ÖNERİLER

Barınma Hakkı – Yeni Nesil İnsan Hakları Serisi #4 

Yeni Nesil İnsan Hakları serimize bu sefer aslında oldukça eski bir hak olmakla beraber günümüz dünyasında, Türkiye açısından ise özellikle son birkaç haftada gündeme gelen barınma hakkı ile devam edeceğiz.

Teksas Kürtaj Yasası

Geçtiğimiz hafta ABD’nin Teksas eyaletinde yürürlüğe giren ve hamileliğin altıncı haftasından sonra kürtajı yasaklayan yeni yasa tüm dünyada büyük tepkilere neden oldu.

Yapay Zeka Çağında İnsan Hakları – Yeni Nesil İnsan Hakları Serisi #3

Yapay zekanın hayatlarımıza hızla girmesi ve sürekli ilerleme halinde olması beraberinde pek çok soru ve sorunu getiriyor. Bunlardan birisinin de gelişen teknolojinin insan haklarına etkisi olduğu şüphesiz.

Ormanlar, Yangın ve İmar

Yangın felaketi devam ederken akıllara -haklı olarak- yanan bu ormanların imara açılıp açılamayacağı sorusu geldi.

4. Yargı Paketi Tartışmaları

Yapılan yeni değişiklikle cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı suçları için de somut delillere dayanan kuvvetli şüphenin aranması şartı sosyal medyada büyük tepki uyandırdı.

Unutulma Hakkı – Yeni Nesil İnsan Hakları Serisi #2

Unutulma hakkı, en basit tabiriyle internet ortamında hukuka uygun olarak yayımlanmış bir içeriğin kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle arama motorlarında listelenmesinin sona erdirilmesini (de-listing veya the right to de-referencing) talep hakkıdır.

Bağlantıyı Koparma Hakkı – Yeni Nesil İnsan Hakları Serisi #1

Bağlantıyı koparma hakkı; en basit şekliyle, çalışanların iş saati dışındaki zamanlarda işten ve işle alakalı olan e-posta, telefon gibi iletişim araçlarından kopabilme hakkını ifade etmektedir.

Marmara Can Çekişiyor

Çevre felaketlerinin ardı arkası kesilmezken Marmara Denizi’nin yıllardır mücadele ettiği deniz salyası ya da bilimsel ismiyle “müsilaj”ın geçtiğimiz aylarda gözle görülür halinin ciddi boyutlara ulaşmasıyla alarm verildi.

İkizdere Mücadelesi

Rize İyidere Lojistik Limanı inşaatında kullanılmak üzere Rize’nin İkizdere ilçesinde açılmak istenen taş ocağı için 20 Mart 2021 tarihli Resmi Gazete’de, bölgede yer alan 17 adet taşınmazın acele kamulaştırılması için Cumhurbaşkanlığı kararı yayımlanmıştı. Kararın alınmasının ardından 21 Nisan tarihinde taş ocağı inşaatını yapacak olan Cengiz İnşaat’a ait iş makineleri bölgeye girince İkizdere halkı inşaatı durdurmak için mücadeleye başladı ve o günden beri bölgede inşaatın başlamaması için nöbet tutmaya devam ediyorlar.

Tam Kapanmada Alkol Yasakları: Ne Kadar Hukuki?

26 Nisan tarihinde gerçekleşen kabine toplantısı sonrası tam kapanma kararı alınması üzerine İçişleri Bakanlığı tam kapanma genelgesini yayınladı. Genelgede tam kapanma süresince açık olacak işletmelere...

Tam Kapanmada Alkol Yasakları: Ne Kadar Hukuki?

Date

26 Nisan tarihinde gerçekleşen kabine toplantısı sonrası tam kapanma kararı alınması üzerine İçişleri Bakanlığı tam kapanma genelgesini yayınladı. Genelgede tam kapanma süresince açık olacak işletmelere ilişkin istisnalara yer verildi. İstisnalar arasında fırın, market, bakkal, kasap, manav, kuruyemişçi ve tatlıcı gibi iş yerleri sayıldı. Yasağın kapsamına ilişkin sorulara cevap veren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, tekel bayileri için herhangi bir istisna veya muafiyet olmadığını ifade etti. Ayrıca tam kapanma süresince alkol satışının yasaklandığı açıklandı.

Yasak açıklaması üzerine yağan tepkilerin ardı arkası kesilmedi. Son olarak 30 Nisan sabahı Türkiye Tekel Bayileri Platformu Başkanı Özgür Aybaş, Twitter hesabından “alkol satış yasağının” kalktığını yazdı. İçişleri Bakanlığı ise konuyla ilgili olarak “İl Hıfzıssıhha Kurulu ve Valilikler ile paylaşılan açıklamalar dışında yapılan açıklamalara itibar edilmemelidir” açıklamasını yaptı.

Yasakların “hukuki” dayanağı
Alkol yasaklarına gelmeden önce, pandeminin başından beri İçişleri Bakanlığı genelgeleriyle açıklanan yasakların niteliğini incelemekte fayda olduğu düşüncesindeyiz. Zira bu kararlar idari karar niteliğinde olmakla birlikte, geçtiğimiz yıldan bu yana açıklanan genelgelerin hiçbirinde söz konusu yasakların hangi hukuki gerekçeyle çıkarıldığı ne yazık ki açıklanmadı.

Söz konusu yasakların her biri Anayasa’da yer alan temel hak ve özgürlüklere ciddi bir sınırlama getirmektedir, bu nedenle meşru ve hukuki bir dayanağı olmalıdır ve belirlilik kriterlerini sağlamalıdır. Anayasa, 13. maddesinde aynı konuya atıf yaparak temel hak ve özgürlüklerin ancak Anayasa’da yer alan sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceğini söyler. Var olan kanunlara bakıldığında ise ne Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ne İl İdaresi Kanunu salgın sebebiyle sokağa çıkma yasağı ve bağlantılı yasakların verilebileceğini düzenlemektedir. Bir şekilde Umumi Hıfzıssıhha Kanunu uyarınca herhangi bir tedbir alınacaksa da söz konusu tedbirleri uygulama yetkisi İçişleri Bakanlığı’nda değil, Sağlık Bakanlığı veya il veya ilçelerdeki umumi hıfzıssıhha kurullarındadır.

Anayasa madde 15 ise olağanüstü dönemlerde temel hak ve özgürlüklerin durdurulabileceğini düzenler. Olağanüstü dönem bir OHAL durumunu ifade eder ve OHAL’de Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile tedbirler alınabilir. Türkiye’de pandemi sebebiyle OHAL ilan edilmemiştir. Bu nedenle OHAL durumundaki hakların bu yazımızda incelemeyeceğiz.

Özetlemek gerekirse, Anayasa’da ve kanunlarda salgının önlenmesi amacıyla İçişleri Bakanlığı genelgeleriyle yasaklar getirilmesinin herhangi bir hukuki dayanağı ne yazık ki yoktur. Salgının yayılmasını önlemek amacıyla sokağa çıkma yasakları getirilmesinin meşru bir amacı olduğu ve kamu yararına hizmet ettiği savunulabilse de aşağıda inceleyeceğimiz alkol yasakları bakımından ne yazık ki meşruiyet zemininden söz etmek de mümkün değildir.

Alkol yasakları ne anlama geliyor?
Bu bölüme sorunun cevabını vererek başlayalım: Sözlü olarak ilan edilen alkol yasakları ve alkol satışı yapan tekel bayilerin kapanma kararı hukuk devleti ilkelerinin açıkça ihlal edildiği anlamına geliyor. Nedeni ise oldukça basit. Anayasa veya şu anda Türkiye’de yürürlükte olan hiçbir kanun, salt salgının önlenmesi amacıyla kişilerin salgınla tamamen bağlantısız olacak şekilde tekel bayi işletmecilerinin çalışma özgürlüğünün ve kişilerin yaşama özgürlüğü ile özel hayata saygı haklarının elinden alınması hakkını vermiyor.

Yukarıda açıklanan gerekçelerle, market, bakkal gibi işletmeden bir farkı olmayan tekel bayilerinin çalışma hakkının keyfi bir uygulamayla sona erdirilmesi ve kişilerin özgürlüklerine bu şekilde müdahale edilmesi hukuki değildir. Sokağa çıkma yasaklarının salgının hızla yayılmasını önlemesi gibi meşru bir amacı olduğu savunulsa da bu amacın alkol ve tekel bayi yasakları için geçerli olduğunu söylemek oldukça güçtür. Zira alkol kullanımı ile salgının yayılması arasında anayasal hakların sınırlandırılması kadar ağır bir tedbir alınmasını gerektirecek bir bağlantı bulunmamaktadır. Hiçbir kamu yararına hizmet etmeyen söz konusu yasakların ideal bir hukuk devletinde yeri olmamalıdır.

Yasaklar iptal edilebilir mi?
Açıklanan tüm yasakların birer idari işlem olması nedeniyle yasaktan etkilenen her bireyin söz konusu yasakların Anayasa’ya aykırılığı ve iptal edilmesi talebiyle Danıştay’da dava açabilmesi mümkündür.