Novus Yeşil’den herkese merhaba! Bugün 31 Ağustos Salı, saat 10:00. Bu hafta Novus Yeşil olarak bir yenilik yaptık; belirli bir konuyu derinlemesine incelemek yerine iklim ve çevre açısından oldukça yoğun geçen son iki haftanın haberlerini etki seviyelerine göre gruplandırarak sizlere sunduk.
İşte huzurunuzda son iki haftanın,
😇 İyi
👿 Kötü
🤢 ve Çirkinleri
İyi okumalar,
Yörükcan
😇 İYİ
Facebook: Büyük teknoloji şirketleri son yıllarda daha çevreci olabilmek için bir yarış içindeler. Bu kapsamda Facebook, 2030’a kadar net su pozitif olma hedefini açıkladı. Yani şirket, dokuz yıl içerisinde tükettiğinden daha fazla su üretecek veya restore edecek. Halihazırda Facebook’un Albuquerque’deki veri merkezi soğutma işlemleri için yılda yarım milyar litre su tüketiyor. Şirketin Sürdürülebilir Su Müdürü Sylvia Lee’ye göre bu merkezlerin su kullanım verimlilikleri son iyileştirmelerle beraber sektör ortalamasının %80 üzerine çıktı. Ayrıca Facebook, Amerika’da altı eyalette 850 milyon galondan fazla su yenileyecek projelere yatırım yaptı. Önümüzdeki senelerde bu yatırımların İzlanda, Singapur, Hindistan, İngiltere ve Meksika’yı da kapsaması bekleniyor.
İskoç Yeşiller: Mayıs ayında İngiltere’de yapılan ara seçimlerde İskoçya Parlamentosu’nda çoğunluğu küçük bir farkla kaçıran İskoç Ulusal Partisi (SNP), İskoç Yeşiller Partisi ile koalisyon anlaşmasına vardıklarını açıkladı. Mutabakata göre Yeşiller’e iki bakanlık ve bazı başbakan yardımcılığı pozisyonları verilecek. Bu sayede Birleşik Krallık’ta ilk defa Yeşiller Partisi devlet yönetimine katılmış olacak. Anlaşmaya göre partiler döngüsel ekonomiyi teşvik edecek, devlet desteği alan şirketlerden karbon salınımlarını azaltmaları için planlar istenecek ve kamu şirketleri karbonsuzlaşma için yol haritaları hazırlayacak. Ayrıca koalisyon hükümeti yeni bir ulusal park kuracaklarını, ağaçlandırma hedeflerini artıracaklarını ve doğal yaşamın tükenmesiyle daha etkili mücadele edeceklerini belirtti. Kuzey Denizi’ndeki fosil yakıtların kullanılmaya devam etmesi ise iki partinin henüz anlaşamadıkları bir alan olmaya devam ediyor.
İkinci el kıyafet: Geçen ay H&M, Kanada’da ilk defa bir çevrimiçi ikinci el kıyafet satış platformu açacağını açıkladı. 7 Eylül’de devreye alınacak uygulama üzerinden hem H&M’in hem de diğer markaların ürünleri doğrudan müşteriler tarafından satılabilecek. Sistem H&M ürünleri için tavsiye edilen satış fiyatları sunacak ve ürün kodu sayesinde kıyafetlerin fotoğraf ve bilgileri otomatik olarak gösterilecek. Amerika’da müşterilerin %58’i daha önce kullanılmış kıyafet aldıklarını belirtiyor ve günümüzde 27 milyar dolarlık ikinci el piyasasının 2025’e kadar 67 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu sebepten geçen günlerde Amerikan Urban Outfitters da ömrünü dolduran kıyafetler için bir doğrudan satış platformu geliştirdiğini açıkladı. Her ne kadar kıyafet israfını azaltmak çevreci olsa da her iki şirket de satıştan elde edilen gelirlerin kendi mağazalarında harcanması için teşvikler sunacak. Görünüşe göre markaların tasarladıkları iş modeli, varlıklı müşterilerin yeni alacakları kıyafetleri birkaç kere kullanıp tekrardan satmaları üzerine kurulu.
👿KÖTÜ
Trakya: İTÜ öğretim görevlisi Prof. Dr. Levent Şaylan ve Kırklareli Atatürk Toprak Su ve Tarımsal Meteoroloji Araştırma Enstitüsü işbirliğiyle yapılan bir araştırmaya göre iklim değişikliği, 2100 yılına kadar Trakya’da buğday ve ayçiçeği üretiminde ciddi bir verim azalışına sebep olabilir. Saha ölçümleri ve modellemelere dayanan araştırmaya göre Kırklareli’nde ayçiçeğinin gelişme döneminde sıcaklığın 1 derece artması ve günlük yağışların %10 azalması verimliliği %10 düşürebilir. İyimser iklim senaryolarına göre bile 2100 yılına kadar ayçiçeğinde Kırklareli’nde %18, Edirne’de %30 verim kaybı bekleniyor. Prof. Dr. Levent Şaylan, Türkiye’de iklim değişikliğinin tarıma etkisinin daha etraflıca araştırılması ve buna uygun tarımsal politikalar geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Yunanistan: Yaz boyunca aşırı sıcaklarla ve yangınlarla mücadele eden Yunanistan, artık sıcak hava dalgalarına da kasırgalara verildiği gibi isimler vermeyi planlıyor. Uzmanların “sessiz katil” olarak tanımladığı sıcak hava dalgalarının yoğunluğu artış içerisinde. Bu dalgaları isimlendirmek, halkın bilincini artırıp riskleri daha kolay algılayabilmeyi sağlayacak. Yunanistan, temmuzdan beri iki sıcak hava dalgası geçirdi ve bunlardan ikincisi üç hafta kadar sürdü. 3 Ağustos’ta ülkenin kuzeyinde tarihin en yüksek sıcaklığı (47,1 ℃) kaydedildi. Bir haftada 600 noktada çıkan yangınlarla mücadeleye 20’den fazla ülke destek oldu ve hükümet 500 milyon avroluk yardım paketi açıklamak zorunda kaldı. Atina, birçok bilimsel araştırmada Avrupa’nın en sıcak metropolü olarak belirtiliyor.
Metal kirliliği: Kudüs’teki Hebrew Üniversitesi’nde bilim insanlarının antik insan kemikleriyle yaptıkları bir araştırmaya göre tarih boyunca kurşun üretimi ile insanların kemiklerinde biriken kurşun miktarı doğrudan orantılı. İtalya’da 12 bin yıldır kullanılan bir mezarlıktan elde edilen 130 insan iskeletindeki kurşun kirliliğini ölçen uzmanlar, kurşun üretiminin artış ve azalış oranlarına göre kemiklerdeki kurşun kirliliğinin de değiştiğini ölçümledi. Buna göre kurşun, toprağa ve havaya karışarak madencilikle uğraşmayan insanlara da bulaşıyor. Günümüzde elektronik cihazlarda, güneş panellerinde ve rüzgar tribünlerinde kurşun kullanımının artması, kurşun kirliliğine karşı daha fazla önlem almamızı gerektiriyor.
🤢 ÇİRKİN
Madagaskar: Son 40 yılın en kötü kuraklığını yaşayan Madagaskar, Birleşmiş Milletler yetkililerine göre dünyada iklim değişikliğinden kaynaklı kıtlık yaşayan ilk ülke olarak tanımlanabilir. Ada ülkesinin güneyinde izole yaşayan tarım toplumları bir süredir kuraklığın etkisiyle böcek yemeğe başladılar. Amboasary bölgesindeki Fandiova köyünden dört çocuk annesi bir kadın, sekiz aydır böcek yediklerini ve su kıtlığı yüzünden böcekleri doğru düzgün temizleyemediklerini söyledi. İki çocuk annesi bir başka kadın ise kocasının açlıktan öldüğünü, bütün gün yemek için kaktüs yaprağı aradıklarını belirtti. Çeşitli yardım kuruluşlarına göre bazı insanlar, yüksek gıda fiyatları yüzünden yemek satın alabilmek için arsalarını satmaya başladılar. Uzmanlara göre El Nino gibi geçici hava olaylarına rağmen iklim değişikliğinin bu kıtlık üzerinde doğrudan etkisi var.
Grönland: 14 Ağustos’ta Grönland’ın buz tepesinin zirvesine kayıtlı tarihte ilk defa yağmur yağdı. 3.200 metre yüksekliğindeki tepede sıcaklıklar normalde suyun donma noktasının çok altında ve bu yağış iklim değişikliğinin geldiği son noktanın korkutucu bir göstergesi. Üç gün içerisinde adaya toplam yedi milyar ton su düştü. Bu, kayıtların alınmaya başladığı 1950’den beri kaydedilen en yüksek miktardı. Grönland’ın zirvesinde kamp kuran Amerikan Ulusal Bilim Vakfı’na mensup bilim insanları yağmura o kadar hazırlıksız yakalandılar ki, yağmuru ölçecek düzenekleri bile yoktu. 27 Temmuz’da da adadaki tek günde ölçülen buzul kaybı 8,5 milyar ton ile rekor kırmıştı. Bu miktar, Florida eyaletinin tamamını beş santimlik suyla kaplamaya yetecek ölçüde.