12 Mart’tan herkese merhaba!
Manşetler;
💲 Ekonomi Reform Paketi
😷 Johnson & Johnson aşısı
✍️ Algoritmalar ve yapay zeka
Keyifli okumalar!
TÜRKİYE’DEN GELİŞMELER
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ekonomi Reform Paketi’ni açıkladı. Yeniden kapanmayla ilgili de konuşan Cumhurbaşkanının açıklamalarına kısaca göz atabilirsiniz.
-
Gelir vergisi muafiyeti: “Reform paketimizde dar gelirli küçük esnafımıza yönelik bir vergi muafiyeti de yer alıyor.” sözleriyle 850 bin esnafa gelir vergisi muafiyeti getirildiğini ifade etti.
-
Dijitalleşme: Kamu alım ihalelerinde dijitalleşmenin gerçekleşeceğini aktaran Erdoğan, Türkiye Dijital Vergi Dairesi uygulamasını başlatacaklarını ifade etti.
-
Yasaklar: “Restoran, kafe, kuaför gibi yerler konusunda şartları zorlayacağız, kararımızın arkasında durmaya çalışacağız” demecini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İllerde yeniden kapanma olacak mı?” sorusuna ise: “Şu an için kararlarımızın arkasındayız” yanıtını verdi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ve Mısır arasında 2013’ten sonra ilk defa diplomatik temasların başladığını söyledi.
-
Detaylar: Ön koşulsuz başlayan görüşmeler hususunda Bakan Mevlüt Çavuşoğlu “Yıllarca bağlar kopuk olunca, bir günde hiçbir şey olmamış gibi hareket etmek de o kadar kolay olmuyor…” yorumunu yaptı.
-
Başka başka: Dışişleri Bakanı, Suudi Arabistan ve BAE’den de sıcak sinyaller aldıklarının altını çizdi.
DÜNYADAN GELİŞMELER
ABD Başkanı Joe Biden ve Japonya, Hindistan ve Avustralya’dan oluşan Quad müttefikleri liderleri; Güneydoğu Asya ülkelerine 1 milyar doz Johnson & Johnson çıkışlı Covid-19 aşısı dağıtma planı hususunda el sıkıştı. Amaç ise Çin’in bölgedeki etkinliğinin önüne geçmek…
Japonya’da eski başbakanlar Morihiro Hosokawa, Tomiichi Murayama, Junichiro Koizumi, Yukio Hatoyama ve Naoto Kan; Fukuşima felaketinin 10. yıldönümünde eş zamanlı bildiriler yayınlayarak nükleer enerjiye karşı olduklarını belirttiler.
-
Detaylar: Ada ülkesinin enerji ihtiyacının yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılanabileceğine inanan liderler, sıfır karbon tüketimi hedefinde nükleer teknolojisi yerine bu kaynakların tercih edilmesi gerektiğini belirtiyorlar.
Netflix, tek bir şifrenin ortak kullanımının önüne geçmek için yeni bir bildirim özelliği test ediyor.
-
Nedir? Hesap sahibiyle aynı evde olmadıklarını tespit ettiği kullanıcılara, kendi abonelik hesaplarını açmalarını isteyen bir bildirim göndermeye başladı.
Güney Kore merkezli LG, elektrikli araçlara yönelik artan tüketici talebini karşılamak adına 2025’e kadar ABD’de 4,5 milyar dolarlık yatırım yapacağını açıkladı.
-
Başka başka: Dünyanın en büyük elektrikli araç pili üreticisi, ortak bir fabrika kurmak adına ABD merkezli otomotiv devi General Motors ile görüşüyor. Yeni fabrikanın Ohio’daki 2,3 milyar dolarlık tesise benzer bir üretim kapasitesi olacak, fabrika önümüzdeki üretime açılacak.
ABD Başkanı Joe Biden, ABD’li her yetişkinin 1 Mayıs’a kadar Covid-19 aşısı olabileceğini ve 4 Temmuz Bağımsızlık Günü’nü normale dönüş için bir hedef olarak belirlediklerini açıkladı.
-
Dün ne oldu? Joe Biden liderliğinde Temsilciler Meclisi’ne getirilen 1,9 trilyon dolarlık Covid-19 teşvik paketi, Demokratların oylarıyla kabul edildi.
TEKNOLOJİ
Algoritma Tarafından Verilen Kararlara Güven
Yeliz Figen Döker
Bu zamana kadar karar verme süreçlerinin merkezinde hep insanı gördük, hiyerarşik bir düzen içinde olsun veya olmasın, kararı veren de kararın konusu da her zaman insan odaklıydı. Sanığa isnat edilecek suçun cezası mahkumiyet bile olsa, hangi hukuk sisteminde olursanız olun, hep kararın mahiyeti bir insan tarafından hazırlandı. Peki, değişen global dünya çerçevesinde 21. yüzyılda da işleyiş bu yönde devam mı edecek, yoksa kararların tamamı veya bir kısmı insan dışı sistemler tarafından mı hazırlanacak? Bu ihtimal dahilinde, algoritma temelli kararlara veya tahminlere güvenebilecek miyiz?
Açıklanabilir Yapay Zeka (XAI) yazımızda Black Box sorunundan bahsetmiştik ancak sorunun olası etkilerine değinmemiştik. İnsan karar verme sistemi de aslında Black Box’tan çok farklı değildir. Bir karar insan tarafından verildiğinde de, kişinin sarf ettiği nihai kelimelere göre hareket ederiz ama karar verme süreci boyunca sonucu neyin etkilediğini bilemeyiz. Bazı subjektif ve öznel süreçler de -bilinçli olarak veya olmayarak- gayet karar verme süreçlerini etkileyebilir. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre, hakimlerin erken saatlerdeki duruşmalarda sanık lehine karar verdikleri ancak mola saatine yaklaştıkça aleyhte karara imza attıkları tespit edilmiştir. Bunun sebebinin açlık veya yorgunluktan mı kaynaklandığı bilinmese de, yargıda bile karar verme süreçleri üzerinde öznel sebeplerin etkileri görülmektedir. Bir bakıma, insanların düşünce süreçlerini de, algoritmalarda olduğu gibi kalem kalem inceleyemeyiz.
Neden yapay zekâ bir karar verdiğinde bizi rahatsız ediyor?
Aslında buna verilebilecek kesin ve tek olasılıklı bir yanıt yoktur. Biraz derine inersek ve insanın entelektüel olarak gelişim sürecini gözlemlersek, kişiler özellikle belirli mevkilere gelip toplumun dinamiğini etkileyecek kararlar verebilme yetkisine sahip olmadan önce özel eğitimlerden geçerler. Bu eğitimlere devam ederken veya görev anında onlara belirli ahlaki kurallar ve etik değerler eşlik eder — en azından makul bir insana bu değerlerin eşlik etmesi gerekmektedir. Nitekim, bir yapay zeka neyin etik bir davranış olup olmadığını tespit edecek bir muhakeme yeteneğine sahip değildir. Bu sebeple, verdiği karar dayandığı veri setine göre doğru olsa da etik olacağı anlamına gelmez. Ancak, günümüzde “automation bias” dediğimiz, insanların kendi düşünce mekanizmalarından ziyade yapay zeka gibi otomasyon sistemlerine güveniyor olmasından dolayı, bu sistemlerin verdiği tüm kararları doğru kabul etme eğilimi söz konusudur. Bu da bizi bir bakıma, ahlaki muhakeme yeteneğinden yoksun sistemlerin ağzından çıkan iki söze mahkum bırakmaktadır.
Algoritmalar büyük bir veri kümesindeki eğitim ve sayısız tekrarın ardından belirli durumlar için tahminlerde bulunmaları adına kullanılabilmektedir. Algoritmalar, yalnızca bireylerin geçmiş ve şimdiki özelliklerini, davranışlarını ve ortamlarını yansıtan kişisel verilere dayanarak; gelecekte belirli bir durumda belirli sonuçların ne kadar muhtemel olacağını tahmin edebilirler. Bu tahminler, kişilerin gelecekte muhtemelen sahip olacağı geliri hesaplamak, kredibilitesini ölçmek veya işe alınıp alınmayacağına karar vermek gibi durumlar için bir “araç” olarak kullanılabilir. Ancak algoritma tarafından belirlenen bu tahminlerin kişilere yönelik kararlar verilirken kullanılması ne kadar etik veya ne kadar doğru olduğu tartışılması gereken bir konudur çünkü her veri seti veya kişiye ait her veri ileri de olabilecek şeyleri kesin olarak belirlemeye yetmez. Sadece algoritmaya dayanarak verilen kararlar olasılıkları ve istisnai senaryoları ortadan kaldırır niteliktedir. Bu sebeple bir kişi hakkında karar verilirken algoritma araç olarak kullanılacaksa belki de insana özgü bazı değerlerin ortadan kaldırılmaması gerekmektedir ki; insanlara istisna olabilme şansı verilsin.
SPONSORUMUZ
Yetenekli tasarımcılar tarafından hazırlanan şablonlarıyla Elio; fotoğraflarınızı Instagram hikâyelerinizde en “havalı” şekliyle paylaşabilmenizi sağlar. Kullanıcılar, uygulama aracılığıyla fotoğraflarını tek tıkla template’e yerleştirip hikâyesinde paylaşabilir.