Haftanın Gelişmeleri /////////
*Geçtiğimiz yıl çıkardığı “Future Nostalgia” albümü ile listelerin zirvesine yerleşen Dua Lipa bu kez Puma ile birlikte hazırladığı yeni sneaker modeli “Mayze” ile karşımızda. Markanın önceki tasarımlarına güncel bir dokunuş niteliğinde olan yeni ayakkabı, platfrom stili ve rahat orta tabanı ile inşa edilerek 3 farklı renk seçeneği sunuyor. Cara Delevingne ve Winnie Harlow gibi elçileriyle Puma’nın yeni kadın platformu olan She Move Us projesinin bir parçası olarak sunulacak olan “Dua Lipa x Mayze” modelinin satış tarihi ise 16 Nisan olarak belirlendi.
*Netflix, Travis Scott’tan sonra bir başka rap yıldızı Kanye West’in belgeselini bizlerle paylaşıyor. Kanye West’in daha önce hiç paylaşılmamış görüntülerinden ve ev kayıtlarından oluşan ve West’in hayatını ve çalışmalarını içeren belgeselin hakları Netflix tarafından 30 milyon dolar gibi yüksek bir rakam karşılığında satın alındı. Bu yıl içinde izlemeyi umduğumuz belgesel, Kanye West’in moda ve müzik alanlarındaki çalışmalarını, 2020 ABD başkanlığı aday adaylığını ve annesinin beklenmedik ölümü gibi konuları izleyiciye aktaracak.
*Geçtiğimiz aylarda kürk kullanmaktan vazgeçtiğini açıklayan Karl Lagerfeld, bu sefer de model Amber Valletta ile iş birliği yaparak ikonik K/Kushion çantasını kaktüs derisinden üretti. Kendi tarihinde ilk kez vegan çanta üreten marka, sektördeki rakiplerine de ilham olmayı amaçlıyor.
*74. BAFTA (British Academy Film Awards) ödülleri geçtiğimiz günlerde sahiplerini buldu. Sinema ve müzik dünyasında pandemi nedeniyle artık görmeye alışık olduğumuz bir şekilde online olarak gerçekleştirilen ödül töreni, 10 Nisan günü Açılış Gecesi ve 11 Nisan günü Kazananların Duyurusu olmak üzere iki ayrı gecede gerçekleşti. Ana sunuculuğunu Edith Bowman ve Dermot O’Leary’nin yaptığı törende Priyanka Chopra, Hugh Grant, James McAvoy gibi ünlü isimler de ödülleri açıkladı. Topladığı dört ödül ile Nomadland’in damga vurduğu gecede, Promising Young Woman, The Present ve Rocks gibi yapımlar da öne çıktı. 74. BAFTA Ödüllerinin tüm kazananlarını incelemek için.
Novo’nun sekizinci bülteninde okuduğunuz bu yazılar, Darüşşafaka mezunu ekip üyelerimiz tarafından yazıldı. Darüşşafaka Eğitim Kurumları 1863’ten bu yana binlerce öğrenciye eğitim olanağı sunuyor. Siz de bağışlarınızla ülkemizin aydınlık nesillerinin yetişmesinde katkıda bulunabilirsiniz.
Yazarlar///////// Kahve
KAHVENİN KEŞFİ: TANRI ÇOBANI KUTSASIN!
Kimisi için bir bağımlılık kimisi için buluşma bahanesi… Neredeyse her sokakta rahatlıkla erişilebilen ve belki de bu yazıyı okurken bile yudumladığınız kahvenin tarihçesine ne kadar hakimsiniz?
Size kahvenin tarihçesinden fincanınıza kadar ulaşan, haftalar sürecek bir kahve rotası hazırladım. Serimizin ilk yazısında kahvenin tarihini konu alıyoruz. Rehberiniz Coffee Sapiens’ten Yiğithan, hazırsanız…
Evimizdeki birçok ürünün tarihçesine kolaylıkla ulaşabiliyoruz. Ancak konu gıda ürünleri özellikle kahve olunca bu konu zor ve karmaşık bir yöne doğru gidebiliyor. Geçtiğimiz dönemlerde, yüzyıllar öncesine dayandığını bildiğimiz kahvenin sınırlı kaynaklardan tahminler yürütülerek tarihçesi oluşturulmaya çalışıldı. Belki yeterince akıcı veya çekici bir hikayesi olmadığındandır, bu durum rivayetlerin oluşmasına ve onlara inanılmasının önüne maalesef geçemedi.
Kahve hakkında bilinen rivayetlerden biri 5. yüzyılda yaşayan Yemenli Omar’a ait. Hikayeye göre liman kenti Moka’da yaşayan Omar, ölüm hükmü sebebiyle şehir duvarlarının dışına terk edilmiştir. Açlıktan bitap düşen adam ormanda kahve ağaçlarına denk gelmiş ve kahve kirazlarını yemeye başlamıştır. Meyveden gerekli enerjiyi aldıktan sonra Omar şehre geri dönmüştür. Yaşaması ve kahve meyvesini keşfetmesi ona bir lütuf olarak görülmüş ve affedilmiştir. Ardından Moka halkı kahveyi içecek olarak tüketmeye başlamıştır.
Rivayetlerden bir diğeri ise kahvenin anavatanı sayılan Habeşistan’da, günümüzdeki adıyla Etiyopya’da geçmekte. Birçok kişinin gerçek benimsediği bu rivayet Çoban Kaldi’ye ait. Kaldi, bir gün keçilerini otlatmaya götürdüğünde bir kısmının kırmızı meyveler yediğini ve yiyenlerin daha enerjik olduğunu gözlemlemiştir. Meyvelerden toplayıp yiyen Kaldi, kafeinin etkisini kendisinde de hızlı bir şekilde görmüştür. Sonrasında bu meyveyi kabilesinin önde gelenlerine götürmüş ve onlara da tattırmıştır.
Yazımı yazarken, keyifle okuduğum Anette Moldvaer’in Coffee Obsession ve Tristan Stephanson’un The Curious Barista’s Guide to Coffee kitaplarını temel aldığımı belirtmek isterim. Bu kitaplara göre rivayetlerin yanı sıra; araştırmalar, kahvenin ilk tüketiminin bundan yaklaşık 2.000 yıl önce yine Habeşistan’da gerçekleştiğini söylemekte. İlk tüketici olduğu söylenen ve Kaffa bölgesinin dağlıklarında yaşayan Oromo Kabilesi; kahve meyvesini, çekirdeğini ve yapraklarını içecek olarak değil yiyecek olarak tüketmiştir. Ekmeği andıran bu yiyeceğin tüketenlere geçici enerji desteği verdiği düşünülmüştür. Diğer yandan bazı araştırmalarda ise Oromo Kabilesi görmezden gelinmiştir. Nasıl keşfedildiği bilinmeksizin Habeşistan’ın batısındaki kahve ağaçlarının yerliler tarafından bölgenin doğusuna, Rift Vadisi’nin Yemen’e bakan kısmına taşındığını ve bu noktadan yayılmaya devam ettiğini savunulmuştur.
Rivayetlerle çelişmeyen ve araştırmaların ortak olmaya başladığı ilk nokta ise kahve ticaretinin yine ilk olarak Yemen’de yapıldığı. Kahve ticareti yapılırken halihazırda üretiminin de yapıldığı ve hatta dönemin sufilerinin gece boyu süren dualarda uyanık kalmak için kahve meyvesini çay şeklinde tükettikleri de bilinir. Nitekim bu durum Yemen’e keşfi meçhul kahvenin anavatanı olma sıfatını vermemiştir. Baharat Yolu üzerinde bulunan Yemen’in tutucu halkı kahve çekirdeğinin tohum olarak kullanılmasının engellenmesi için çekirdekleri kaynatarak satıyordu. 1500’lü yıllara kadar kahve, çay gibi tüketilirken; sonrasında kavrulup öğütülerek tüketilmeye başlandı. 1600’lü yıllara gelindiğinde ise söylenene göre bir Hollandalı ülkesine Yemen’den kahve fidesi götürmüştür. Hollanda, kolonilerinde kahve üretimi yapmaya başladıktan yıllar sonra Fransa’ya da kahve fidesi hediye etmiştir. Fransa da Hollanda gibi kolonilerinde kahve üretimi yapmaya başlamıştır ve kahve üretimi bu sayede birçok ülkeye yayılmıştır. Günümüzde ise ekvatoral bölgede onlarca ülke tarafından üretilen kahve, dünyada en fazla ticareti yapılan ikinci üründür.
Yazarlar///////// Kitap
ÜNLÜ İSİMLERİN KİTAP KULÜPLERİ VE SEKTÖRE KATKILARI
Özellikle pandemi döneminde artan kitap okuma oranı ile birlikte, kitapseverlerin okuduklarını tartışacakları kitap kulübü arayışları da artıyor. Önceden kafelerde, kütüphanelerde ya da evlerde toplanan kitap kulüpleri şu sıralar çevrimiçi düzenlenmekte.
Türkiye’de sesini duyurabilmiş ve düzenli toplanan kitap kulüplerinden söz etmek mümkün. Don Kişot, Rory Gilmore Kitap Kulübü, Kültür Perileri, İstanbul Edebiyat Kulübü bunlardan yalnızca birkaçı.Fakat rotayı Amerika ve İngiltere’ye çevirdiğimizde, işlerin buradakinden daha farklı işlediğini görüyoruz. Amerika’daki kitap kulüpleri ve yayıncılık sektörüne olan etkilerini Türkiye ile karşılaştırınca, buradaki kitap kulüplerinin sayıca edebiyat severin kendi arasında toplandığı, samimi ve entelektüel fakat ufak çaplı bir girişim olarak değerlendirebiliriz.
Her sektördeki pazarın ve rekabetin gün geçtikçe büyüdüğü Amerika’da, kitap kulüpleri kitapların satış ve tanıtımlarında çok büyük bir paya sahip. Özellikle ünlü isimlerin kurdukları kitap kulüpleri, düşünülenin aksine günümüzdeki izleyici kitlesini okumaya teşvik ediyor ve satışların artmasında büyük rol üstleniyor. Ünlülerin kurduğu başlıca kitap kulüplerini kısaca sıralarsak:
Oprah Winfrey – Oprah’s Book Club
Tarihin en uzun soluklu kitap kulüplerinden biri olan Oprah’s Book Club, 1996 yılından beri faaliyetlerini sürdürmekte. Medya patroniçesi Oprah’ın tür fark etmeksizin önerdiği her kitap izleyiciler tarafından hâlâ benimseniyor. Öyle ki 2004 yılında kulübü için Anna Karanina’yı seçtiğini açıkladığında Tolstoy’u yayımlayan Penguin Books 800.000 yeni baskı yapıyor ve yayımlanmasından yaklaşık 130 sene sonra Oprah Etkisi ile birlikte satışlar kırk katına çıkıyor.
Kulübün önemsendiğini, kitapları listeye giren yayınevlerinin kapaklara “Oprah’ın Kitap Kulübü Seçkisinden” çıkartmaları yapıştırmalarından ve kitapçılarda Oprah kitaplarına özel dizilen raflardan anlamak mümkün. Oprah Winfrey’in kitap kulübü için seçtiği tüm kitapları buradan inceleyebilir ve bülten listelerine abone olabilirsiniz.
Reese Witherspoon – Hello Sunshine
2017 yılında kendi çevrimiçi kitap kulübünü başlatan oyuncu Reese Witherspoon da Oprah’ın izinden gidiyor. Her ay odak noktasında farklı hikayelere sahip güçlü bir kadın karakterin olduğu kitapları seçen Reese Witherspoon da yayıncılıkta hızla etkisini gösterdi. Öyle ki tıpkı Oprah’ta olduğu gibi, seçtiği kitaplarda okuma kulübünün çıkartmaları yer almaya başladı. Reese’in ilk ses getiren başarılarından birisi şüphesiz kulübü için seçtiği Where the Crawdads Sing (Kya’nın Şarkı Söylediği Yer) kitabı oldu. İlk baskısı 27.500 adet olan kitap, Reese’in listesine girdiğinde kitap bir yıl boyunca çok satanlar listesinde kalarak 1.4 milyon satış rakamlarına kadar çıkmayı başardı.
Aktif olarak kitap seçkisine devam eden Reese Witherspoon’un seçtiği kitaplar 10.000’in altına düşmüyor, öyle ki yayınevleri kitaplarını ona okutmak için artık sıraya bile giriyor.
Florence and the Machine: Between Two Books
İngiltereli indie-pop grubu Florence and the Machine’in solisti Florence Welch’in 2012 yılında başlattığı Between Two Books, hem çevrimiçi hem de seyahat ettiği şehirlerde hayranlarıyla yüz yüze gerçekleştirdiği toplanmalar ile faaliyetlerini devam ettiriyor. Between Two Books için seçilen kitapları ve kitap kulübünün faaliyetlerini buradan inceleyebilirsiniz.
Emma Watson: Our Shared Shelf
İngiltere’ye geçmişken Emma Watson’un kitap kulübünden bahsetmeden olmaz. Birleşmiş Milletler’de kadın hakları alanında iyi niyet elçisi olan Watson, 2016 yılında Goodreads’te başlattığı Our Shared Shelf’in odağına feminist kitapları aldı ve kulüp büyük ses getirdi. Öyle ki Türkiye’de bile kitap satış siteleri sayfalarına “Emma Watson’ın feminist kitaplığı” gibi bölümler ekleyerek ünlü oyuncunun seçtiği kitapların Türkçe baskılarını tanıttılar. Maalesef bu kitap kulübü artık aktif olmasa da Emma Watson’un kulüp için seçtiği başlıkları buradan inceleyebilirsiniz.
Yukarıdaki örnekler gibi yurt dışında ünlülerin öncü olduğu kitap kulüplerine pek çok örnek saymak mümkün. Sarah Jessica Parker, Emma Roberts, Sarah Michelle Gellar ve Jimmy Fallon kendi okuma kulüplerini yöneten/yönetmiş isimler arasında. Gittikçe büyüyen bir oluşum olan kitap kulüpleri her ne kadar eski işleyişinden çıkarak yeni bir pazar haline gelse de, yeni yazarlara ve bağımsız yayınevlerine verdikleri destek ile tanıtım için mükemmel bir aracı rolü üstlenerek güzel bir denge yakalıyor.