24 Aralık’tan herkese merhaba! Bugün AK Parti, CHP, HDP, MHP ve İyi Parti’nin imzasının yer aldığı önergeyle; 2021, Türkiye’de “İstiklâl Marşı Yılı” olarak anılacak. Dilerseniz hızlıca gündeme geçelim.
Keyifli okumalar!
TÜRKİYE’DEN GELİŞMELER
Merkez Bankası, politika faizini 200 baz puan artışla %17’ye yükseltti. Böylece Naci Ağbal yönetiminde ikinci faiz artışı kararı da gelmiş oldu.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu, çok sayıda hâkim ve savcının görev yerlerinin değiştirilmesine karar verdi:
-
Buna göre: İrfan Fidan’ın Yargıtay üyesi seçilmesi nedeniyle boşalan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na Adalet Bakanı Yardımcısı Şaban Yılmaz atandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı görevine ise Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Akça atandı.
İstinaf Mahkemesi, Uber’in taksi uygulamasının faaliyetlerine devam edebileceği kararını verdi. ABD merkezli şirketin Türkiye’de sarı taksilerle operasyonlarını yürütülebileceğini, ancak Uber XL hizmetini sunamayacağını belirtelim.
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Çin makamlarının Türkiye’ye gönderecekleri aşı dozları için onay işlemlerini tamamladıklarını aktardı.
-
Ne zaman? “Günde 2 milyona yakın” aşı yapılabileceğinin altını çizen Bakan Koca, aşıların pazarı pazartesiye bağlayan gece yola çıkacağını aktardı.
-
Ne dedi? “Çin aşısının Türk insanında etkili olduğundan eminiz. Çin aşısı Türk insanında yüzde 91,25 etkili oldu.”
DÜNYADAN GELİŞMELER
Pekin hükümeti, Çin merkezli e-ticaret şirketi Alibaba hakkında antitröst soruşturması başlattı.
-
Haber üzerine: Hong Kong borsasında işlem gören Alibaba hisseleri %8 civarında değer kaybetti.
-
Ne olmuştu? Çin yönetimi, Ma’nın 24 Ekim’deki bir toplantıda ülkedeki finansal kurum ve kuralları eleştirdiği konuşmasını takiben Ma’ya ait finansal teknoloji şirketi Ant Group’un halka arz sürecini de durdurmuştu.
Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık, Brexit sonrası ticari ilişkileri belirleyecek anlaşma müzakerelerinde uzlaşı sağladı.
ABD Başkanı Donald Trump, 740 milyar dolarlık savunma bütçesi yasa tasarısını veto etti. Trump açıklamasında tasarıyı “Çin ve Rusya’ya bir hediye”‘ olarak tanımladı.
-
Şimdi? Trump’ın yasa tasarısını veto etmesi durumunda tasarı, Senato ve Temsilciler Meclisi’ne geri gönderilecek. İlgili veto, hem Temsilciler Meclisi’nde hem de Senato’da üçte iki oyla geçersiz kılınabilirken, böyle bir durumda NDAA direkt yasalaşacak.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında, ülkede üçüncü kez komple kapanmaya gidileceğini açıkladı.
HİKÂYE
Ulus-aşılamacılık: Bir Sana Üç Bana
Kerem Renda
İyi dilekler ve umutlarla girdiğimiz 2020, benzerini çoğunlukla Hollywood filmlerinde gördüğümüz kimsesiz sokakları, panik alışverişlerini, uzun market kuyruklarını ve büyük bir psikolojik yükü beraberinde getirdi. 2021’e de tekrar iyi dilek ve umutlarla girmeye çalışıyoruz. Fakat tek bir dilek farkıyla: Lütfen hayat “normal”e dönsün! Gelecek yıl bu dileğimiz gerçekleşecek mi bilinmez. Üstelik hayatımız, ne kadar benzetsek de, bir Hollywood filmi değil –aşıyı bile Amerikalılar bulmadı– ve ne yazık ki spoiler verebilecek kimseyi tanımıyoruz.
Geçtiğimiz haftalarda bilim insanları virüsün mutasyona uğradığını açıkladı. Bu aslında sürpriz değil. Virüslerin yayıldıkça mutasyona uğradığı ve ne kadar çok yayılırsa o kadar çok mutasyona uğrayacağı bir gerçek. Daha fazla mutasyonun engellenmesi ve hayatın “normal”e dönmesi için yapılması gereken, salgının bir an önce sonlandırılması; yani virüsün yayılımının durdurulması. Şu salgını olabildiğince hızlı sonlandırmanın önündeki en gerçekçi yöntem ise aşılama. Bu anlamda virüse karşı etkisi ispatlanan aşıların tüm dünya vatandaşlarına ulaştırılması ve ayrım gözetilmeksizin uygulanması gerekiyor.
Aşıya erişim konusunda dünya ne durumda?
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres geçtiğimiz günlerde pandemiyi bitirmenin uluslararası işbirliğiyle gerçekleşebileceğini belirtti ve ulus-aşılamacı (vaccinationalist) bir yöntemin tehlikesine vurgu yaptı. Guterres açıklamasında ekonomik olarak güçlü pek çok devletin nüfuslarının üç katına yetebilecek kadar aşı stoğu yaptığını bildirdi. BM Genel Sekreteri’nin bu açıklamasını destekleyici bir açıklama da The People’s Vaccine Alliance isimli sağlık kuruluşundan geldi. Kuruluşa göre, önümüzdeki yıl gelişmekte olan 70 ülke, nüfuslarının ancak %10’unu aşılayabilecek.
Guterres’in ve sağlık kuruluşlarının uyarılarının dikkate alınmaması durumunda ekonomisi güçlü devletler tüm vatandaşlarını aşılayıp virüse karşı savaşı kazansalar bile bu geçici bir galibiyet olacaktır. Çünkü aşıya erişimi sınırlı olan ya da hiç olmayan devletlerin nüfuslarında virüs yayılmaya devam edecek, yayıldıkça mutasyona uğrayacak ve mutasyona uğradıkça da halihazırda bulunan aşılar virüse karşı etkilerini kaybedecektir. Mutasyonla başka bir hale bürünmüş virüs de önünde sonunda bir zamanlar aşılanmış nüfusa hücum edecektir. Ve sonra her şey sil baştan… İşte tüm bu tehlikeleri göz önünde bulundurarak Guterres, aşı stoğu yapan ülkelere aldıkları aşıların bir kısmını COVAX’a bağışlama çağrısında bulundu.
COVAX nedir?
COVAX, 2020’nin Nisan ayında Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa Komisyonu ve Fransa Hükümeti’nin pandemiyle mücadele için başlattığı bir inisiyatif. COVAX’ın amacı; hükümetleri, küresel sağlık kuruluşlarını, bilim insanlarını, özel sektörü, sivil toplumu ve aşı üreticilerini bir araya getirerek virüse karşı geliştirilen yenilikçi tedavileri ve üretilen aşıları herkes için erişilebilir hale getirmek. Ekonomisi güçlü devletler aşı üreticileriyle ikili anlaşmalar sonuca aşıya ulaşabilirken ekonomisi zayıf devletlerin bu anlaşmalara aktarabilecekleri kaynaklarının olmaması COVAX’ın devreye girdiği nokta. Bu devletlere COVAX’ın aşı sağlamasıyla virüsten korunmanın herkes için ulaşılabilir olması hedefleniyor.
Ulus-aşılama yerine ulusaşırı aşılama
Pandeminin bencil bir stokçulukla bitirilemeyeceği ortada. Üstelik virüsün kendisi de yeryüzünden tamamen silinmedikçe mutasyonlar geçirip daha tehlikeli bir hale gelebileceğinin ilk sinyalini verdi. Ekonomik olarak avantajlı devletler, dezavantajlı devletlerin vatandaşları da korunmadığı sürece kendi vatandaşlarını koruyamazlar. Korumaya çalışsalar ve bunda başarılı olsalar dahi bu geçici bir başarı olacaktır. Bu durumda, Yeni Zelanda tüm ülkelere örnek teşkil etmeli. Ülkenin başbakanı Jacinda Arden, talep edilmesi halinde ellerinde kalan fazla aşıların komşu ülkelere herhangi bir ücret talep edilmeksizin gönderileceğini açıkladı. Virüse karşı zafer de zaten bu tür işbirlikleri ile kazanılacaktır.