Geçtiğimiz haftalarda bültenimizde Yeni Nesil İnsan Hakları serimizin ilk yazısı olarak Bağlantıyı Koparma Hakkı’na yer vermiştik. Yeni nesil dediğimizde akla gelen unsurlardan ilkinin teknoloji olduğu söylenebilir. Teknolojinin hayatlarımıza başlıca yansımasının da güncel yayınlarda 4,7 milyar insanın kullandığı kaydedilen internet olduğunu söyleyebiliriz.
Düzenlemeler:
İnternetin hayatlarımızda bu kadar yer kaplamasının doğal bir sonucu olarak internette yapılan yayınların düzenlenmesi ihtiyacı artmıştır. Başta Avrupalı yetkililer olmak üzere pek çok yasa yapıcı, internet yayıncılığı konusunda düzenlemeler getirmeye başlamıştı. Türkiye’de ise 2007’de özellikle belli suçların internet aracılığıyla işlenmesinin önüne geçilmesi amacıyla 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun yürürlüğe girmişti. Ancak isminden de anlaşılabileceği üzere, bu kanun internet ortamında işlenen suçların düzenlenmesi amacını gütmektedir.
Oysa internet ortamında suç işlenebileceği gibi, tamamıyla hukuka uygun bir şekilde yayınlanmış bazı içeriklerin de bireylerin kişilik haklarına müdahalede bulunması, bu hakları ihlal edebilmesi mümkündür. Örneğin yıllar önce işlenmiş bir suç mağdurunun ismi; arama motoruyla aratıldığında suça dair haberlerde çıkıyor ise kişinin unutulma hakkını talep edebilme imkanı doğmaktadır.
Unutulma hakkı 2018’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında yer bularak daha sonra Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın önüne gelen Google v. İspanya kararında uluslararası tanınırlığa ulaşmıştır. İspanyol bir avukat, Google arama motoru üzerinden ismi aratıldığında geçmişteki haciz ilanlarının çıkması sebebiyle ismiyle ilgili haberlerin birbiriyle bağlantısının koparılması talebiyle dava açması üzerine ABAD, hukuka uygun olarak yayımlanan ve avukat bakımından doğru olan bu bilgilerin, zamanın geçmesiyle hukuka aykırı hale gelebileceği kararını vermiştir. Türkiye’de de henüz yasal düzenlemeye kavuşmamış olsa da Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararları ile unutulma hakkına yer verilerek bu hak Türk hukukunda da yer bulmuştur.
Unutulma Hakkının Sınırı
Unutulma hakkı, en basit tabiriyle internet ortamında hukuka uygun olarak yayımlanmış bir içeriğin kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle arama motorlarında listelenmesinin sona erdirilmesini (de-listing veya the right to de-referencing) talep hakkıdır. İlk bakışta bu hakkın günümüz dünyasında sınırları olmayan internetin kontrol edilebilmesi bakımından gerekli olduğu düşünülse de aslında internet yayınlarının devlet organları eliyle düzenlenmesi; özellikle ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve bilgi güvenliğinin sağlanması konusunda riskler barındırmaktadır. Bu nedenle unutulma hakkı uygulanırken gerçekten de bu hakkın kullanılmasını talep edenler bakımından meşru bir sebebi olması, bilgileri yayınlayanların ifade özgürlüğü ve bu bilgilerden internet yoluyla bugün veya gelecekte faydalanacak olanların bilgiye erişim haklarının mutlaka gözetilmesi gerekmektedir.