Birleşik Krallık’ta 2010-2016 yılları arasında görev yapan Başbakan David Cameron’ın, Greensill Capital isimli finans şirketi adına hükümet nezdinde yürüttüğü lobicilik faaliyetlerine ilişkin tartışma büyüyor.
Ne oldu?
Bu yıl mart ayında iflasını açıklayan finans şirketi Greensill’in 2018 yılından bu yana danışmanlığını yapan eski Başbakan David Cameron’un, dönemin Maliye Bakanı ve yardımcıları ile gayri resmi yollardan iletişim kurarak Greensill’e mali destek sağlanması yönünde lobicilik faaliyetleri yürüttüğü iddia ediliyor.
Greensill Capital
Mart ayında 4,6 milyar dolar borcu olduğunu belirterek iflasını açıklayan şirket finans sektöründe uzun süredir görülen en büyük çöküşü yaşadı. Ödemelerini yapmakta zorluk yaşayan tedarikçilere kısa vadeli krediler veren şirket, son olarak pandemi döneminde devlet garantili kredi planı sunma girişiminde bulunmuş ancak başarısız olmuştu. Şirket aynı zamanda Birleşik Krallık’ın en büyük demir-çelik şirketi olan ve ülkede 5000 çalışana sahip Liberty Steel’in en büyük finansörüydü.
Soruşturma
Birleşik Krallık hükûmetinin soruşturma başlattığı olayda David Cameron parlamento üyelerinden oluşan komitenin sorularını cevapladı. Greensill Capital’dan şimdiye kadar ne kadar para kazandığını ve şirkette ne kadar hisse sahibi olduğunu açıklamayı reddeden Cameron yine de başbakan olarak kazandığından oldukça fazla olduğu ifade etti.
Hafta başında Cameron’ın lobicilik faaliyetleri sırasında bakan ve yetkililer ile Whatsapp ve mail üzerinden tam 56 kez temas kurduğu belirlenmişti. Gönderilen mesajlardan 12’si ise bizzat Maliye Bakanı Rishi Sunak ve yardımcısı Tom Scholar’a iletilmişti. Bu bilgilere ek olarak İngiltere Merkez Bankası, Cameron’ın aynı süre zarfında birkaç üst düzey banka yetkilisi ile iletişime geçtiğini gösteren yazışmalar yayınlamıştı. İfadesinde ise bu temasların yanlış olmadığını bu sebeple özür dilemeyeceğini belirten Cameron, tüm bunları işlerini kaybetme tehlikesi ile yüz yüze olan Greensill çalışanları ve salgından etkilenen ülke ekonomisi için yaptığının altını çizdi. Milletvekili ve Hazine Komitesi Üyesi Rushanara Ali ise Cameron’u başbakanlık konumunun itibarını zedelemek ile suçladı ve itibarının artık kurtarılamaz halde olduğunu ifade etti.
Eleştiriler
İşçi Partisi Lideri Keir Starmer, Greensill hadisesinin Muhafazakâr Parti’nin içine işlemiş olan “yozlaşmayı” gözler önüne serdiğini söyledi. Starmer, “Greensill skandalı buzdağının sadece görünen kısmı; şaibeli anlaşmalar, imtiyazlı ilişkiler ve yakın çevrelerine iş imkânı. Bunlar hep Muhafazakâr Parti’de yaşanan çürümenin geri dönüşü” dedi.
Mevzuat
Birleşik Krallık yasalarına göre başbakanlık görevinden ayrılan kişilerin iki yıl boyunca lobicilik yürütmesi yasaktır. Cameron’ın ise 2016’da başbakanlık görevinden ayrıldığı ve 2018 yılında Greensill için danışmanlık yapmaya başladığı biliniyor. Ancak kayıtlarda Cameron’un 2019 yılında Sağlık Bakanı Matt Hancock ile “özel bir içki” içmek üzere görüştüğüne dair bilgiler de bulunuyor. İfadesi sırasında bu kuralın Savunma Bakanlığı çalışanları için daha sıkı denetlenebileceğini kabul eden Cameron, eski başbakanların hükümetle ekonomik ilişkide bulunmasının tümden yasaklanmasının ise kabul edilemez olduğunu belirtti.
Şimdi ne olacak?
Sürecin yasal bir müeyyide ile sonuçlanması beklenmese de soruşturmanın bakanlıkların kendi içinde derinleşeceği ve Greensill ile iletişim içinde olan tüm yetkililerin tespit edileceği beklentiler arasında. İşçi Partisi milletvekilleri ise olayın bu kadar kolay kapatılamayacağını, tam zamanlı bir komitenin olayda adı geçen tüm yetkililerin ifadesine başvurması gerektiği ve Cameron ile Sağlık Bakanı arasındaki ilişkinin detaylarının aydınlatılması gerektiğini ifade etti.