Türkiye’nin en güncel çevre sorunlarından biri, hiç şüphesiz ki, susuzluk. Her ne kadar son günlerde ülke genelinde doğaya nefes aldıran yağışlar gerçekleşmiş olsa da artan kuraklık ve yeraltı sularındaki kayda değer düşüş, birtakım önlemler alınmasını zorunlu kılıyor. Bireysel olarak evlerimizde su tasarrufu yapmamızı sağlayabilecek oldukça basit yöntemlerden biri ise yağmur suyu hasadı.
-
Nedir? Normal koşullarda yağmur sularının yalnızca %30’u yeraltı kaynaklarına eklenirken %70’lik kısımından buharlaşma veya tuzlu sulara karışması sebebiyle faydalanılamıyor. Bu düşük verimi arttırmanın en kolay yöntemlerinden biri yağmur suyunu hasat etmek. Yağmur suyu hasadı, çatı ve yüzeylerden akan yağmur sularının toplanarak depolarda biriktirilmesiyle endüstriyel ya da evsel tüketim ihtiyacının karşılanmasıdır. Bu sistemlerde yağmur suyu çatılardan ya da zeminden toplanıyor, içindeki büyük parçalar filtrelendikten sonra oluk sistemleri ile toprak altında ya da üstünde konumlandırılmış depolara iletiliyor ve ardından evlere ya da işletmelere pompalanıyor.
Hasat edilen yağmur suları genellikle bahçe sulaması, tuvalet rezervuarları, çamaşır ve araç yıkama gibi ihtiyaçlara yönelik kullanılıyor. Ayrıca gerekli arıtma ve dezenfeksiyon işlemleri yapılırsa yağmur sularını içmek bile mümkün.
-
Maliyetler: 2018’de yapılan bir çalışmaya göre Türkiye’de bahçeli bir evin çatısından toplanan yağmur suyu, o evin yıllık ortalama su ihtiyacının yaklaşık %50’sini karşılayabiliyor. Yine 2018 verileri uyarınca maliyeti 3500 TL olan bir sistem yıllık 350 TL su tasarrufu sağlayarak 10 yılda kendini geri ödeyebiliyor.
-
Küresel görünüm: Özellikle son yıllarda birçok ülkede yağmur suyu hasadının yaygınlaşması için yasal zorunluluklar, teşvikler ve muafiyetler geliştirilmiş. Örneğin Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de, 100 m²’den büyük çatıya, Japonya’da ise 30.000 m²’den büyük toplam alana sahip binalarda yağmur suyu toplama sistemi kullanılması zorunlu tutulmuş. Almanya’da halihazırda 1,5 milyonu aşkın yağmur suyu hasadı sistemi kurulmuş ve devlet ev sahiplerine sistem başına 1.200 avroya kadar teşvik veriyor. Birleşik Krallık’ta da yağmur suyu hasadı sisteminin kurulduğu ilk yıl %100 vergi indirimi sağlanmakta.
Sonuç
Dünya’da ve Türkiye’de giderek daha büyük bir tehdit oluşturmaya başlayan kuraklık sorununa karşı bireysel olarak da alınabilecek en basit ve görece ucuz önlemlerin başında yağmur suyu hasadı geliyor. Bu yöntem, evsel tüketim ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayarak hem su tasarrufu yapmamızı hem de doğayı korumamızı sağlıyor. Öte yandan henüz Türkiye’de yeteri kadar yaygın olmayan bu yöntemin dünyadaki örnekleri gibi yasal düzenlemeler ve teşvikler eşliğinde yaygınlaşması, toplum tarafından da daha fazla benimsenmesi gerekiyor.