Elektrikli araçlar (electric vehicles, EV), iklim krizi ve sürdürülebilir enerji denince akla ilk gelen teknolojilerdendir. Benzin veya dizelle çalışan araçların aksine EV’lerde elektrik motoru bulunur, fakat hibrit adı verilen modellerde içten yanmalı motorlar da yardımcı görev üstlenir. Birbirinden çeşitli EV türlerinin nasıl çalıştığını anlamak hem bu araçların bizim için ne kadar uygun olduğunu görmek hem de çevreyi ne kadar koruduklarını anlamak için gerekli. Bu yazıda temel EV türlerinin çalışma ilkelerini inceleyip Türkiye’den örnek modelleri sıralayacağız.
- MHEV (Mild-Hybrid Electric Vehicle): Hafif hibrit veya yarı hibrit diye bilinen bu araçlarda elektrik motorunun rolü oldukça küçük: kalkış ve hızlanma sırasında içten yanmalı motoru desteklemek. Yakıt tüketimini %3-%10 azaltan MHEV’ler şarj istasyonuna ihtiyaç duymuyor, çünkü 48 Voltluk bataryalarını frenleme sırasında kaybedilen enerjiyle şarj ediyor. MHEV’leri altyapımız tam elektrikli araçlara hazır olana kadar kullanabileceğimiz yüksek verimlilikli geçiş modelleri olarak düşünebiliriz. Türkiye’de MHEV seçeneği olan modeller Volvo S60/S90/XC60/XC90/V90, Ford Puma, Hyundai i20 ve BMW 530i.
- PHEV (Plug-in hybrid electric vehicle): Şarj edilebilir hibrit denilen bu araçlarda daha güçlü elektrik motorlar ve kablo ile şarj edilmesi gereken bataryalar kullanılır. Düşük güçte ve kısa mesafelerde (40-50 km) elektrik motor çalışır ve sıfır emisyonlu sürüş sağlar. Yüksek güce ihtiyaç olduğunda ise (yokuşta, ani kalkış veya yüksek ivmede) içten yanmalı motor devreye girer. Bu araçlar sıkça şehir içi kısa mesafe yolculuk yapan, ancak hafta sonları da uzun yol yapmak isteyenler için uygundur. Türkiye’de PHEV seçeneği bulunan araçlar Range Rover modelleri, Ford Yeni Kuga 2021 ve Toyota Corolla/Yaris/RAV4/Prius’dur.
- EREV (Extended Range Electric Vehicle): Bu tip araçlarda hala iki tip motor bulunmakta ancak asıl işi elektrik motoru üstlenmektedir. İçten yanmalı motor ise destek amaçlı yani menzil arttırıcı olarak kullanılır, çalıştığında elektrik jeneratörüne bağlı olarak ürettiği gücü bataryaya veya elektrik motoruna aktarır. Tamamen elektrikli araçlara geçmeden önceki ara basamak olan EREV’lerin örnekleri ise Chevrolet Volt ve Fisker Karma.
- BEV (Battery Electric Vehicle): Pilli elektrikli araç da denen bu model, fosil yakıtlardan bağımsız, sadece elektrik aksamı sayesinde çalışmaktadır. BEV’ler kısa ve orta menzillerde yolculuk yapan ve şarj altyapısına ulaşımı kolay olan kullanıcılar için idealdir. Öte yandan pil ve altyapı teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak BEV’lerin kullanımının yakın gelecekte hızla artacağını öngörebiliriz. Bugün ülkemizde bulunan BEV modelleri arasında öne çıkanlar: Jaguar I-Pace, BMW i3, Renault Zoe, Tesla Model S ve Nissan Leaf.
- FCEV (Fuel Cell Electric Vehicle): Kısaca hidrojenli araba diye bildiğimiz bu modellerde enerji, piller yerine hidrojen deposunda saklanmaktadır. Havadaki oksijenle bir yakıt hücresinde tepkimeye giren hidrojen, elektrik ve su buharı üretir. Bu araçların avantajları depolarının benzin kadar hızlı dolması ve üretimi sırasında doğaya zarar veren pillerin kullanılmamasıdır. FCEV modellerine örnek olarak henüz konsept aşamasında olsa da yakın zamanda yollarda görebileceğimiz Toyota Mirai’yi verebiliriz.
Sonuç: EV’ler, elektrik motorunun boyutu, enerji depolama yöntemleri ve fosil yakıtlardan aldıkları desteklere göre birçok türe ayrılır. Bu farklılıkları anlamak, en uygun modellleri tespit edebilmemiz için önemlidir. Mesela, EV’lerle yeni tanışan bir kişi menzil, fiyat ve kullanım rahatlığı açısından MHEV veya PHEV türlerini tercih edebilir. Öte yandan şarj ve hidrojen altyapısının gelişmesiyle beraber çok daha çevreci BEV’lere ve FCEV’lere geçiş yapılabilir.