Sevgili Dünyalılar,
Bencil ve düşüncesiz davranışlarımızla bu güzel mavi gezegenimize son 200 yılda oldukça zarar verdik. NASA 2024’te Ay’da devamlı bir üs kurmayı, Türkiye ise yeni uzay programıyla bu yarışa dahil olmayı amaçlıyor. Bilimin ve insanlığın ilerlemesi için bu keşifler zaruri olsa da gittiğimiz bu bakir alanlara kendi gezegenimize baktığımızdan daha iyi bakmalıyız.
Bu haftanın konuları;
🌌👾 Uzay yolculukları
🚀🌜 Ay’da sürdürülebilirlik hedefleri
…ve haftanın gelişmeleri Yeşil bültenimizde!
Keyifli okumalar!
UZAY
Uzay yolculuklarının emisyon faturası
Tarık Bercan Sarı
SpaceX’in Mars’ta insan kolonisi kurma hedefi, Starlink uyduları, NASA’nın Perseverance roverı, Çin’in Ay’ın karanlık yüzüne indirdiği Chang’e 3… İnsanlığın uzay keşfinin yoğunlaştığı ve uluslararası rekabetin sertleştiği bir dönemdeyiz. Tüm bunları ekranlarda canlı yayında izlerken aklımıza gelmeyen bir konu ise bu keşiflerin dünyada ne gibi etkilere yol açtığı ve sürdürülebilir olup olmadığı. The Aerospace Corporation’da çalışan Dr. Martin Ross ve Dr. James Vedda’nın 2018’de yayımladıkları rapora göre küresel ölçekte uzaya fırlatma sayısındaki artış hızına bakıldığında roket emisyonlarının atmosferimizi kirleten ciddi bir soruna dönüşme olasılığı var.
- Roket emisyonları: Uzaya fırlatılan birkaç bin tonluk bir kütleye gereken itki enerjisini henüz pillerle sağlayabilmemiz mümkün değil. Çözüm, enerji yoğunluğu çok daha yüksek olan fosil yakıtlar. Roketlerin saldıkları parçacıklar da, doğal olarak, kullanılan yakıta bağlı. Örneğin, 2 bin tonluk Space Shuttle uzaya fırlatılırken yüksek enerjiye ihtiyaç duyulduğu için katı yakıt (SRP) kullanır ve nitrik oksit (NOx), CO2, alüminyum oksit ve klorür gazı salar. Bin 400 tonluk Falcon Heavy’de kullanılan kerosen (RP-1) yakıtının emisyonları ise karbonmonoksit, krom, NOx ve sülfürik bileşiklerdir. Bu iki roket yüksek kütlelerinden dolayı yüksek enerjiye sahip ama oldukça kirli yakıtlar olan SRP ve RP-1’a ihtiyaç duymuşlardır. Fakat daha hafif bir roket olan SpaceX’e ait Starship, nispeten daha az zararlı bir yakıt olan metan gazıyla uzaya gönderilmiştir.
- Konumun önemi: Yeryüzü mobilitesindeki yatay hareketin aksine, roketler dikey hareket yaptıkları için ürettikleri zararlı kimyasalları atmosferin tüm katmanlarına bırakırlar. Bu da hem emisyonlarının doğal yöntemlerle (okyanus, kayaçlar, ormanlar) emilimini zorlaştırır hem de kırılgan katmanlarda büyük etkiler oluşmasına yol açar. Örneğin, stratosfere bırakılan parçacıklar güneş ışınlarının kırılımını etkilemekte ve yüzey sıcaklığında öngörülemeyen değişikliklere yol açmaktadır. Ayrıca, zararlı gaz olmayan su buharının mezosfere ve iyonosfere salınması beklenmedik bulut oluşumlarına sebep olarak doğal su döngüsünü etkilemektedir.
- Çıkış yolu: The Aerospace Corporation’ın raporunda uzay çalışmaları yürüten kurumların ve uluslararası kuruluşların emisyon sorununa yeterince önem vermediği ve regülasyonların sıkı olmadığı eleştiriliyor. Raporda tespit edilen emisyon azaltılmasına yönelik çözüm önerilerinin başında uzay otoritelerinin izin verilen salınım seviyelerini çok düşük sınırlara çekmeleri geliyor. Günümüz teknolojileriyle bu hedefe ulaşmanın mümkünatı tartışmalı olsa da şirketler yaptırım olmadığında finansal kaynaklarını çevreyi korumaya yönelik ARGE harcamalarına ayırmaktan kaçınıyorlar. Bu sebeple ileri tarihli bir yaptırım, roket yakıtlarının emisyonlarını azaltma konusunda farklı girişimlerin kurulmasını teşvik edecek ve ARGE harcamalarını çevreci teknolojilere yönlendirecektir.
BİLİYOR MUSUNUZ?
Bir gençlik tasarımı olarak “Ay’da Sürdürülebilirlik Hedefleri”
Yörükcan Erbay
Birleşmiş Milletler 2015 yılında 2030’a kadar tamamlanması amacıyla 17 sürdürülebilir kalkınma hedefi oluşturdu. Sosyal adaletten yoksullukla mücadeleye, iklim değişikliğinden küresel enerji erişimine kadar çeşitli alanları kapsayan bu hedefler, birçok şirket ve devlet tarafından benimsendi.
Dünyada sürdürülebilirlik hedeflerinin birçok kurum ve kişi tarafından gözetilmesine karşın burada yaptığımız hataları uzayda veya başka gezegenlerde tekrar etmeyeceğimizin bir garantisi yok. Bu uğurda 11 farklı ülkeden, çok çeşitli alanlarda okuyan 19 yüksek lisans öğrencisi 2019’da 15 tane “Ay’da Sürdürülebilirlik Hedefi” geliştirdi. Uluslararası Uzay Üniversitesi akademisyenleri ve çeşitli uzay ajanslarından yetkililerin danışmanlığında geliştirilen bu hedefler, geleceğin uzay ve Ay çalışmalarına ilham vermeyi amaçlıyor.
Gelin bu hedeflere kısaca göz atalım:
-
Ay ve Ay’a ulaşım bütün devletlere, aktörlere ve aktivitelere açık olmalı.
-
Ay ve Ay-Dünya arası uzay sadece barışçıl sebeplerle kullanılmalı.
-
Ay’a görev düzenleyecek bütün aktörler çeşitliliğe ve farklılıklara önem vermeli, Ay’ı bütün insanlığın bir vilayeti olarak görmeli.
-
İş birlikleri sayesinde uluslararası dayanışmalar güçlendirilmeli.
-
İnsanlar Ay programlarının sürdürülebilirliğinin önemi konusunda bilinçlendirilmeli.
-
Ay’da çevre koruma altına alınmalı.
-
Ay ile ilgili doğal, kültürel, bilimsel miras koruma altına alınmalı.
-
Ay görevleri yüksek güvenlik önlemleriyle yapılmalı. Yeterli acil durum ve astronot kurtarma protokolleri geliştirilmeli.
-
Ay’a ulaşımın sürdürülebilir bir şekilde yapılması için araçlar geliştirilmeli.
-
Bu hedeflere ulaşılabilmesi için uluslararası standartlar oluşturulmalı.
-
Güvenli Ay yolculukları için Dünya-Ay arası bölge uzay enkazlarından arındırılmalı.
-
Ay’da atık üretimi ve bertarafı engellenmeli.
-
Enerji sürdürülebilir bir şekilde üretilmeli, depolanmalı ve dağıtılmalı.
-
Ay’ın doğal kaynaklarının kullanımı en aza indirilmeli.
-
Ay’daki aktiviteler Dünya’daki hayatı geliştirecek bilimsel ilerlemeler için kullanılmalı.
GELİŞMELER
Resim yarışması: İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki İSKİ, ortaokul ve lise öğrencileri için “iklim değişikliği ve su” temalı bir resim yarışması düzenliyor. Son başvuru tarihi 5 Mart olan yarışmada dereceye giren öğrencilere bir para ödülü de verilecek.
Ankara: Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki BELKA AŞ, Türkiye’de ilk kez ömrünü doldurmuş bir dizel otobüsü elektrikli otobüse çevirdi. Sıfırdan satın alma maliyetinin üçte biri fiyatına yenilenen otobüs üç saatlik şarjla 400 km yol gidebiliyor. Aracın pilleri yurt dışından özel olarak getiriliyor ve dizele kıyasla beşte bir enerji tasarrufu sağlıyor. Avrupa standartlarında testleri tamamlanan aracın bakanlık onayından sonra seri üretime geçmesi planlanıyor.
Yangınlar: İngiliz The Guardian gazetesinin son 20 yılın verileriyle yaptığı analize göre küresel doğa yangınları giderek yeni bölgelere yayılıyor. Toplam yanan alanın yaklaşık olarak aynı kalmasına rağmen yangınlar çayırlardan ormanlık alanlara geçiyor. Küresel ısınmanın da etkisiyle yangınların Avustralya’da kuzey ve batı bölgelerden güneydoğuya geçtiği; Kaliforniya’da yanan bölgelerin katlanarak kuzeye çıktığı; Güney Avrupa’da ise uzayan kurak sezonlarla beraber yangınların yeni ormanlık bölgelerde görüldüğü belirtiliyor.
Kutup ayıları: Bilim insanlarının en son gözlemlerine göre kutup ayılarının hayatta kalmak için artık dört kat daha fazla enerji harcaması gerekiyor. 1980’den beri her 10 yılda %13 daralan buzullar sebebiyle kutup ayılarının besin değeri yüksek fok balıklarını yakalamaları için ortalama üç gün yüzmeleri gerekiyor. Ayrıca küresel ısınmaya bağlı olarak sürekli konum ve şekil değiştiren buz tabakaları düzenli olarak yüzeye çıkıp nefes almak zorunda olan boynuzlu balinalar için de tehlike oluşturuyor.