2 Mart’tan herkese merhaba!
Manşetler;
👩⚖️👨⚖️ İnsan Hakları Eylem Planı
💉 Alexander Navalni’nin zehirlenmesi
💫 Angelina Jolie
Keyifli okumalar!
TÜRKİYE’DEN GELİŞMELER
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; İnsan Hakları Eylem Planı’nı kamuoyuna açıkladı. Plan dokuz amaç, 50 hedef ve 393 faaliyet içeriyor.
-
Buna göre: İfade alma işlemi 24 saat yapılabilecek, gece yarısı gözaltı uygulamalarına son verilecek, kamu, özel sektör çalışanları ve öğrenciler kendi dini bayramlarında izinli sayılacak, avukatlardan alınan vergi oranları düşürülecek, kadına şiddette ağırlaştırıcı sebep eski eşi de kapsayacak şekilde genişletilecek, kadına karşı yapılan tek taraflı takip ayrı bir suç olarak düzenlenecek…
-
Açıklama: İnsan Hakları Eylem Planı’nın dilek ve temenni belgesi olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nihai amaç yeni ve sivil bir anayasa” dedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na FETÖ/PDY kapsamında operasyon düzenledi. Ankara merkezli 10 ilde gerçekleştirilen operasyon neticesinde aralarında aktif askerlerin de bulunduğu 24 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.
-
Dahası: Başsavcılık, FETÖ’nün Jandarma Genel Komutanlığındaki mahrem hizmetler yapılanmasına yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında da 44 kişi hakkında gözaltı kararı verdi.
AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan “HDP hem siyasi olarak kapandıktan sonra hukuken de kapanacaktır. Biz inşallah milletimiz nezdinde HDP’yi kapatacağız” ifadelerini kullandı.
Resmi Gazete’de yayımlanan atama kararına göre, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı’na Prof. Dr. Sait Erdal Dinçer atandı.
-
Kimdir? 1986-1990 yılları arasında İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Jeoloji Mühendisliği okuyan Sait Erdal Dinçer, aynı üniversitede İşletme Mühendisliği bölümünde yüksek lisans yaptı. Sonrasında 1992-1995 yılları arasında Marmara Üniversitesi ekonometri alanında yüksek lisans yapan Dinçer, doktorasını Marmara Üniversitesi ekonometri bölümünde gerçekleştirdi.
DÜNYADAN GELİŞMELER
Ukaz Gazetesi’nin haberine göre Suudi Arabistan Sağlık Bakanı Tevfik er-Rebia, bu yıl hacca gidecekler için Covid-19 aşısı yapılmasının temel şart olduğunu duyurdu.
Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan, Başbakan Nikol Paşinyan’ın Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan’ı görevden almasına ilişkin kararnamesini ikinci kez geri gönderdi.
-
Ne olmuştu? Ermenistan Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan ve üst düzey komutanlar, Başbakan Paşinyan’ı istifaya çağıran bir bildiriye imza atarak, Paşinyan’a muhtıra vermişti. Paşinyan, ordu komutanlarının kendisine yönelik istifa çağrılarını “darbe girişimi” olarak nitelendirerek, Genelkurmay Başkanı Gasparyan’ı görevden aldığını duyurmuştu.
Avrupa Birliği, Rus muhalif lider Alexei Navalni’nin zehirlenmesinde ve tutuklanmasında etkisi olduğu gerekçesiyle 7 üst düzey Rus yetkiliye ve 14 firmaya yaptırım kararı aldı.
- Ne olmuştu? Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Uzmanı Agnes Callamard, Aleksey Navalni’nin zehirlendiğini ve bu olaydan Rusya’nın sorumlu olduğu iddialarının doğru olduğunu açıklamıştı.
Japonya Savunma Bakanı Kişi Nobuo, Çin Savunma Bakanlığı’nın internet sitesinde tartışmalı adaların “Çin’in iç bölgesi” olarak gösterilmesine tepki gösterdi.
-
Japonya cephesi: Hâlihazırda Tokyo yönetiminde bulunan Senkaku Adaları’nın tarih ve uluslararası hukuk bağlamında “Japonya’nın iç bölgesi” olduğunu savunan Bakan Kişi, Çin’in iddialarını kabul edilemez buluyor.
-
Çin cephesi: Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, tartışmalı adalar hususunda Japonya’nın “durumu karmaşıklaştıracak tehlikeli söz ve eylemlerden kaçınmasını” tavsiye etti.
-
Ayrıca: 1 Şubat’ta yürürlüğe giren kanun ile Pekin yönetimi, Çin’e ait olduğunu iddia ettiği sularda kurallara uymayan yabancı gemilere karşı silah kullanma yetkisine sahip.
Hollywood yıldızı Angelina Jolie’nin sahibi olduğu Winston Churchill’in savaş sırasında yaptığı tek manzara resmi olan ‘Koutoubia Camii Kulesi’ tablosu 8.3 milyon sterlinlik rekor fiyata satıldı.
İKLİM
Arktika alarm veriyor: Rus tankerleri kış seferlerine başlıyor
Doğaç Özen
Artık tüm dünyada ciddi bir şekilde tartışılan iklim değişikliği, gezegenimizde uzun vadede yaşanacak olan değişiklikleri kapsayan bir terim. İklim değişikliği, okyanus sularının yükselmesi, bitki örtüsünün dengesinin bozulması gibi unsurları içerse de toplumların en iyi bildiği etkisi, dünyanın giderek ısınması.
Bu ısınma geçtiğimiz yüzyıl ivme kazanmış olsa da, aslında Sanayi Devrimi’nden beri gerçekliyor. Birleşmiş Milletler’in belirlediği hedef, ortalama sıcaklıkların Sanayi Devrimi’nden itibaren ölçüldüğünde Sanayi Devrimi öncesi değerlere oranla 1,5 celsius (derece) yukarıda olması yönünde. Hepimizin aşina olduğu Paris Sözleşmesi de bu hedef doğrultusunda yürürlüğe giren uluslararası bir antlaşma. Fakat uzmanlar, bu hedefin yavaş yavaş olanaksızlaştığını da belirtiyorlar ve ileride yaşanacak felaketler için de alarm çalıyorlar.
Fakat iklim değişikliği bir süreç ve bu yıkıcı süreç işlerken yaşanan gelişmeler onlarca ülkeyi doğrudan etkiliyor. Bu ülkelerden biri, Rusya.
Rusya Arktika’sı
Kuzey yarımkürenin en kuzeyindeki ülkelerden biri olan Rusya’nın Arktika’ya yakın bölgeleri, soğuk ve tehlikeli bir iklime sahip. Fakat iklim değişimi sebebiyle bu bölgelerde çok ciddi değişiklikler göze çarpıyor. Zayıflayan ve bazı durumlarda tamamıyla yok olan Arktika buzulları bu değişikliklerden sadece biri. Bu buzulların zayıflaması ise Rusya’nın kuzeyinden geçen ve Kuzey Avrupa’yı Çin’e bağlayan Kuzey Deniz Yolu’nun ulaşıma açılması anlamına geliyor.
Çetin iklim şartları sebebiyle hemen hemen hiçbir zaman ulaşıma açık olmayan Kuzey Deniz Yolu’ndan geçtiğimiz yıllara kadar sadece haziran-ekim ayları arasında geçiş sağlanabilirken, bu durum artık değişeceğe benziyor. Son yıllarda gerçekleştirilen denemelerden alınan “olumlu” sonuçlara istinaden gerçekleştirilen Şubat 2021 seferi, daha da ciddi bir durum ortaya çıkardı: bölgenin en çetin coğrafyalarından birinde şubat ayında dahi güçlü bir buz tabakası bulunmuyor.
Rus Sovcomflot şirketi tarafından işletilen doğal gaz tankeri, Çin’den Kuzey Deniz Yolu üzerinden Rusya’ya başlattığı seferinin ilk etabını kendi başına sorunsuz geçiyor, ve ardından gelen en çetin 2500 millik kısmı buz kırıcılarının yardımıyla bitiriyor. Bu tankerin kendi başına ciddi bir noktaya kadar ilerlemesi ve geri kalan 2 bin 500 millik mesafeyi nükleer enerji ile çalışan bir buz kırıcı ile sadece 11 günde aşmasının yakın geçmişe kadar imkansız olduğu belirtiliyor.
Bütün bu gelişmelere “olumlu” demek güç. Zira bu sefer, uzmanlara göre çok ciddi bir iklim alarmı ve derinleşen krizin açık göstergesi.
Rus Ruleti
Fakat bu alarm verici gelişme, herkes tarafından aynı endişe ile karşılanmadı. Hatırlamak gerekir ki Kuzey Deniz Yolu, kuzey yarımkürenin kuzey limanlarını Çin’e bağlayan en kısa yol olarak biliniyor ve günümüzde yoğun kullanılan Süveyş Kanalı yerine Kuzey Denizi Yolu’nun aktif olarak kullanılmaya başlanması durumunda devletlerin ve şirketlerin milyarlarca dolar kar elde edileceği belirtiliyor. Geçtiğimiz yıl Kuzey Denizi Yolu’ndan 33 milyon ton kargonun geçtiği belirtilirken, Rusya Devlet Başkanı Putin’in bu sayıyı 2024 yılına kadar yılda 80 milyon tona çıkarmak istediği belirtiliyor.
Ayrıca, Rusya’nın eriyen kutup bölgelerinde doğal kaynak aramaları yapacağı da biliniyor. Bazı istatistiklere göre Rus Arktikası, dünyada var olan petrolün %13’üne isabet eden 90 milyar varil petrole ev sahipliği yapıyor. Bu miktarın çeyreği kadar da doğal gaz rezervi olduğundan söz ediliyor.
Rusya, bütün bu operasyonlar için nükleer enerji ile çalışan buz kırıcı gemiler üretiyor ve geçtiğimiz yıl ilk prototipin verimli sonuçlar elde etmesi üzerine bu gemilerin seri üretime başlayacakları da duyurulan projeler arasında.
Bütün bu ticari hareketlilik, bölgenin hassasiyeti sebebiyle önemli riskleri ve telafisi imkansız hasarları da beraberinde getiriyor. Görünen o ki, Rus Sovcomflot şirketine ait tankerin Şubat 2021’de tamamladığı sefer, bölgedeki ticaret hacmini artırmak isteyen aktörlerin iştahını kabartırken, Kuzey Denizi Yolu ve dolayısıyla gezegenin ekolojik dengesini düşünenleri ise endişelendiriyor. Uzmanlar, özellikle nükleer enerjinin kutup bölgelerinde kendine yer bulacak olmasından dolayı duyduğu endişeleri dile getirirken, Rusya hükümeti konuya dair herhangi bir geri adım atacak gibi durmuyor.