3 Kasım 2021 haftasından herkese merhaba!
Bu hafta bültenimizde biraz karamsar fakat önemli bir konuyu taşıma kararı aldık: 19 aydır hayatlarımızın önemli bir bölümünü kapsayan Covid-19, geçtiğimiz hafta resmî rakamlara göre beş milyonuncu canını aldı. Hâlâ devam eden salgına dair altı ülkeden örneklerle son gelişmeleri paylaştığımız yazımızın yanında Elon Musk ve Birleşmiş Milletler arasında geçen ilginç diyaloğu ve Çin’den çıkmaya devam eden internet devlerini inceliyoruz.
Herkese iyi okumalar, iyi haftalar!
COVID-19’A DAİR GELİŞMELER
Beş Milyon
Doğaç Özen
Covid-19 geçtiğimiz hafta resmi kayıtlara göre beş milyon insanın yaşamına mal oldu. Neredeyse iki yıl önce hayatımıza giren bu salgın, rekor zamanda geliştirilen ve dağıtılan aşılar ile beraber etkisini bir nebze azaltsa bile geride bıraktığı yıkım hiç de azımsanacak boyutta değil. Covid-19’un ekonomik uçurumların genişlemesinden psikolojik buhranlara, demokratik temellerin zayıflamasından iş dünyasının yaşadığı geri dönülmez değişime kadar onlarca doğrudan veya dolaylı sonucu oldu. Bu sebeple beş milyonuncu kaybın yaşandığı hafta dünyadan Covid-19’a dair son gelişmeleri aktarmak, ve salgının nerelerde, nasıl bir şiddet ile devam ettiğini hatırlamak önemli olacaktır. Zira salgın artık bazı toplumlar nezdinde kontrol edilebilir seviyelere geriledi, fakat dünyanın başka uçlarında şiddetini yeni yeni gösteriyor.
İzinler, Rahatlamalar
Bazı ülkeler ve toplumlar artan aşılama oranı ve yükü azalan hastaneler sayesinde önceden gündemde olan bir takım yasakları gevşetme şansı yakaladı.
- Birleşik Krallık’ta ülkeye giriş çıkış sürecini doğrudan etkileyen ve Türkiye’nin de bir süre içinde bulunduğu Kırmızı Liste’de bugün itibarıyla hiç ülke kalmadı. Fakat yetkililer, değişen koşullar doğrultusunda yeniden listenin güncellenebileceğini hatırlatıyor. Birleşik Krallık, her ne kadar Covid-19 konusunda son birkaç aydır daha rahat bir tutum izlese de ülkede tespit edilen vakaların artış eğiliminde olduğu belirtiliyor.
- Sydney‘in de içinde bulunduğu Avustralya‘nın New South Wales eyaleti, iki doz aşı olanlar için bir çok kısıtlamayı kaldırdı. Ülkeye giriş çıkışların ise artık daha rahat olacağı düşünülüyor. Avustralya, sıkı önlemleriyle gündeme geliyordu.
“Bir Vaka” Önlemleri
Fakat geçtiğimiz haftalar çoğu ülkede kısıtlamaların azalmasından ziyade artmasına sahne oldu.
- 19 ay itibarıyla bu bulaşıcı virüsün dünyanın tüm toplumlarına yayıldığını düşünmek çok da mantıksız olmazdı. Fakat, Yeni Zelanda’nın komşu ülkelerinden Tonga -geçtiğimiz haftaya kadar- bu şekilde düşünenlerin yanılmasına sebep olmakta kararlıydı. Yeni Zelandalı bir turistin adayı ziyaretiyle beraber oldukça sıkı denetimler uygulayan ada ülkesi Tonga’da 2021’in ekim ayında ilk Covid-19 vakası saptandı. Bu vaka ile beraber Tonga’lı yetkililer haftaya ciddi kısıtlamaların gündeme gelebileceğini belirtti.
- Şangay’da bulunan Disneyland ise yine bir vaka yüzünden uluslararası gündemin konusu oldu. Bir ziyaretçinin Covid-19 testinin pozitif çıkması sebebiyle parkta bulunan 34.000 ziyaretçi saatlerce Covid-19 testine tabi tutuldu. Tüm sonuçların negatif olduğunu belirten Çin’li yetkililer, ülkede giderek artan Covid-19 vakalarının tespit edilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını da belirtti.
Kuzeyin Soğuğu
Rusya ve bölgedeki bir takım ülkeler ise kısıtlamalar, testler ile atlatılması pek de mümkün olmayan bir takım zorlayıcı süreçlerden geçiyor.
- Rusya, Covid-19 konusunda tarihinin en kötü dönemini yaşıyor. 4. Dalga olarak anılan bu dalga ile beraber Rusya, daha önce görmediği seviyelerde vaka sayıları ve ölüm oranları ile baş başa. 19 Ekim’den beri günde 1000 ölüm ile sarsılan Rusya’da ilk izlenimler Putin yönetiminin bu süreci isabetli yönetemediği yönünde. Ekonomik sıkıntılar ve işsizlik ile baş eden Rusya’da geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen anketlere göre halkın yarısı Covid-19 salgınından korkmuyor. Yine halkın yarısı salgınla mücadelede ön safta olan mesleklere aşı zorunluluğu/imkânı getirilmesinden yana fakat kendileri aşı konusunda çekimser. Uzmanlar, Rusya’nın bu düzlükten sert önlemler olmadan çıkmasının zor olduğu görüşünde.
- Ukrayna da benzer bir süreçten geçiyor. Covid-19 vakalarının giderek arttığı ülkede hükûmet geçtiğimiz hafta başkent Kiev’e özel bir takım kısıtlamalar getirdi. Avrupa’nın birçok kentinde ve ülkemizde de uygulanan bu kısıtlamalara göre halk artık bazı mekânlara aşı kartlarını veya yakın tarihte aldıkları negatif sonuçlu testi göstermeden giremeyecek. Bu mekânlar arasında restoranlar, eğlence merkezleri ve AVM’ler bulunuyor.
GELİŞMELER
Bu haftanın ilginç olaylarından biri Birleşmiş Milletler ve Elon Musk arasında geçen diyalog oldu. Tesla’nın sahibi milyarder Elon Musk’ın internette ve özellikle Twitter’da oldukça aktif olduğu malum ve kendisi düşüncelerini ifade etmekten pek de geri kalmıyor.
CNN’in “Elon Musk’ın servetinin %2’si dünyadaki açlığı çözecektir” başlıklı haberini paylaşan bir Twitter kullanıcısına cevap veren Musk, “Eğer BM bana açlığı nasıl çözeceğini anlatabilirse şu an altı milyar dolar değerinde bir bağış yapacağım. Fakat bu çözüm herkesin inceleyebileceği şekilde açık sunulmalı.” ifadelerini kullandı. Bu paylaşımın altına yorumda bulunan Birleşmiş Milletler Gıda Programı Sorumlusu David Beasley, CNN’in haber başlığının çarpıtma olduğunu ifade ederek altı milyar doların açlığı çözemeyeceğini fakat ciddi sayıda insana yardımcı olabilecek programları fonlayabileceğini savundu. Beasley, Musk’la onun istediği yer ve zamanda görüşebileceklerini ifade etti.
CNN haber başlığındaki “çözecektir” ifadesini “çözmeye yardımcı olacaktır” olarak değiştirdi. Musk ve BM temsilcisi Beasley arasındaki diyaloğun sürdüğü tahmin ediliyor.
Çin, tahmin edilebileceği üzere yabancı şirketler için en zor pazarlardan biri. Yabancı yatırımcılar için geçerli olan sıkı kanunlar ve Çin devletinin kendi markalarını/girişimlerini orantısız desteklemesi sebebiyle ülke pazarına giren her aktör istediği başarıyı sağlayamayabiliyor. Bu, her sektör gibi teknoloji sektörü için de geçerli. Zira son bir ay içerisinde iki internet devi ülkedeki operasyonlarını minimuma indirdi ve pazardan çıkma kararı aldı. Bu iki şirket birçoğumuzun bildiği LinkedIn ve Yahoo.
Geçtiğimiz ay pazardan çıkma kararı alan Microsoft’un LinkedIn’ine bu hafta Yahoo’da eklendi. Her iki şirket çıkış kararlarını “giderek zorlaşan ticari ve hukuki şartlar” olarak nitelendiriyor.
Çin’de Facebook, YouTube, Twitter ve Reddit’in de yıllardır yasaklı olduğunu hatırlarsak, Çin’in ABD merkezli internet devlerine izin vermeme kararı güçleniyor gibi duruyor.