Etiyopya, Afrika’nın önemli ekonomik ve jeopolitik güçlerinden biri fakat ülke bir süredir çok ciddi sorunlar ile baş ediyor. Ülkenin kuzeyindeki Tigray bölgesinde başlayarak başka bölgelere de yayılan protestolar ve eylemler yerini bir süredir kanlı bir iç savaşa bırakmış durumda. Kimi kaynaklara göre sayısı on binlere varan sivil ve askeri kayıpların yaşandığı iç savaşın yeni bir boyut kazanmak üzere olduğu iddia ediliyor. Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’in ülkede ilan ettiği seferberlik sebebiyle milyonlarca Etiyopyalı kadın ve erkeğin askere alınmaları ve/veya Etiyopya Ulusal Ordusu’na destek olmaları bekleniyor. Bunun, ülkenin kuzeyinde devam eden iç savaşı körükleyeceği kesin.
Aynı zamanda – dolaylı yoldan olsa da – Covid-19 kaynaklı ilk ciddi politik sorun olma önemini taşıyan Tigray Savaşı’nın önemi giderek artıyor. Peki Etiyopya bu noktaya nasıl geldi ve bizi neler bekliyor?
Covid-19 ve İç Savaş
Anlaşmazlıkların ve eylemlerin iç savaş noktasına gelmesinin sebebi Covid-19 salgını ile aslında çok yakından ilgili. Ağustos 2020 tarihinde gerçekleşmesi planlanan Tigray Bölgesel Seçimi’nin Covid-19 salgını ve etkileri sebebiyle başkent Addis Adaba’da bulunan merkezi yönetim tarafından iptal edilmesi, bölgede etkili olan siyasi gruplar tarafından son derece olumsuz karşılanıyor. İptal kararının Etiyopya Anayasası’na aykırı olduğunu iddia eden bölge iktidarı Tigray Halkın Kurtuluş Partisi (TPLF) seçimlerin her şeye rağmen yapılacağını duyuruyor.
Tigray yönetimi ve yönetime muhalif siyasi partilerin beraber hareket etmesi sonucu merkezi yönetimin iptal kararına rağmen Eylül 2020’de bölgesel seçimler yapılıyor. Uluslararası kuruluşların ve bölge halkının yoğun katılımları ile tamamlanan seçim sonucunda mevcut Tigray bölgesel yönetimi yeniden seçimi kazanıyor ve bu sonuç doğrultusunda eylemler gerçekleştiriyor. Seçimi takip eden aylarda bölgedeki ulusal ordu merkezlerine saldırılar yapıldığını iddia eden merkezi yönetim ile bölgesel güçler arasında hızla artan gerilim 4 Kasım 2020 tarihinde yaşanan silahlı çatışma ile yeni bir noktaya taşınıyor. Böylelikle günümüzde de şiddetlenerek devam eden Tigray Savaşı başlıyor.
Uzmanlar Tigray Savaşı’nda Etiyopya Ulusal Ordusu ve müttefik güçlerin ekipman ve sayı üstünlüğü olsa da, Tigray bölgesel yönetimine bağlı milis güçlerinin gerilla taktikleri ile bu savaşı uzun bir süre götürebileceğini belirtiyor. Öyle ki, 2020’de ve 2021’in başında merkezlerden geri çekilen Tigray’li milisler Ağustos 2021 itibari ile Kuzey Etiyopya’nın kontrolünü sağlamış durumda. Her iki tarafın da çok sayıda insanlık dramına sebebiyet verdiği bu savaşın uzaması ise tüm dünya kamuoyunun şiddetle karşı çıktığı bir senaryo. Ne yazık ki uzmanlar, bu savaşın yakın bir tarihte sona ereceğini öngörmüyor.
Neden Tigray?
Etiyopya’nın en kuzeyinde yer alan Tigray, ülkenin yakın tarihine damga vurmuş bir bölge. Şu an merkezi hükümet ile savaşan bölgesel yönetim partisi TPLF, ülkedeki komünist iktidarın 1991 yılında geniş çaplı eylemler ve silahlı mücadele sonucu devrilmesinde rol oynayan koalisyonun en önemli aktörü olarak kabul ediliyor. 1991-2018 yılları arası ülkeyi demir yumrukla yöneten bu koalisyonun yine 2018 senesinde bu sefer karşıtlarının eylemleri ile devrilmesi sonucu iktidarı bırakıp muhalefet saflarına geçiyor. Ancak TPLF’nin Tigray bölgesinde gücünü yitirdiği söylenemez. Alevlenen iç savaş ise bunun en önemli kanıtı olarak ileri sürülebilir.
Hem Kuzey, Hem Batı
Etiyopya merkez hükümeti, giderek derinleşen Tigray Savaşı’nın yanı sıra Batı sınırında da ayrılıkçı bir örgüt ile mücadele ediyor. Her ne kadar Benişangül – Gumuz (kısaca Gumuz Sorunu) bölgesinde başlayan hükümet karşıtı isyanların şiddeti Tigray Savaşı kadar ciddi boyutta olmasa da, bu isyanın uluslararası anlamı daha büyük. Zira Addis Adaba hükümeti bu isyanların sorumlusu olarak Sudan ve Mısır’ı işaret ediyor.
Geçtiğimiz hafta bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Abiy Ahmed ikili ilişkilerin iyileştirilmesi ve yatırım anlaşmaları gibi bir takım ekonomik projeleri tartıştıktan sonra Gumuz Sorunu gündeme geldi. Erdoğan, Türkiye’nin Etiyopya ve Sudan arasında yaşanan sınır tartışmalarında aracı ülke olmasını teklif ederken, devam eden Tigray Savaşı’nın çözümünün ise bölgenin yararına olduğunu dile getirdi.