Covid-19 geçtiğimiz hafta resmi kayıtlara göre beş milyon insanın yaşamına mal oldu. Neredeyse iki yıl önce hayatımıza giren bu salgın, rekor zamanda geliştirilen ve dağıtılan aşılar ile beraber etkisini bir nebze azaltsa bile geride bıraktığı yıkım hiç de azımsanacak boyutta değil. Covid-19’un ekonomik uçurumların genişlemesinden psikolojik buhranlara, demokratik temellerin zayıflamasından iş dünyasının yaşadığı geri dönülmez değişime kadar onlarca doğrudan veya dolaylı sonucu oldu. Bu sebeple beş milyonuncu kaybın yaşandığı hafta dünyadan Covid-19’a dair son gelişmeleri aktarmak, ve salgının nerelerde, nasıl bir şiddet ile devam ettiğini hatırlamak önemli olacaktır. Zira salgın artık bazı toplumlar nezdinde kontrol edilebilir seviyelere geriledi, fakat dünyanın başka uçlarında şiddetini yeni yeni gösteriyor.
İzinler, Rahatlamalar
Bazı ülkeler ve toplumlar artan aşılama oranı ve yükü azalan hastaneler sayesinde önceden gündemde olan bir takım yasakları gevşetme şansı yakaladı.
- İngiltere‘de ülkeye giriş çıkış sürecini doğrudan etkileyen ve Türkiye’nin de bir süre içinde bulunduğu Kırmızı Liste’de bugün itibarıyla hiç ülke kalmadı. Fakat yetkililer, değişen koşullar doğrultusunda yeniden listenin güncellenebileceğini hatırlatıyor. İngiltere, her ne kadar Covid-19 konusunda son bir kaç aydır daha rahat bir tutum izlese de ülkede tespit edilen vakaların artış eğiliminde olduğu belirtiliyor.
- Sydney‘in de içinde bulunduğu Avustralya‘nın New South Wales eyaleti, iki doz aşı olanlar için bir çok kısıtlamayı kaldırdı. Ülkeye giriş çıkışların ise artık daha rahat olacağı düşünülüyor. Avustralya, sıkı önlemleriyle gündeme geliyordu.
“Bir Vaka” Önlemleri
Fakat geçtiğimiz haftalar çoğu ülkede kısıtlamaların azalmasından ziyade artmasına sahne oldu.
- 19 ay itibarıyla bu bulaşıcı virüsün dünyanın tüm toplumlarına yayıldığını düşünmek çok da mantıksız olmazdı. Fakat, Yeni Zelanda’nın komşu ülkelerinden Tonga -geçtiğimiz haftaya kadar- bu şekilde düşünenlerin yanılmasına sebep olmakta kararlıydı. Yeni Zelandalı bir turistin adayı ziyaretiyle beraber oldukça sıkı denetimler uygulayan ada ülkesi Tonga’da 2021’in ekim ayında ilk Covid-19 vakası saptandı. Bu vaka ile beraber Tonga’lı yetkililer haftaya ciddi kısıtlamaların gündeme gelebileceğini belirtti.
- Şangay’da bulunan Disneyland ise yine bir vaka yüzünden uluslararası gündemin konusu oldu. Bir ziyaretçinin Covid-19 testinin pozitif çıkması sebebiyle parkta bulunan 34.000 ziyaretçi saatlerce Covid-19 testine tabi tutuldu. Tüm sonuçların negatif olduğunu belirten Çin’li yetkililer, ülkede giderek artan Covid-19 vakalarının tespit edilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını da belirtti.
Kuzeyin Soğuğu
Rusya ve bölgedeki bir takım ülkeler ise kısıtlamalar, testler ile atlatılması pek de mümkün olmayan bir takım zorlayıcı süreçlerden geçiyor.
- Rusya, Covid-19 konusunda tarihinin en kötü dönemini yaşıyor. 4. Dalga olarak anılan bu dalga ile beraber Rusya, daha önce görmediği seviyelerde vaka sayıları ve ölüm oranları ile baş başa. 19 Ekim’den beri günde 1000 ölüm ile sarsılan Rusya’da ilk izlenimler Putin yönetiminin bu süreci isabetli yönetemediği yönünde. Ekonomik sıkıntılar ve işsizlik ile baş eden Rusya’da geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen anketlere göre halkın yarısı Covid-19 salgınından korkmuyor. Yine halkın yarısı salgınla mücadelede ön safta olan mesleklere aşı zorunluluğu/imkânı getirilmesinden yana fakat kendileri aşı konusunda çekimser. Uzmanlar, Rusya’nın bu düzlükten sert önlemler olmadan çıkmasının zor olduğu görüşünde.
- Ukrayna da benzer bir süreçten geçiyor. Covid-19 vakalarının giderek arttığı ülkede hükûmet geçtiğimiz hafta başkent Kiev’e özel bir takım kısıtlamalar getirdi. Avrupa’nın birçok kentinde ve ülkemizde de uygulanan bu kısıtlamalara göre halk artık bazı mekânlara aşı kartlarını veya yakın tarihte aldıkları negatif sonuçlu testi göstermeden giremeyecek. Bu mekânlar arasında restoranlar, eğlence merkezleri ve AVM’ler bulunuyor.