Geçtiğimiz hafta hem devletler hem de şirketler bazında yapılan birçok yatırım ve yatırım planı kamuoyuyla paylaşıldı. Kuantum ağlar konusunda özellikle Çin ile rekabet içerisinde olan ABD’de, 19 Mart’ta Enerji Bakanlığı bütçesinden 12 milyon doların 5G ve kuantum ağ teknolojilerinin geliştirilmesi için ayrılmasına karar verildi.
Şu soruyla yola çıkalım: 20. yüzyıl başlamadan önce, gözle görülebilen bütün fiziksel fenomenler klasik mekanik ile açıklanabiliyorken, nasıl oldu da bilim dünyası kuantum mekaniğinin gizemli dünyasını keşfetti?
WhatsApp’ın veri politikasının tartışıldığı ve herkesin mesajlarının gizliliğini sorguladığı bir haftada, kuantum siber güvenlik alanında yarışın kızıştığını kanıtlar nitelikte yeni haberler geldi.
Kuantum bilgisayarlar, kendisini belki de hiçbir zaman kullanmayacak olan kullanıcıların hayatına nasıl dokunacak? Gelin, klasik bilgisayarları kullanma biçimimizi dahi etkileyecek olan bu teknolojinin siber güvenlik alanına etkilerine bakalım.
Geçtiğimiz hafta kuantum bilgisayar dünyasını heyecanlandıran bir gelişme yaşandı. Çinli araştırmacılar, 2019 yılında Google’ın bir makalesinden sonra ikinci kez kuantum üstünlüğünü göstermeyi başardı.
Henüz tam olarak momentum kazanmamış ancak bilişim alanında çığır açması kaçınılmaz olan quantum teknolojilere yönelmek Türkiye’de stratejik bir hedef haline getirilebilir.