Herkese merhaba! Yaz aylarının ilk Teknoloji bülteni ile karşınızdayız.
Bu sayımızda Xiaomi’nin 44 saniyede %10, 8 dakikada %100 şarj sağlayan yeni teknolojisini, Apple’ın iOS 15 ve diğer yazılımlarını ve belki de -iPhone hariç- yeni cihazlarını tanıtacağı WWDC’yi, Amazon’un MGM’i satın almasını ve Netflix, Twitter, Spotify cephelerindeki yenilikleri işliyoruz. Getirmek istediği yeni oyun özelliklerinin yanı sıra Netflix, Türkiye’de stüdyo kurmaya hazırlanıyor. Ayrıca Instagram’ın “beğeni sayısı anksiyetesi”ni gidermek için tüm dünyanın kullanımına sunduğu yeni özelliği de aşağıda öğrenebilirsiniz.
Tüm bunların ardından İpek Simay Gökulu bizlere kullanıma sunulduğunda tüm alanlarda muhtemelen bir devrim yaratacak biyolojik sınırsız veri depolama teknolojisini tanıtıyor. Sneak peek: sınırsız veri depolama, onurlu bakteriler sayesinde binary kodlamadan çoklu bir kodlama sistemine geçilmesiyle mümkün oluyor.
Bülteni okumaya başlamadan evvel yahut okuduktan sonra Google’da “pride” sözcüğünü aratmayı unutmayın, sizi bir sürpriz bekliyor olacak.
Haziran’ın ve yazın gelişini kutluyor, hepinize keyifli okumalar diliyorum!
Ata 🦁 ☀️
GELİŞMELER
Xiaomi, Hyper Charge adını verdiği yeni teknolojisini tanıttı. Bu teknolojiyi destekleyen Xiaomi telefonlar yaklaşık 8 dakikada %100 şarj olabiliyor.
-
Detay: Bu teknoloji henüz mevcut telefonlarda bulunmuyor ancak kullanıcılara sunulduğunda Xiaomi telefonlar 44 saniyede %10, 3 dakikada %50, 8 dakikada ise 100% şarj olabilecek.
-
Aynı teknolojinin kablosuz hâli de mevcut. Kablosuz şarjla %100 şarj olma süresi ise 15 dakika civarında.
Google’ın Photos uygulamasında kullanılmak üzere tanıttığı yeni özellik sayesinde birbirine benzer iki fotoğraf kullanarak “hareketli bir fotoğraf” yaratmak mümkün olacak.
-
Bu özellik iPhone’larda bir süredir bulunan Live Photos özelliğine benzese de aslında farklı. Özünde hareketli fotoğraflar olan Live Photos için fotoğrafın çekilme anında Live kamera modu ile adeta kısa bir video çekmek gerekirken, Google Photos, iki adet benzer fotoğrafı kullanarak çekim anından çok sonra dahi kısa bir animasyon yaratabiliyor.
-
“Sinematik anlar” ismi verilen bu özellik, Google Photos uygulamasını indirebilen iPhone dâhil tüm telefonlar üzerinde kullanılabilecek.
Google Photos’a eklenecek özellikler bununla sınırlı değil. Uygulamaya yakın zamanda parola veya parmak izi ile kilitlenen fotoğraf klasörleri ve geçmişimizden karşımıza çıkmasını istemediğimiz kişi ve anıları belirterek bunları içeren fotoğrafları gizlemek gibi çok kullanışlı özellikler de gelecek.
Apple’ın yeni yazılımlarını ve kimi zaman da -iPhone hariç- cihazlarını tanıttığı yazılım konferansı olan WWDC etkinliği bu yıl 7 Haziran Pazartesi günü düzenlenecek. Etkinlikte başta iOS 15 olmak üzere yeni işletim sistemleri ve yeni özellik ile teknolojiler tanıtılacak.
-
Bu yıl diğer yıllardan farklı olarak iOS 15 ve tanıtılacak diğer yazılım ve cihazlar hakkında pek bir bilgi sızmış değil. Tahmin edilen gelişmeler arasında mevcut 13 inç MacBook Pro’nun 14 inçlik yeni bir tasarımla güncellenmesi, uyku ve trafik gibi telefona tanımlanmış belirli anlar için özel bildirim seçenekleri, Sağlık uygulaması içinde günlük öğün ve kalori takibi ve iMessage tasarımında yenilikler bulunuyor.
-
Tanıtılacak iOS 15 sürümünün iPhone 6s, 6s Plus ve 2016 yılında çıkan iPhone SE sürümlerini büyük ihtimalle desteklemeyeceği düşünülüyor.
Tanıtılması beklenen 14 inç ekranlı MacBook Pro’nun önce iPad Pro, ardından iPhone ve son olarak yeni iMac’lerde gördüğümüz düz ve keskin kenarlara sahip bir kutu tasarımına sahip olması bekleniyor. Ayrıca Bloomberg’in güvenilir analisti Mark Gurman ve Ming-Chi Kuo, yeni MacBook’ların kullanıcılar tarafından çok sevilen MagSafe manyetik şarj kablosu kullanımına geri döneceğini ve SD kart ve HDMI giriş portlarına yeniden sahip olacağını tahmin ediyor.
Güvenilir analist Ming-Chi Kuo, Apple Watch 7’de bir tasarım değişikliği beklediğini açıklamıştı. Kimi zaman doğru kimi zaman ise oldukça yanlış çıkan tahminleriyle tanıdığımız Apple analisti Jon Prosser’dan da bu konuda bir iddia geldi. Prosser’a göre Watch 7, mevcut oval hatlarını geride bırakıp yenilenen iMac’lerde gördüğümüz keskin hatlı tasarımlara geçecek.
Spotify, uzun zamandır beklenen bir özelliğin yakında geleceğini açıkladı. Şirket, Apple Watch Spotify uygulaması üzerinde saate şarkı indirilmesine ve telefon olmaksızın müzik dinlenmesine izin vermeye başlayacak.
-
Bu özelliği yalnızca Spotify Premium aboneleri ve watchOS 7 yazılımlı Apple Watch sahipleri kullanabilecek.
The Information’ın haberine göre Netflix, oyun dünyasına açılmaya hazırlanıyor.
-
Detay: İddianın ortaya çıkma sebebi, Netflix’in oyun endüstrisinde tanınan yöneticileri kendi bünyelerinde çalışmaya davet etmesi. Şirketin oyun piyasasına açılma sürecini yönetecek bir isim arayışında olduğu Reuters tarafından da bildirilmişti. Netflix’in Apple Arcade’e benzer bir “oyun aboneliği” sistemi sunmak istediği düşünülüyor.
Netflix ile ilgili bir diğer gelişme ise Türkiye’den. Netflix Türkiye İletişim Direktörü Artanç Savaş, şirketin Türkiye’de film stüdyosu kurmayı planladığını duyurdu. Bloomberg HT’de yer alan habere göre Netflix Türkiye stüdyolarının yeri ve sayısı 2021’in gelecek aylarında açıklanacak.
Amazon, 4000’den fazla filmin haklarını elinde bulunduran dev eğlence ve film yapım şirketi MGM’i satın alacağını duyurdu.
-
İki şirket arasında yapılan anlaşma şayet yetkili rekabet otoriteleri tarafından gerekli onayları alırsa Metro Goldwyn Mayer, 8,45 milyar dolar bedel karşılığında Amazon’a devredilecek ve sahip olduğu içerikler Amazon’un Netflix ve Apple TV+ gibi alternatiflerle rekabetinde kullanılacak.
Instagram, tüm kullanıcılarının kendi veya başkalarının beğeni sayılarını gizlemelerine izin vermeye başladı. Özelliğin, uzun süredir kullanıcılar üzerinde zararlı psikolojik etkiler bıraktığı iddia edilen “beğeni sayısı anksiyetesini” azaltması planlanıyor.
Beğeni sayısını yalnızca bir fotoğrafınız için gizleyebileceğiniz gibi, daha önce paylaştığınız tüm fotoğrafların da beğeni sayısını gizleyebilirsiniz. Bunun için yeni bir fotoğraf paylaşırken paylaşmadan önceki son ekranda bulunan “Gelişmiş Ayarlar” bölümünü kullanabilir, veya daha önce paylaştığınız herhangi bir fotoğrafın sağ üst köşesinde bulunan “üç nokta” tuşu ile “Beğeni Sayısını Gizle” özelliğini aktifleştirebilirsiniz. Instagram’da gördüğünüz tüm içeriklerin beğeni sayısını gizlemek için ise Instagram profiliniz içinden ulaşılan “Gizlilik” ayarları altında “Beğeni Sayılarını Gizle” seçeneğini kullanabilirsiniz.
Twitter, geçtiğimiz sayımızda haber verdiğimiz Twitter Blue abonelik hizmetini doğruladı. AppStore üzerinde Twitter uygulamasını indirme sayfasına gittiğinizde Twitter Blue aboneliği ve fiyatı artık görüntülenebiliyor.
Twitter Blue, AppStore üzerinde görüntülenebilmeye başlasa da henüz satışa sunulmuş veya şirket tarafından reklamı yapılmaya başlanmış değil. Ancak Jane Manchun Wong tarafından yapılan ön incelemede yeni bir Blue özelliği daha ortaya çıktı. Buna göre Twitter Blue aboneleri Twitter’ı farklı renk temaları ile kullanabiliyor olacak.
Twitter Blue hizmeti ABD’de 2,99 dolar, Türkiye’de ise 30,99 liraya sunulacak.
VERİ
Yeni Nesil Veri Saklama Alanı: Bakteriler
İpek Simay Gökulu
Çoğumuzun bildiği gibi günümüzde kullanılan en yaygın veri saklama yöntemi silikon bazlı çipler ve diğer aygıtların kullanımından geçiyor. ABD’nin California eyaletindeki meşhur Silikon Vadisi’nin ismi de aslından bu teknoloji mega kentinde kullanılan devasa silikon bazlı veri saklama merkezlerinden geliyor. Haliyle bu merkezlerin ya da kendi evlerimizde kullandığımız belleklerin saklama kapasitesi de fiziksel büyüklükleri ve kullandıkları çip teknolojisi ile doğru orantılı oluyor. Peki ya bu yapay teknoloji tamamen organik hale gelse ne olur?
Bu sorunun belki de en bariz yanıtı dünyada yalnızca veri saklama amacıyla kullanılan tonlarca silikon atığından kurtulacak ve çok daha sürdürülebilir ve çevre dostu bir sisteme geçecek olmamız. Bilim ve teknoloji için en cezbedici yanıt ise tüm dünyayı değiştirebilecek üç kelime: sınırsız saklama alanı. Kulağa doğru olabilmek için fazla güzel gelse de bilim insanları bu “organik” veri saklama teknolojisinin yakın gelecekte mümkün olabileceğinin haberini verdi. Dünyada devrim yaratabilecek bu sistemin sırrı ise bakterileri sabit sürücü olarak kullanmak.
Her gün kullandığımız elektronik cihazlarımız kaydetmesini istediğimiz bilgileri binary, yani 1’ler ve 0’lar şeklinde kodlayarak saklıyor. Aslında biz ve dünyadaki tüm diğer canlılar da yaşamımız için gerekli genetik bilgiyi DNA’mızda kullanabildiğimiz dört nükleotidin (A, T, C ve G) üçlü kombinasyonları halinde kodlar halinde saklayıp daha sonra bu kodu anlamlı proteinlere çeviriyoruz. Yani zaten yaşamın başlangıcından beri tüm canlılar bilgisayarların ikili saklama yöntemini dörtlü şekilde yapıyor. Dolayısıyla saklanmak istenilen tüm veriler tasarım ürünü yapay DNA parçalarında üçlü kodlar şeklinde saklanabilir. Fakat bu saklama yönteminin en büyük problemi yapay DNA’nın dış ortamda belirli bir süre sonra denatüre olması, yani bozulması. İşte bu noktada bilim insanları dünyada her şeyden çok bulunan bakterilerin sabit bellek olarak kullanılmasını öneriyor.
Günümüz teknolojisi ile saklanmak istenen bilgiler laboratuvar ortamında bakterilerin DNA’sına rahatlıkla kodlanabiliyor. Bu yöntemin yapay DNA’ya karşı en büyük üstünlüğü de bakterilerin genomundaki bilgileri yüzlerce yıl boyunca bozulmadan koruyabilmesi. Bu aşamadan sonra yapılması gereken tek şey istediğimiz bilgiyi içerisine yüklediğimiz bakterileri saklayıp sonra dilediğimiz zaman “yüklediğimiz” kodu kullanan bakterilerden “indirmek”. Bu tamamen organik ve sınırsız veri saklama alanı yaratan yöntemin şu an görünen tek sorunu bu veri “yükleme” ve “indirme” aşamalarının endüstriyel kullanım için çok yavaş olması. Bu sorunun üzerinden gelindiğinde koca bir oda dolusu bilgisayar ve disklerin sakladığı verinin yalnızca bir tüp bakterinin içinde saklanabilecek olması size de dünyaya verdiğimiz zararı ancak bilim sayesinde yine doğadan elde edeceğimiz çözümlerle tersine çevirebileceğimizi düşündürtmüyor mu?