3 Mayıs’tan herkese merhaba!
Dünya Basın Özgürlüğü Günü kutlu olsun!
Manşetler;
📜 Emniyet Genelgesi
🤝 Mısır ile ilişkiler
🗳️ Suriye’de seçimler
Sağlıklı okumalar!
TÜRKİYE’DEN GELİŞMELER
Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş imzalı genelgede, “Personelimiz görevini ifa ederken bu tür ses ve görüntü alınmasına tevessül edecek davranışlara fırsat vermemeleri, eylemin veya durumun niteliğine göre kayıt yapan kişileri engellemeleri, kanuni şartları oluştuğunda adli işlem yapmaları gerektiği konusunda tüm personelin bilgilendirilmesini önemle rica ederim” denildi.
-
Ayrıca: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı programda, güvenlik güçlerinin görüntülenmesinin yasaklanmasıyla ilgili, “Emniyet genelgesi Anayasa’ya aykırı değil” dedi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal, heyetiyle Mısır’ın başkenti Kahire’ye gitti.
-
Gerisi: Türkiye ile Mısır arasında dostluk grubu oluşturulmasına ilişkin tezkere TBMM Genel Kurulu’nda oylanarak kabul edilmişti. Dostluk grubunun kurulmasıyla, iki ülke ilişkilerindeki normalleşme sürecine parlamenter diplomasi ayağında da katkı sağlanması amaçlanıyor.
Gazeteci Levent Gültekin’e, İstanbul Bakırköy’de Halk TV binasının önünde saldıran iki kişi serbest bırakıldı. Gültekin geçtiğimiz martın ilk haftası saldırıya uğramış, üç kişi gözaltına alınmıştı.
-
Gerisi: Gazeteci Levent Gültekin, Murat Sabuncu ile yaptığı programa katılmak üzere gittiği Halk TV’nin Bakırköy’deki merkez binası önünde yaklaşık 25 kişi olduğu belirtilen bir grubun saldırısına uğradı.
Gelir ve kurum vergilerinin ödeme süreleri, 17 Mayıs’tan 31 Mayıs Pazartesi gün sonuna kadar uzatıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası arasında Yeşil Şehir Aksiyon Planı Mutabakat Metni imzalandı.
-
Buna göre: Anlaşma kapsamında ilk proje, İncirli-Sefaköy-Beylikdüzü TÜYAP Metro Hattı Projesi olarak belirlendi. Bu anlaşmayla İstanbul, İzmir ve Ankara’nın ardından yeşil şehirler, kentsel sürdürülebilirlik programına katılan 47. şehir oldu.
Afyonkarahisar’ın Çay ilçesinde biyoenerji elektrik santralinin deposunda yangın çıktı. Tesisin cüruf depolama alanında yer alan geri dönüşüm noktasında çıktığı belirtilen yangın, bültenin yazıldığı dakikalarda henüz kontrol altına alınamadı.
DÜNYADAN GELİŞMELER
NASA ve Elon Musk’ın sahibi olduğu SpaceX’in altı aylık Crew-1 görevi kapsamında Uluslararası Uzay İstasyonu’na ISS gönderdiği dört astronotun bulunduğu uzay aracı Florida açıklarına başarıyla iniş yaptı.
-
Ayrıca: NASA, Ay’a astronot göndermek için başlattığı Artemis projesi kapsamında SpaceX ile 2,9 milyar dolara el sıkışmıştı. Geçtiğimiz günlerde Jeff Bezos’un Blue Origin’i, NASA’nın bu kararına itiraz ederek Hükümet Sorumluluk Bürosu’na bir protesto başvurusunda bulunmuştu. Bu protestoya Dynetics de eklendi ve NASA, itirazlar çözülene kadar projenin askıya alındığını duyurdu.
Geçtiğimiz hafta sonunda Hindistan’da, günlük vaka sayısı 400 bini geçti, Covid-19 sebebiyle 3 bin 523 kişi hayatını kaybetti.
-
Ayrıca: 154 milyonun üzerinde aşılama yapıldı. Halihazırda Hindistan, ABD ve Çin’in ardından dünyada en fazla aşı uygulanan ülke konumunda bulunuyor.
-
Vaka sayıları: Hindistan’da toplam vaka sayısı 19 milyon 925 bin 604’e yükseldi.
Almanya’da ağırlıklı olarak çocuk istismarı içeren yasa dışı içeriklerin paylaşıldığı ve dünya çapında 400 bin 000 kullanıcısı olan “Boystown” isimli darknet platformunun başında olduğu tahmin edilen 3 kişi yakalandı ve platform kapatıldı. Operasyonu Europol’ün koordinasyonunda Hollanda, İsveç, Avustralya, ABD ve Kanada’nın yürüttüğünü belirtelim.
Avrupa Komisyonu, Covid-19 salgınının seyri için ülkelere önemli bir öneride bulundu. Avrupa Birliği Çevre Komiseri Virginijus Sinkevicius, kanalizasyonlarda virüse ve parçacıklarına ulaşılabildiğini ve bu yolla ucuz, hızlı ve güvenilir bilgi edinilebildiğini belirtti.
Suriye Anayasa Mahkemesi, 26 Mayıs’ta yapılacak devlet başkanlığı seçiminde Beşar Esad, Abdallah Saloum Abdallah ve Mahmoud Ahmed Marei’nin adaylık başvurularını kabul etti.
-
Kim kimdir? Abdallah Saloum Abdallah 2016-2020 yılları arasında devlet bakanı olarak kabinede görev yaptı. Mahmoud Ahmed Marei ise ülke içinde faaliyetlerine izin verilen bir muhalefet partisinin lideri. 21 yıldır iktidarda olan 55 yaşındaki Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın seçimi kazanacağı düşünülüyor.
COVID-19
Birleşik Krallık’ın aşı başarısı
Doğaç Özen
Sürü bağışıklığı, (İngilizce: herd immunity) 2020’nin ilk aylarında Birleşik Krallık hükûmetinin demeçleri sayesinde oldukça sık duyduğumuz fakat artık pek de gündemde yer kaplamayan bir kavram. Covid-19 salgınının ekonomik ve sosyal etkilerinin çok büyük olacağını ve o zamanki verilere göre yaş/cinsiyet gibi etkenlere bağlı vefat oranlarının tam kapanma gibi önlemleri gerektirmediğine dair son derece tartışmalı çalışmaları referans almasıyla gündeme gelen Boris Johnson hükûmeti, bu anlayıştan hızlıca geri dönmelerine rağmen 2020’nin tamamında ve 2021’in Ocak ayında çok ciddi bir tablo ile karşı karşıya kaldı. Birleşik Krallık, an itibariyle dünyada Covid-19’a karşı en çok kayıp veren ülkelerden biri – aynı zamanda nüfusuna oranla en çok kayıp veren ülkeler arasında da listede kendisine yukarıda bir yer buluyor. Aynı zamanda Birleşik Krallık, 2020’de neredeyse %10 ekonomik daralma yaşayarak, 1709 yılından beri yaşadığı en büyük ekonomik daralmayı da tecrübe etti.
Fakat, Birleşik Krallık’ın geçtiğimiz kıştan itibaren kat ettiği mesafeden bugün bir başarı hikayesi olarak bahsediliyor. 30 Nisan 2021 itibarıyla Birleşik Krallık’taki her iki kişiden biri ilk doz aşısını oldu ve dört kişiden biri ise ikinci aşısını da olarak pandemi riskini atlatmış durumda. Bu oranlar ile ada ülkesi, dünyada vatandaşlarını en yüksek oranda aşılayan ülkeler arasında geliyor. Bu sıralamaya göre Birleşik Krallık’ın hemen ardından gelen ABD ve Macaristan gibi ülkeler; İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve Şili gibi ülkelerin gerisinde.
Bu yüksek aşılanma oranlarının Birleşik Krallık’ta halihazırda var olan insan kaynağı ve AR-GE bütçesi ile doğrudan alakalı olduğunu kabul etmemek olanaksız olur. Fakat, aşılama sürecini başarı ile yürüten Birleşik Krallık’ın kendi ekonomik ligindeki diğer ülkeler ile arasında bir takım farklar bulunuyor. Peki aşı üretimi, tedariki ve onaylanmasına dair süreç nasıl işledi ve Birleşik Krallık neden bu alanda öne çıkmayı başardı?
Brexit’in hayaleti: bürokrasi
Birleşik Krallık’ın AB’ye nazaran daha hızlı ve efektif aşılama kampanyası yürütebilmesinin ardında Brüksel’in taviz vermez bürokratik manevraları olduğu iddia ediliyor. Londra, adada ürettiği AstraZeneca ve Avrupa’da üretilen Pfizer gibi bazı aşıların ülkede kullanılmasını Avrupa İlaç Ajansı’ndan 1 ila 1,5 ay önce onaylayarak bu aşıların üreticileriyle daha erken toplu alım sözleşmesi yapma şansına erişti. Örneğin Pfizer, AB’den onayını Birleşik Krallık’ın aşıyı onaylamasından neredeyse 20 gün sonra alabildi ve bu arada üretilen ilk 1 milyon aşı Birleşik Krallık’a satıldı. Aynı zamanda geçtiğimiz senelerde AB’den resmen ayrılan Birleşik Krallık’ın aşılama sürecini başka ülkelerin oranlarına göre yürütmesi de gerekmiyor.
Birleşik Krallık’ın Medikal ve İlaç Ürünleri Denetleme Ajansı’nın ise Covid-19 ile mücadeleyi amaçlayan aşıların ülkede kullanımına hızlıca başlayabilmesi için özel bir düzenlemeye başvurduğu biliniyor. Bunun asıl sebebi, Birleşik Krallık’ın aşıların lisanslanmasını beklemeden kullanıma sürmeye izin vermesi. Bu insiyatifin en önemli hukuki sonucu ise lisans süreci sırasında doğabilecek zararlardan şirketlerin değil, İngiliz devletinin sorumluluğunun doğacak olması. Bu hukuki altyapı Avrupa ülkelerinde de olmasına rağmen Brüksel’in bu riski almadığı, bu sebeple de lisans sürelerinin uzadığı belirtiliyor.
Aşı diplomasisi?
Birleşik Krallık’ın aşı başarısının altında yatan bir başka sebep ise dünyanın lider aşı üreticileri ile yaptığı ticari anlaşmalar, ve kendi ülkesindeki üreticilerle yaptığı münhasırlık sözleşmeleri. Bu sözleşmeler kapsamında Birleşik Krallık, kendi ülkesinde üretilen herhangi bir aşının ihraç edilmesini sağlıyor. Zira Londra hükümeti, ülkede üretilen tüm aşıların üretildiği an satın alınmasını amaçlayan sözleşmelere bağlı. Fakat ülkede üretilen bu aşılar, Birleşik Krallık’ta uygulanan tüm aşıların sadece %20’si. Londra, aynı zamanda Pfizer gibi Avrupalı üreticilerle de doz başına yüksek ücretler içeren sözleşmeler imzaladı. Bu sözleşmelere göre, Birleşik Krallık’ta aylık satılması gereken kota doldurulmadığı takdirde bu ise söz konusu şirketler çok yüklü ceza şartlarına maruz kalıyor. Yani, Birleşik Krallık ile aşı antlaşması çok kârlı olurken, Birleşik Krallık’a aşı konusunda verilen sözleri tutmamak, başka ülkelere kıyasla çok daha pahalıya patlıyor. Bu durum öyle bir noktaya geldi ki, AB sınırları içerisinde üretilen ve sözleşme gereği Birleşik Krallık’a ihraç edilecek AstraZeneca aşılarının ihraç sürecinin yasaklanması bile gündeme geldi fakat bu önlem uygulamaya konmadı.
Son günlerde gündeme gelen AstraZeneca ve AB arasındaki gerginlik de tam olarak bu konu yüzünden ortaya çıkıyor. AstraZeneca’nın AB ile imzaladığı sözleşmelerdeki kotalara uymadığını iddia eden AB, ilaç şirketini dava etme hazırlığında. Yaşanan olumlu gelişmelerin neticesinde ise Boris Johnson hükûmeti ve liderliğini üstlendiği Muhafazakar Parti, 2020’de yaşadığı siyasi hezimeti tersine çevirmiş gibi duruyor. Anketlerde kendisinin onay oranı ve partisinin seçmen oranı yükselme trendini sürdürüyor. Aşılama süreci ise bütün siyasi kimliklerden yüksek takdir topluyor. Aşılama sürecinin başarısının heyecanı eninde sonunda geçtiğinde ise bu oranların korunup korunmayacağı ise merak konusu.
SPONSORUMUZ
Yetenekli tasarımcılar tarafından hazırlanan şablonlarıyla Elio; fotoğraflarınızı Instagram hikâyelerinizde en “havalı” şekliyle paylaşabilmenizi sağlar. Kullanıcılar, uygulama aracılığıyla fotoğraflarını tek tıkla template’e yerleştirip hikâyesinde paylaşabilir.