24 Şubat’tan herkese merhaba!
Manşetler;
🏫 Galatasaray Üniversitesi
🥖 Halk ekmek polemiği
🏌️ Tiger Woods
Keyifli okumalar!
TÜRKİYE’DEN GELİŞMELER
Aselsan, Çimsa, Doğuş Otomotiv ve Sabancı Holding’in dördüncü çeyrek finansal sonuçları:
Askeri gemi imal eden Türkiye merkezli tersanelerin ortaklaşa kurduğu TAIS, Hindistan donanması için beş gemiyi kapsayan 2,3 milyar dolarlık ihaleyi kaptı. İhalenin 45 bin tonluk beş filo destek tankeri üretimini kapsadığını belirtelim.
Galatasaray Üniversitesi akademisyenleri, yabancı uyruklu öğretim üyelerine Türkçe bilme şartı getiren kararın iptalini istedi.
- Gerisi: Yükseköğretim Kurulu, Galatasaray Üniversitesi’ndeki Fransız öğretim üyelerine çalışma izni için B2 seviye Türkçe şartı getirdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Ekmek Üreticileri Derneği’nin İBB’ye ait 1 liraya ekmek satan Halk Ekmek büfelerini haksız rekabet yarattığı gerekçesi ile şikayet etmesine tepki gösterdi.
- Ne dedi? “İstanbul’da üretilen ekmeğin %6’sı Halk Ekmek tarafından üretiliyor. %94’ü hâlâ fırınlar tarafından üretiliyor. %6 için bu kadar gürültü koparmanın arkasında ne yazık ki başka şeyler hissediyorum.”
DÜNYADAN GELİŞMELER
Birleşik Krallık Kraliçesi II. Elizabeth’in İskoçya’daki Glamis Kale’sinde yaşayan kuzeni Strathmore ve Kinghorne Kontu Simon Bowes-Lyon, 26 yaşındaki bir kadına cinsel tacizde bulunduğu için 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Covid-19 Aşıları Küresel Erişim Programı (COVAX) kapsamında 600 bin doz AstraZeneca-Oxford aşısı Gana’ya ulaştı. Ülkede toplamda 81 bin vaka görüldüğünü ve 584 kişinin hayatını kaybettiği belirtelim.
Birleşik Krallık, hava sahasını Boeing 777 modelli uçaklara geçici olarak kapatacağını açıkladı.
-
Gerisi: ABD Federal Havacılık İdaresi, United Airlines’tan Boeing 777 tipi uçakla ilgili soruşturma başlatılmasını istedi. Gerekçe ise geçtiğimiz günlerde Colorado eyaletinden kalkış yapan uçağın arızalanarak acil iniş yapması. United Airlines da bahis konusu uçakların kullanımını geçici olarak durdurdu…
ABD’li ünlü golf sporcusu Tiger Woods, Kaliforniya’da geçirdiği trafik kazası sonrası hastaneye kaldırıldı ve ameliyata alındı. Woods’un kazayı “ucuz atlattığı” açıklandı.
-
Açıklama: Olay yerine ilk gelen ekibin memuru Carlos Gonzalez, “Bay Woods’un bu durumdan canlı çıktığı için çok şanslı olduğunu söylemeliyim” dedi. Woods’un ekibinin yaptığı açıklamada ise ”Tiger Woods sağ bacak bileğinden cerrahi operasyon geçirdi. Sağlık durumu iyiye gidiyor. UCLA Tıp Merkezi’ndeki sağlık personeline ve Los Angeles polis teşkilatına teşekkür ederiz” ifadelerine yer verildi.
VERİ
Bulutu temiz tutmak
Egehan Asad
Teknolojinin günümüz uygulamalarında kendine fazlasıyla yer bulan bulut teknolojileri, her geçen gün büyüyen bir endüstri haline geldi. Çoğu işin yapılma hızını artıran ve aynı zamanda ucuzlatan bulut teknolojisinin çok konuşulmayan bir olumsuz etkisi var, karbon ayak izi. Terminolojik olarak çevresel etki konusunda yanıltıcı bir isme sahip olan bulut teknolojisi, cihazların kablosuz bir şekilde bağlandığı görünmez bir merkeze işaret etse de teknik olarak bu tabi ki mümkün değil. Fiziksel olarak belli alanlara konuşlanmış altyapılara sahip olan bulut sistemi, işlem görevine bağlı olarak bir tenis sahasının 40 katı büyüklüğünde bir alanda yer alan bilgisayar sunucularından da oluşabiliyor.
Etkinin çapı
The Shift Project’in yaptığı araştırmaya göre, bir cihazın bulut teknolojisiyle olan etkileşiminin karbon emisyonuna yansımasını hesaplamak mümkün. Fosil yakıtların işlemden geçmesi sonucu oluşan elektriği tüketen üç ayaklı bağlantıyı ele alan araştırma topluluğu; şarj olan bir telefonun, yine elektriğe bağlı olan bir internet sağlayıcısına erişimi sonrası bağlandığı internette yükleyeceği dosyaların veri merkezinde saklanmasını kapsayan bir hesaplama yaptı. Bu hesaplamaya göre araştırma, telefondan veri merkezine kadar gelişen sürecin gelecek yılın sera gazı salınımının %4’ünü kapsadığını keşfetti. Aynı modele; artan nüfus, donanım kullanımı ve veri depolaması dahil edildiğinde sürecin etkisinin, 2040 yılında sera gazı salınımının %14’lük dilimine denk düşeceği tahmin ediliyor. Bunlara ek olarak, bilgisayarlar tarafından da bağlanılan veri merkezlerinin toplam sayısı 2012 yılında 500.000 iken günümüzde 8 milyonu geçmiş durumda. Instagram, Snapchat, Whatsapp ve Google gibi aklınıza gelebilecek birçok teknolojik ürün bir şekilde bulut teknolojisi kullanıyor.
Çözüm arayışı
2018 yılında Microsoft, artan veri merkezi kullanımının getireceği potansiyel sorunları çözmek adına bir deney yapmaya karar verdi. Bu deneyde deniz altına bir veri merkezi konumlandırıldı. Kapasitesinde 864 sunucu ve 27.6 petabyte depolama alanı bulunan veri merkezi, okyanusun 37 metre derinliğine gömüldü. Microsoft’un Natick ismini verdiği bu projede amaç, işlevselliğini koruyan bir veri merkezinin daha verimli enerji kullanımına erişmesiydi. Deney sonuçlarının başarılı olduğunu belirten ekip; yer yüzündeki veri merkezlerinin havadaki nem ve oksijen sebebiyle aşınmaya uğradığını ve düzenli bir sıcaklık kontrol sistemine ihtiyaç duyduğunu, su altında ise bu durumun daha verimli yürüdüğünü aktardı. Enerji tüketimi ve yönetimi konusunda verimlilik arayışında yaşanabilecek en büyük sorunlardan olan işlevsellik de olumlu sonuçlar verdi. Su altında konumlanan merkez, yer üstünde konumlanan bir veri merkezine göre sekiz kat daha az bağlantı hatası verdi. Natick ekibinin sıradaki planı ise sunucuların işlev süresinin tamamladığında kolayca kaldırılıp, geri dönüştürülmesi.
Endüstrinin odağı
Otomotiv endüstrisinde yaşanan elektrikli araba devriminin geçirdiği sancılı süreci yaşamasına gerek kalmayacak gibi duran teknoloji endüstrisi, sürdürülebilirlik ve çevre alanında lityum piller temelinde henüz yeterli adımları atmamış olsa da bulut teknolojisi konusunda daha duyarlı. Microsoft’un su altı veri merkezinin sonuçlarını açıkladığı aynı gün Google Blog’da paylaşılan gönderide şirket CEO’su Sundar Pichai, Google’ın herkes için temiz bir gelecek planı doğrultusunda tüm veri merkezleri ve kampüsler için 7/24 karbon içermeyen sürdürülebilir enerji kullanımı hedefi koyduklarını belirtti. 2030 yılına kadar Google olarak hedeflerini gerçekleştireceklerini söyleyen Pichai, bu hedefi aynı zamanda şirketin en zorlu mücadelelerinden biri olarak tanımladı.
Bir başka teknoloji devi Amazon da geçtiğimiz salı günü yaptığı açıklamada şirketin karbon ayak izinin geçen yıla göre %15 arttığını, bunun sebebinin de Covid-19 salgını sonrası artan satış trafiği olduğunu duyurdu. Şirketin açıkladığı verilere göre çevrim içi alışverişin dünyaya zararı geçtiğimiz yıl 51,17 milyon ton karbon salınımı olurken bu miktar 13 kömür temelli enerji santralinin bir yıl boyunca yapacağı salınıma denk düşüyor. Yatırımcıların ve çalışanların ısrarcı tutumu sayesinde şirket tarihinde ilk kez yayımlanan karbon ayak izi raporu, Amazon’u bu konuda hamle yapmaya da zorlamış oldu. Amazon yayımladığı rapor sonrası çevreye olan etkilerini en kısa sürede azaltacaklarını belirtirken, çözüm odağını güneş panelleri olarak belirledi. Bu doğrultuda Amazon, 2025 yılında tüketilen enerjinin %100’ünü güneş panellerinden elde edileceğini açıkladı.
Neler olabilir?
Bir hafta içerisinde teknoloji dünyasının önde gelen şirketlerinin ardı ardına duyurduğu sürdürülebilirlik kararları etkileyici dursa da artan ihtiyaçlar doğrultusunda artan bir enerji tüketimi olacağı kaçınılmaz. Şirketlerin bulut teknolojisi gibi sistemleri tamamen çevreye etkisiz hale getirmesi de günümüz bilimine göre mümkün değil. Bu noktada şirketlerin attığı adımlar umut verirken, dünyanın teknoloji devrimi başlangıcında tıpkı sanayi devriminde olduğu gibi yüksek karbon emisyonu değerlerine ulaşması da muhtemel duruyor.
ÖNERİLER
Atelier Satsuma, zamansız ve heyecan uyandıran seramik objelerle mekanınıza yeni bir dokunuş getiriyor. Özenle el işçiliğiyle boyanan her bir mini-koleksiyonda kendinizden bir parça bulabilirsiniz. Her bir obje tek stokla sınırlı olsa da tasarımcılarımız, sizler için sipariş üzerine de üretim yapıyor. Dilerseniz Atelier Satsuma’ya Instagram üzerinden göz atabilirsiniz!