Kazakistan doğumlu Alexandra, Rusya’da öğrenciyken aynı zamanda bir yazılımcı olarak çalışıyordu. Sinir bilimine ve bilimsel yayınlara meraklı olan Alexandra, bu yayınların herkese açık olması gerektiği fikrini savunuyordu ve bu yüzden üç kişiyle paylaştığı öğrenci evine 13 sabit sürücülü bir sunucu kurmuştu. Sonrasında dünyanın en büyük açık kaynak platformlarından birine dönüşecek olan Sci-Hub internet sitesinin temelleri 2011 yılında işte böyle atıldı. Şu anda Sci-Hub, ücretli olan akademik makalelere erişimi yasa dışı yollardan ücretsiz olarak sağlamaya yarıyor.
Bir adım geriden:
Bugün akademik alanda yapılan çalışmalar, çoğunlukla önde gelen dergiler veya yayınevleri tarafından yayımlanıyor. 1980’lerden bu yana gelişim gösteren bilimsel yayıncılık, temel olarak araştırmacıların yayımladığı bilimsel makalelere erişim hakkının kullanıcılara satılmasına dayanıyor. Bu iş modelinde bilimsel yayıncıların araştırmacılarla olan ortaklığı ise yazılan makalenin editoryal hazırlığının yapılması, gerekli hakemlerin gözetiminden geçmesi ve yayımlanmasına karar verilmesini içeriyor. Dolayısıyla bilimsel yayıncıların risk almasına gerek kalmıyor; işlem, yayımlanacak makalelerin değeri ölçüldükten sonra gerçekleşiyor. Buna ek olarak bilimsel yayıncılar aynı ürünü ikinci kez fiyatlamakla suçlanıyor; bilimsel bir çalışmanın gerçekleşmesi için hâlihazırda devletler ve şirketler fon sağlarken bilimsel yayıncılar sadece ara işlemleri tamamlamak için hakemlere ve editörlere kaynak ayırmakla yetiniyor. Bu iş modeli sayesinde Elsevier, 2010 yılında 2 milyar sterlini geçen ciroyla 724 milyon sterlin net kâr açıkladı. %36 gibi yüksek bir kâr oranı yakalayan şirket; bu alanda Apple, Google ve Amazon’u geride bıraktı. Aradan geçen on yılda Elsevier ve diğer bilimsel yayıncıların cirosu ve karlılığı artmaya devam etti.
Akademik hack:
Başlangıçta akademik makalelere erişim için kendi yöntemlerini kullanan Elbakyan’ın üniversite ağlarına yaptığı saldırılar, sosyal mühendislik ve oltalama gibi tekniklerle ulaştığı makale sayısı artıyordu. Elde ettiği makaleleri kopyalayarak farklı mecralara saklayan Elbakyan, öğrencilerin sitede aradığı makalelere ulaşımını kurguladığı otonom sistemle sağlıyordu. Siteye olan talep arttıkça daha fazla makaleye ve üniversiteye erişim gerekli hâle gelmişti, fakat gerekli geliştirmeleri yapacak bütçe yoktu. Bu noktada Sci-Hub, yaptığı işi takdir eden insanlardan yardım toplamaya başladı. Maddi yardımların yanı sıra açık erişimi savunan üniversite öğrencileri ve çalışanları da üniversite ağlarına erişim haklarını Sci-Hub için kullanıyordu. Cesur destekçileri sayesinde 400 üniversiteye doğrudan erişim sağladığını söyleyen Elbakyan, destekçilerini proxy’ler ve mümkün olan diğer ara bağlantılarla koruduklarını da söylüyor. Bu maddi destek ağını büyük ölçüde PayPal üzerinden organize eden Sci-Hub, ilk darbelerden birini de buradan aldı. Elsevier şirketi PayPal’e uyarıda bulundu ve Sci-Hub’ı destekleyen kanalların kapatılmasını talep etti. Diğer yandan üniversitelere erişim için yapılan ödemelerin de farkında olduğunu belirten şirket, bu ağların hukuki takibinin yapılmasını istedi.
Alexandra’ya açılan dava:
Sci-Hub sitesinde, kullanıcı içeriği indirmek istediğinde farklı kaynak bağlantıları tek yerde toplanıyor ve kullanıcı aslında indirme işlemini yine ilgili kaynaktan yapmış oluyor. Bu zekice kurgu sayesinde Elbakyan’ın yakalanması da görece uzun sürdü denebilir. Fakat Sci-Hub’ın artan bilinirliği, Elbakyan’ın sorunlarının başlangıcı oldu. Sci-Hub henüz çok büyümemişken aldığı “Dava edildiniz.” e-postası sonrasında bir başka açık kaynak sitesinin kurucusuyla (Lib.gen) iletişime geçen Elbakyan, karşısındaki site yöneticisinin sonlarının geldiğini düşündüğünü fakat kendisinin rahat hissettiğini belirtmişti. Çünkü yaşamına Kazakistan’da devam eden Elbakyan’a açılan dava ABD’de görülecekti ve bu yüzden dava onu ilgilendirmiyordu.
Alexandra, duruşmalara çıkmayacak olsa da bu durum platformun büyük saldırılar alacağının habercisiydi. Sci-Hub’ın hayatta kalmasını sağlayan bağlantıların her birini çökertmeye çalışan büyük yayıncılar, hukuki anlamda da belli aşamaya gelebildi. Şirketlerin yaşadığı maddi zararı tanıyan mahkeme, ilgili zararın ABD içinde hiçbir maddi varlığı bulunmayan Alexandra’dan tahsil edilmesine karar verdi. Tek taraflı galibiyetin devamındaysa Elsevier 2018 yılında yaşadığı zararlardan dolayı 15 milyon dolar tazminat hakkı kazandı. American Chemistry Society de 4,8 milyon dolarlık tazminat için başvuruda bulundu. Yayıncı şirketler hukuksal ölçekte başarı sağlasa da moral savaşını kazanan Sci-Hub oldu.
Şu anda:
Sci-Hub’ta 2018 itibarıyla 48 milyon akademik makale olduğu biliniyor ve bu yayımlanmış tüm makalelerin %69’una denk düşüyor. Alexandra’nın 23 yaşında kurduğu site, günlük 600 bini geçen ziyaretçi sayısıyla dünyayı değiştirmeye devam ederken ihtiyacı olan bağışları da bir başka özgürlükçü sistem olan kripto parayla toplamaya devam ediyor.