26 Mayıs’tan herkese merhaba!
📰 Manşetler;
📌 Erdoğan’dan Soylu’ya destek, Akşener’e eleştiri
🗳️ Suriye’de seçimler
💉 Avrupa Birliği’nden aşı bağışı
Keyifli okumalar!
TÜRKİYE’DEN GELİŞMELER
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, organize suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla aranan Sedat Peker’in videolarla hedef aldığı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım’a destek verdi.
-
Ayrıntılar: Meclis’te partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, “Terör örgütleri gibi, suç örgütleriyle mücadelesinde de İçişleri Bakanımızın yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız. Hedef bakanımız değil güçlü Türkiye.” dedi ve “Binali Yıldırım arkadaşımızın da oğlu üzerinden hedefe alınması, asıl niyeti gösteren bir başka işarettir.” sözleriyle devam etti.
-
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın emrinde olduk, emrindeyiz, emrinde olacağız…” mesajını Twitter’dan paylaştı.
-
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: “İllegal mafyatik bir kişinin iftiraları gündeme getiriliyor. AK Parti MYK’sı, Süleyman Soylu ile ilgili, eski Başbakanımızla ilgili bu iddiaları en güçlü şekilde reddetmektedir.” açıklamasını yaptı.
FOX’ta İsmail Küçükkaya’nın canlı yayınına katılan Gelecek Partisi Genel Başkanı ve eski başbakan Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran 2015 seçimleri sonrası Binali Yıldırım, Süleyman Soylu ve Berat Albayrak’ın; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koordinasyonuyla görevden alınması için kendisine kumpas kurulduğunu iddia etti.
-
Soru: Küçükkaya, eski başbakana “Belki Cumhurbaşkanının haberi yoktu” dedi ve Davutoğlu, “Cumhurbaşkanı’nın bilgisi dışında olamaz” diye konuştu.
-
Gerisi: Süleyman Soylu, 7 Haziran seçimleri sonrasında AK Parti’nin koalisyon görüşmeleri için yapılan parti içi toplantılarda dönemin parti genel başkanı Ahmet Davutoğlu’nun şiddetli tartışmalar neticesinde “Hepinizin odalarında neler konuştuğunu dinletiyorum ve biliyorum” dediğini kaydetmişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meral Akşener’in Rize İkizdere ilçesinde yaptığı esnaf ziyaretinde yaşananları hatırlatarak, “Yine dua et ki gelin hanıma çok ileriye gitmeden ders verdiler. İkizdere yetmedi, Çayeli’ne gittin. Orada da gerekeni yaptılar. Daha neler olacak neler” demecini verdi.
- Tepkiler: Erdoğan’ın sözlerine CHP ve İyi Parti cephesinden tepkiler geldi. Twitter hesabından “Hiç merak etmeyin, bana Türkiye’nin hiçbir yerinde zarar gelmez” diyen Meral Akşener, iyileştirilmiş parlamenter sistem çağrısı yaptı.
DÜNYADAN GELİŞMELER
Mart 2011’de başlayan iç savaş Suriye’de devam ediyor. Ancak halk, bugün sandık başına gidecek. Cumhurbaşkanlığı seçiminde üç aday yarışacak.
-
Adaylar: Sosyalist Birlik Partisi’nden Abdullah Sellum Abdullah, Ulusal Demokratik Partisi adayı liberal Mahmut Mur ve Baas Partisi adayı ve mevcut Cumhurbaşkanı Beşar Esad; seçimlerde yarışacak. Abdullah ve Esad benzer görüşlere sahip iken 2011 yılında hükûmet protestolarına da katılan Mahmut Mur, daha liberal ve Baas muhalifi bir çizgi çiziyor.
-
Tepkiler: Almanya, Fransa, İtalya, Birleşik Krallık ve ABD’nin dışişleri bakanları; Suriye’deki seçimleri, “ne özgür ne de adil” olarak nitelendiren ortak bir açıklama yayımladı.
-
Başka başka: İran Anayasayı Koruyucular Konseyi, 18 Haziran’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimine katılmak için başvuruda bulunan 592 kişiden yalnızca yedisine adaylık izni verdi. Adaylıklarına izin verilmeyenler arasında eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, eski Meclis Başkanı Ali Laricani ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı İshak Cihangiri de var. Adaylardan ilk beşi sertlik yanlısı, son ikisi ise reformcu kimlikleriyle biliniyor.
Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukashenko, ülkesi üzerinden geçen yolcu uçağının zorla indirilmesi ve içindeki muhalif gazeteci Roman Protasevich’in gözaltına alınmasıyla hususunda “Yolcu uçağını indirmek hakkımızdı” açıklamasını yaptı.
-
Detay: Mecliste konuşan Lukaşenko, yolcu uçağının “bomba ihbarı nedeniyle indirildiğini” ve Mig-29 tipi savaş uçağı tarafından yolunun kesildiği haberlerinin “kesinlikle yalan” olduğunu kaydetti.
-
Kremlin desteği: Kremlin, Ryanair uçuşunu durdurulması ve muhalif aktivistin tutuklanması kararını savunan Belaruslu lidere, “Alexander Lukashenko’nun yaptığı açıklamalardan şüphe etmek için hiçbir neden yoktur” sözleriyle destek verdi.
Avrupa Birliği, 2021 yılı içinde düşük gelirli ülkelere en az 100 milyon doz Covid-19 aşısı bağışlamayı taahhüt etti.
-
“Batı”da aşılama: Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 300 milyon doz civarında Covid-19 aşısının AB ülkelerinde uygulanmak üzere teslim edildiğini belirtmişti. Vaşington’un açıklamalarına göre Tüm ABD’li yetişkinlerin yarısının aşılama süreci tamamlandı.
The Hill’in haberine göre Facebook ve Instagram kullanıcıları sayfalarındaki ve paylaşımlarındaki beğeni sayılarını saklayabilecek.
ABD merkezli e-ticaret devi Amazon, Metro Goldwyn Mayer (MGM) Stüdyoları’nı 8,4 milyar dolara satın aldı.
-
Detay: James Bond serisinin haklarını elinde bulunduran MGM, geçtiğimiz aralıkta iflas etmiş, tüm içeriğini satışa çıkarmıştı. No Time To Die, Candyman, Pink Panther, RoboCop, Rocky, The Hobbit, The Handmaid’s Tale ve daha onlarca yapımı portfolyolarında bulunuyor.
SOSYOLOJİ
“Göçmen Krizi” ve Sayılara Dönüşen İnsan Hayatları
Kerem Renda
Geçtiğimiz hafta Akdeniz kıyıları yine devletler arası krizlere ve göçmen ölümlerine şahitlik etti. Fas’tan İspanya’nın Ceuta şehrine, dolayısıyla Avrupa Birliği topraklarına, yüzerek ya da derme çatma teknelerle ulaşmaya çalışan 2 bini çocuk olmak üzere yaklaşık 8 bin göçmen sebebiyle Akdeniz’de başka bir insani ve siyasi krizin fitilini ateşlendi. Öyle ki İspanya Başbakanı Pedro Sanchez Paris’e yapacağı ziyareti erteleyip İspanyol ordu ve polis kuvvetlerinin yığıldığı Ceuta şehrine gitti.
Ceuta Nerede ve Göç İçin Neden Önemli?
Ceuta, 16. Yüzyıldan beri İspanya’nın hakimiyetinde bulunan 20 kilometrekare yüzölçümüne ve 80 bin nüfusa sahip küçük bir şehir. Ancak bu şehri diğer İspanya şehirlerinden farklı kılan nokta, şehrin Afrika kıtasında ve üç yanı Fas topraklarıyla çevrili olması. Şehrin Akdeniz’deki sahil şeridi sayesinde İspanya anakarasıyla bağlantı kuruluyor.
Ceuta’yı göçmenler için ideal bir ilk göç durağı kılan özelliği de aslında Afrika kıtasında olması. Bunun sayesinde Avrupa ülkelerine ulaşmaya çalışan kişiler denizde uzun yollar katetmeden, karadan Fas ve İspanya sınırındaki telleri aşarak ya da Fas kıyısından denizde kısa bir mesafe katederek Avrupa Birliği topraklarına ulaşabiliyorlar.
Bu göç yolu aslında uzun yıllardır göçmenler tarafından Avrupa’ya ulaşmak için kullanılıyor. Geçtiğimiz yıl Fas’tan Ceuta’ya 2200 kişi sınır tellerini aşarak ya da yüzerek ulaşmayı başardı. Fakat şu an durum farklı. Çünkü sadece bir haftada geçen yılın sayısının 4 katı kadar insan sınıra dayandı.
İspanya ve Fas Arasında Gerilen İpler
Geçtiğimiz yıllarda Fas hükümetinin sert sınır koruma politikaları nedeniyle, Ceuta üzerinden İspanya’ya ve dolayısıyla Avrupa’ya ulaşmak isteyen göçmenler çoğunlukla başarısız oluyorlardı. Ancak geçtiğimiz hafta Fas hükümeti sınır politikalarını gevşetti. Fas tarafından kesin bir açıklama olmamasına rağmen sınır politikalarının gevşetilmesinin sebebi olarak iki ülke arasındaki siyasi gerginliğin olduğu iddia ediliyor.
Geçtiğimiz ay İspanya, Fas tarafından kontrol edilen Batı Sahra asıllı Brahim Ghali’nin İspanyol hastanelerinde tıbbi tedavi görmesine izin vermişti. Ghali, 1970’lere kadar İspanyol kolonisi olan Batı Sahra bölgesinin Fas egemenliğinden ayrılarak bağımsız bir devlet olması talebinde bulunan militan bir grubun lideri. Fas, İspanya’nın verdiği tedavi onayına bu sebeple sıcak bakmazken İspanya’nın Batı Sahra’daki Fas egemenliğini desteklemesini istiyor.
Tepişen Filler, Ezilen Çimenler
Binlerce insanın sınıra dayanması sonucu 1 kişi boğularak hayatını kaybederken yüzlerce kişi hem oluşan kaos hem de İspanyol ordusunun ve polisinin sert müdahaleleri sonucunda yaralandı. Üstelik 80 bin nüfuslu Ceuta’ya geçmeyi başaran yaklaşık 8 bin kişi de İspanya otoriteleri tarafından Fas’a geri gönderildi. İspanya sadece 200 refakatsiz çocuğun İspanya’nın diğer bölgelerine gönderileceği bilgisini verirken oluşan insani krizden Fas hükümetini sorumlu tutuyor.
Göçmenler ve “göçmen krizi” meselelerinde her zaman olduğu gibi yine siyasi çıkarlar insan hayatının üstünde tutuluyor. Bu sefer bu durumun İspanya ve Fas arasındaki yansımalarını görüyoruz. Siyasi çıkarlar ve aktörler geçmişte olduğu gibi gelecekte de değişiklik gösterecek ve dünyanın farklı yerlerinde farklı çıkarlar aynı sorunu ortaya çıkaracak: İnsani krizler ve her insani krizin sonunda sayılara dönüşen insan hayatları.
