Dünyanın en büyük yiyecek ve içecek üreticilerinden biri olan Nestle, 17 Şubat 2021 tarihinde Kuzey Amerika’daki bazı su üretim tesislerini 4,3 milyar dolara sattığını açıkladı.
Nestle
Çikolatalarından aşina olduğumuz Nestle 19. yüzyılın başında İsviçre’de kuruluyor. Öncelikle süt ve bebek maması ürünleri satmaya başlayan şirket, şu anda 2014’ten beri dünyanın en büyük yiyecek şirketlerinden birisi. Dondurmadan evcil hayvan mamasına, kahveden suya oldukça geniş bir ürün gamı ile hizmet vermekte.
Ancak Nestle’nin faaliyette olduğu bir sektör var ki, hem şirket hem de hepimiz için büyük öneme sahip. Nestle, son yıllarda su sektöründe büyük atılımlar yaptı, birçok şirketi devraldı ve uzun vadeli kârlılık planları doğrultusunda elindeki su şirketlerini sattı. Hatırlayacağınız üzere Nestle eski CEO’su Peter Brabeck-Lemathe 2000’lerin başında “suyun insan hakları olmadığını” ifade etmişti. Bu açıklamadan sonra ise Nestle’nin su iş kolu, imparatorluğa döndü.
Nestle’nin Su İmparatorluğu
Nestle’nin su imparatorluğu ise diğer her imparatorluk gibi tek bir günde kurulmadı. Şirket, 2005’ten günümüze sayısız devralma yaptı ve ortaklıklar kurdu. Bazı su işletmelerini ise üçüncü elden çıkardı. Bu sayede su iş kolunu, şirketin amaçları doğrultusunda bir dünya devi haline getirebildi. Şirketin halihazırda sadece içecek iş kolunda 51 markası bulunmakta.
Çevresel Skandallar
Yine her imparatorluk gibi Nestle de su imparatorluğu da oluşma sürecinde birçok çalkantı ve skandalla karşılaştı. İddialar ise Nestle’nin su sondajı yaptığı yerlerdeki kaynakları kirletmesi ve kaynak suyunu neredeyse bedavaya çıkartması üzerine kurulu. İlaveten, suya erişimin oldukça güç olduğu bazı üçüncü dünya ülkelerindeki kaynak suyunu işleyip, ilgili ülkenin vatandaşlarını susuz bırakması da ifade ediliyor. Tabii çıkarılan suyun plastik şişelere depolanıp satılması da ayrı bir çevre sorunu.
Nestle ise çevresel sürdürülebilirliğe büyük önem verdiğini ifade ediyor. Hatta son yıllarda 45 bin ton paketleme malzemesi kullanılmadığını ve ton başına üretimde tüketilen enerjinin de %26’ya düşürülebildiğini açıkladılar. Son olarak Kanada dahil Kuzey Amerika’daki su işletmelerini One Rock Capital özel yatırım fonuna 4,3 milyar dolar karşılığında sattılar. Nestle CEO’su Mark Schneider, premium markalarına yoğunlaşacaklarını ve çevresel ve karlılık yönünden sürdürülebilirliğin sağlanması için bu satışı yaptıklarını açıkladı. Ancak Nestle’nin uluslararası su markalarından Perrier, S. Pellegrino ve Acqua Panna ise işlemin dışında tutuldu.
Sonuç
Görüleceği üzere yaşamın kaynağı olan su, diğer tüm ürün ve hizmetler gibi piyasa şartlarına tabii. Aynı petrol gibi yerin altından çıkarılıyor ve işlenip, paketlendikten sonra bize ulaştırılıyor. Her yer altı kaynağı gibi, su da sınırlı. Aynı şekilde her yeraltı kaynağı gibi “Herkesin ortak kullanımına mı tahsis edilmeli? Yoksa piyasaya mı bırakılmalı?” sorusu da güncelliğini koruyor.