
20 Temmuz’dan herkese merhaba!
TÜRKİYE’DEN GELİŞMELER
Rusya’nın devlet askeri ihracat şirketi Rosoboronexport, gelecek aylarda Türkiye’ye 2. parti S-400’leri göndermek için bir proje geliştirileceğini ifade etti.
- Ayrıtınlar: TASS’ın aktardığına göre MAKS-2021 hava şovunda konuşan Rosoboronexport CEO’su Aleksandr Miheyev, “Projeyi gelecek aylarda bitirmeyi planlıyoruz” dedi. Son istişarelerin yapıldığını belirten Miheyev sözlerine “Proje için bir teknik iş birliği planı ve finansal model oluşturuldu.” diyerek devam etti.

Dışişleri Bakanlığı, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Suriye Demokratik Konseyi ile görüşmesini kınadı.
- Detay: Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç, “Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı PYD/YPG güdümündeki sözde “Suriye Demokratik Konseyi” mensupları ile görüşmesini kınıyoruz” dedi.
Lefkoşa’da basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afganistan’da Kabil Havaalanı’nın işletilmesi hususunda ABD’den diplomasi, lojistik ve finansal destek geldiği takdirde Türkiye’nin bölgede bulunacağını aktardı.
- Ayrıca: Taliban’ın da rahatsızlıklarına değinen Erdoğan, “Türkiye’nin inancıyla alakalı ters bir yanı yok, onlarla bu konuları daha iyi görüşebileceğimize ihtimal veriyorum.” demecini verdi.
DÜNYADAN GELİŞMELER
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kapalı Maraş açılımını duyurdu.
- Nedir? Kapalı Maraş’ın %3,5’ine tekabül eden bir kısmının askeri bölge statüsü kaldırılarak, Maraş açılımının ikinci aşamasına geçilecek. Bu adımla, iade talebiyle başvuran hak sahiplerine olanak sağlanacağı aktarıldı.
- Tepkiler: Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis de AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi’ni ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Başkanı ile üye ülkelerini Maraş ve Kıbrıs meseleleri hakkında ayrıntılı olarak bilgilendirecek. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias gerçekleştirdiği İsrail gezisi sonrasında olağanüstü olarak Kıbrıs’a uçuyor.

Mali’de geçiş dönemi için vekaleten cumhurbaşkanı görevini yürüten Assim Goita’ya bayram namazı sırasında bıçaklı saldırı düzenlendi.
- Ayrıntılar: Reuters’a konuşan iki ordu kaynağı Goita’nın saldırıda yaralanmadığını ifade etti. Mali Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Güvenlikler anında saldırganın hakkından geldi. Soruşturmalar devam ediyor” denildi. Bir cami çalışanı, saldırganın yaklaştığını gören cumhurbaşkanı vekili ve korumalarının silah çektiğini ifade etti. 38 yaşındaki Goita, haziran ayında dokuz ay içerisinde ikinci kez darbe yaparak iktidara gelmişti.

Ermenistan’ın Savunma Bakanı Vekili Vagharshak Harutyunyan istifa etti. Ermenistan Savunma Bakanlığı, istifayı doğruladı.
- Kimdir? Harutyunyan geçtiğimiz kasımda altı hafta süren Dağlık Karabağ savaşından sonra göreve getirilmişti. Bu altı haftada Azerbaycan, uluslararası topluma göre kendi toprakları olan birçok bölgenin kontrolünü sağlamıştı. Harutyunyan, vekaleten göreve getirilmeden önce Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın askeri danışmanlığını yapıyordu.
Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un sahibi olduğu uzay araştırmaları şirketi Blue Origin’in geliştirdiği roket, Türkiye saatiyle 16:12’de uzaya fırlatıldı. Bezos’un da aralarında bulunduğu dört kişiyi taşıyan araç, kısa süren uzay yolculuğunun ardından dünyaya döndü.
- Ayrıntılar: Tarihi yolculukta Bezos’a kardeşi Mark Bezos, 82 yaşındaki Wally Funk ve 18 yaşındaki Oliver Daemen isimli öğrenci eşlik etti. Kapsül, uzaya fırlatılan en büyük pencerelere sahip kapsül olması ile öne çıkıyor. New Shepard ismi verilen uzay aracı, gelecekte önemli bir yere sahip olacağı öngörülen uzay turizmi alanında hizmet vermek üzere geliştirildi.
- Ayrıca: Virgin Galactic’in uzayın eşiğine turist taşıyacağı uçuşlarda koltuk başına 250 bin dolar ödenecek. Bezos’un New Shepard’ı ile yapılacak seyahatin ücreti ise henüz açıklanmadı.

POLİTİKA
Güney Afrika’da Neler Oluyor?
Doğaç Özen
Son yıllarda adı sıkça ekonomik ve sosyal çalkantılarla anılan Güney Afrika Cumhuriyeti, geçtiğimiz hafta yaşanan sarsıcı eylemlerle uluslararası medyanın odağı haline geldi. Aralarında protestocular, kolluk kuvvetleri ve sivillerin de olduğu 200’den fazla kişinin hayatını kaybettiği eylemler, artık ülkenin devrik cumhurbaşkanı Jacob Zuma’nın adı ile anılıyor. “Zuma Eylemleri”nin çıkış sebebinin, devrik cumhurbaşkanı Zuma’nın yolsuzluk davasında geçtiğimiz hafta çıkan yakalama kararı olduğu belirtiliyor. Adı geniş yolsuzluk ve hukuksuzluklarla anılan Zuma’nın devletin üst kademeleri ve halkın içinde hala çok sayıda destekçisi bulunuyor. Destekçilerin Zuma’nın yakalama kararına son derece tepkili olduğu da biliniyor. Ağırlıklı olarak bu grupların gerçekleştirdiği, şiddetli çatışmaların, yağma vakalarının ve en önemlisi can kayıplarının yaşandığı eylemlerin geride bıraktığı tablo hiç iç acıcı değil.
Peki bu eylemlerin sonucunda neler yaşandı ve Güney Afrika’yı neler bekliyor?
20 Senelik Yolsuzluk
Bahsedildiği üzere eylemler, devrik cumhurbaşkanı Jacob Zuma’nın tutuklanması ile başladı. Tutuklamanın sebebi ise 1998’de yaşanan bir ticari anlaşmaya dayanıyor. ABD ve Güney Afrika arasında gerçekleşen bir askeri ekipman satışı anlaşmasının aynı sene sonuçlanmasından itibaren yolsuzluk iddiaları ile beraber anıldığı biliniyor. Aralarında Zuma’nın da bulunduğu bir grup Güney Afrikalının bu anlaşma sayesinde milyarlarca dolar kazanç elde ettiklerine dair iddialar, uzun süre araştırılamıyor. Bunun sebebinin ise Zuma’nın 1999 senesinden itibaren Güney Afrika siyasetinde etkin rol oynaması olduğu ileri sürülebilir. Zira 1999 – 2005 yılları arası Güney Afrika Hükümet Başkanlığı ve 2007 – 2018 yılları arası ise ülkenin cumhurbaşkanlığını yapan Zuma, yine 2018 senesinde yolsuzluk skandalları sebebiyle istifa etmeye zorlanıyor.

Zuma’nın yolsuzluk sebebiyle istifasının ve hissedilen ekonomik baskıların neticesinde ülkede esen siyasal reform rüzgarları, devrik cumhurbaşkanı Zuma’nın 1998’de adının karıştığı silah satımı skandalının 20 yıl sonra araştırılmaya başlanması ile devam ediyor. Sağlık sorunları ve lojistik sebepleri bahane eden Zuma’nın bu araştırma sürecine destek vermediği ve süreci uzattığı biliniyor. Geçtiğimiz haftalarda şahsen ifade vermesi gereken bir oturumda araştırma kurulunun davetini bir kez daha reddeden Zuma, bu kararı sebebiyle 15 ay hapis cezasına çarptırılıyor ve tutuklanıyor.
Mutsuzluk ve Partizanlık
Devrik lider Zuma’nın cezasının onandığı gün Güney Afrika’nın KwaZulu-Natal bölgesinde eylemlerin başladığı ifade ediliyor. Kısa süre içerisinde şiddet seviyesi artan eylemlerin tüm ülkeye yayıldığı, 7. gününde 200’den fazla can kaybına ve milyarlarca dolar zarara mal olduğu belirtiliyor. COVID-19 sebebiyle artan fakat etkisi bir süredir hissedilen ekonomik kriz sebebi ile şiddet olaylarına yağmanın da eşlik ettiği ve küçük/orta çapta yüzlerce işletmenin ciddi boyutta maddi zarara uğradığı da belirtilenler arasında. Eylemlerin boyutunun bir anda artmasının sebeplerinden bazılarının ise ülkede %30’u aşan işsizlik oranı ve COVID-19’un yarattığı ekonomik buhran olduğu tahmin ediliyor.
Kimi yetkililere göre milyarlarca dolarlık zarara sebep olan eylemler sonrası 2000’den fazla kişi tutuklanırken, ülkede onlarca yıl önce sona eren Apartheid rejimi sırasında gündeme gelen, kent merkezlerine asker konuşlandırılması ve güvenliğin artırılması gibi önlemler tartışılıyor. Ayrıca eylemcilerin COVID-19 önlemlerine uymamasının ve bölgede yaşanan tahribatın aşı ve tedavi tedariğinde sorunlar çıkarabileceği ifade ediliyor.

Konuya dair yerel ve uluslararası kurumların tepkileri ise netleşmeye başladı.
Eylemcilerin liman yolları ve ticaret merkezlerini özel olarak hedef aldığını belirten Güney Afrika Hükümeti, bu eylemlerin hiçbir suretle iyi niyetli olmadığını ve amacın halihazırda zorlanan Güney Afrika ekonomisine darbe vurmak olduğunu iddia ediyor. Birleşmiş Milletler ve Afrika Birliği gibi bölgede önemli görevler üstelenen uluslararası aktörler hükümete destek amaçlı bildiriler yayınlarken, bölge ülkelerinden de benzer tepkiler gelmeye devam ediyor.