim gerçekleşecek. Federal meclis seçiminin aynı zamanda şansölye seçimini de beraberinde getirdiğini belirtmekte fayda var. Daha önce pandemi sebebiyle gerçekleştirilemeyen parti başkanlığı seçimi yaklaşık bir yıl gecikmeli olarak geçtiğimiz hafta sonunda gerçekleştirildi. 1001 delegeden 992’sinin dijital ortamda oy kullandığı ilk turda hiçbir aday mutlak çoğunluğu elde edemedi. İkinci turda ise Laschet, rakibi Friedrich Merz’i yaklaşık 60 oy farkla geçerek seçimin galibi oldu. Bu seçim ayrıca tamamen dijital ortamda gerçekleştirilmiş olması itibariyle de parti açısından ayrıca bir öneme sahip. Dijital ortamda yapılan seçimin posta yoluyla kullanılan oylarla teyit edilmesi sonucunda parti tarafından bugün yapılan açıklamaya göre ise Laschet 980 oydan 796’sını alarak partinin %83,35’i tarafından onaylanmış oldu. Bu fark partinin Laschet’e desteğini ve parti içi birliğin bir yansıması olarak yorumlandı. Parti, süper seçim yılı öncesinde Laschet’e ihtiyaç duyacağı desteği böylece göstermiş oldu: CDU süper seçim yılını Armin Laschet önderliğinde karşılıyor.
Kimdir?
59 yaşındaki politikacı hukuk diplomasını aldıktan sonra gazetecilik eğitimini tamamladı. 1979 yılından beri CDU üyesi ve şimdiye kadar federal meclis üyeliği, eyalet meclisi üyeliği, eyalet başbakanlığı gibi önemli konumlarda görev aldı. Laschet, beyanları ve Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde entegrasyon bakanı olarak görev yaptığı dönemdeki yaklaşımları sebebiyle “Türk Armin” lakabıyla da tanınıyor. CDU ile yakın ilişki içerisinde olan Değerler Birliği (die Werteunion) daha önce Laschet’e karşı partinin kendi içerisinde harekete geçmesi gerektiği, Laschet’in şansölye olma şansını çoktan kaybettiği gibi söylemlerle tepki göstermişti.
Beklentiler
“Türk Armin” lakabının bir iltifat olarak kullanılmadığını söylememize gerek yok. Muhafazakâr olarak konumlandırabileceğimiz CDU içerisinde birliği sağlaması ve desteğini arttırması Laschet’in ilk olarak girişmesi gereken işlerden birisi olarak değerlendiriliyor. Zira Laschet’in selefi Merkel’in şu anki pozisyonu sebebiyle herkesin aklında aynı soru var aslında: Laschet Merkel’den sonraki şansölye olabilecek mi? Laschet’in başkanlık koltuğuna oturmasıyla şansölye adaylığı konuşulmaya başladı bile. Öte yandan Der Spiegel tarafından yapılan bir ankete göre ise Almanların yalnızca %34’ü Laschet’in parti başkanlığına seçilmesini iyi bir karar olarak değerlendiriyor.
Ocak ayı başında Laschet ve CDU üyesi Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn tarafından Merkel sonrası döneme ilişkin olarak yayınlanan parti programına inceleyerek Laschet dönemi için tahminlerde bulunmak mümkün. #teamLaschetSpahn etiketiyle paylaşılan programda 10 ana başlık yer alıyor. Bu plana göre Laschet’in odak noktasını dijitalleşme ve çağa ayak uydurma oluşturuyor diyebiliriz.
Bu kapsamda Laschet’in planlarından birisi “adının hakkını veren” bir Dijitalleşme Bakanlığı oluşturmak. Yeni başkanın hâlihazırda başbakanlık yaptığı Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde şu an böyle bir bakanlık bulunuyor. Programda dijitalleşme adına ayrıca kişisel verilerin korunması, kamu idarelerinin dijitalleştirilmesi, blockchain ve 5G çalışmaları gibi farklı alanlara ilişkin planlamalar bulunuyor.
Programda dikkat çeken bir diğer husus da start-upların güçlendirilmesi ve teşvik edilmesi yoluyla ekonomik ve teknolojik alanlarda gelişim sağlama hedefi. Bu kapsamda start-uplara yönelik devlet teşvikleri başta olmak üzere farklı planlamalar programda yer alıyor.
Angela Merkel’in şansölye olarak görev yaptığı 16 yılın sonunda makamından ayrılacağı 2021 süper seçim yılında Armin Laschet önderliğindeki CDU’nun ne kadar başarılı olacağı merak konusu. Öte yandan 4 dönem üst üste görev yapan ve pandemi sürecindeki çalışmalarının da etkisiyle seçmenlerin %74’ünün onayını alan Merkel’in gölgesinde kalmamak adın Laschet’in çok çabalaması gerektiği kesin.