Dünyanın hemen her bölgesindeki yönetim anlayışları ve ideolojiler bir değişim ve sınav sürecinden geçmeye devam ederken, son dönemin sınananı liberal demokrat ve insan haklarını savunan görüşleri ile tanınan New York’un Yukarı Batı Yakası sakinleri oluyor.
New York’un Evsiz Hizmetleri Departmanı koronavirüs pandemisi sürecinde şehrin genel ölüm oranından %61 daha yüksek ölüm oranına sahip ve çoğu zaman barınma evlerindeki odalarda 10’dan fazla kişi ile birlikte yaşayan evsizleri (ve sokaklarda temas ettikleri diğer sakinleri) korumak adına bu kişileri çeşitli otellere yerleştirmeye başlamıştı. Yaklaşık 10 bin kişi, koronavirüs tedbirleri kapsamında yaşadıkları barınma evlerinden şehrin çeşitli yerlerindeki 63 ayrı otele yerleştirilmişti. Şehir sakinlerinin değer yargılarını sınayan olaylar ise bu iş için Manhattan’da kullanılan 32 otelden biri olan Lucerne üzerinden patlak verdi.
Evsizler, normal dönemde geceliği yaklaşık 400 dolara hizmet sağlayan Lucerne’ye, gecelik ortalama 175 dolar gibi bir fiyata yerleştirilmişti. Şimdiyse, Yukarı Batı Yakası sakinlerinin birkaçı tarafından kurulan bir Facebook grubunun yaptığı paylaşımlar ve kamuoyu çalışmalarının ardından Lucerne’deki 283 evsizin tekrar barınaklara aktarılması gündemde. Güvenli Sokaklar İçin Yukarı Batı Yakalılar isimli bu grup, 10 Eylül 2020 itibariyle 15 bin üyeye ulaşmış bulunuyor. Bu grup ve evsizlerin bölgelerine yerleştirilmesinden hoşnut olmayan diğer bölge mukimleri, yerleştirilen evsizler arasında cinsel saldırı mahkumları ve uyuşturucu satıcıları gibi suçluların olduğunu ve bunların çoğunun sokaklarda müstehcen hareketlerde bulunduklarını, ayrıca kadın, çocuk ve yaşlılara şiddet uygulayarak, sokakları tuvalet ve uyuşturucu kullanım mekânlarına çevirdiklerini ve bölge sakinlerini rahatsız ettiklerini öne sürüyor.
Gelen tüm tepkilerin ardından evsizlerin Lucerne’den tahliye edilerek 20 Eylül’de tekrar barınaklara gönderileceğini açıklayan New York belediye başkanı Bill de Blasio ve ekibi ise şehrin diğer sakinlerinin eleştiri oklarını üzerine çekmiş gibi görünüyor. Kamu denetçisi (ombudsman) Jumaane Williams, belediye başkanının “kendisinden utanması gerektiğini” ve “tüm New Yorklular için dik durmasının vakti olduğunu” söylerken, röportaj yapılan kimi bölge sakinleri ise “ayrıcalıklı konumlardan yapılan ırkçı, kibirli ve anlayışsız yorumlar karşısında dehşete düştüklerini” belirtiyor. Kimi sakinler “Hatırladığımız kadarıyla evsiz olmak kanunen bir suç veya bir otelde kalmaya engel değil.” yorumunda bulunurken, Adli Yardım Derneği avukatı Joshua Goldfein ise “güvenli barınma hakkına sahip bu insanlar güvensiz olduğu aşikâr yerlere transfer edilirse dava açmak zorunda kalacaklarını” belirtiyor.
New York Oteller Birliği başkanı Vijay Dandapani’nin otel işletmecilerinin “sıfır turist ağırladıkları bir dönemde böyle bir olanak sağlandığı için müteşekkir” olduğunu belirttiği ancak liberal demokrat sakinlerin dahi değer yargılarını zorlayan bu zorlu vaziyet nereye evrilecek; Avrupa Birliği’nin yaşadığı mülteci krizine kıyasla çok daha kısa bir süre içinde izleyip göreceğiz.