Demokratlar, ABD’nin mevcut başkan Donald Trump’ın oval ofiste bir dört yıl daha görev yapmasına izin vermediler. Kamala Harris’in ekibe katmasıyla ileri ikilisine karar veren maviler, seçimleri net bir şekilde kazandı. Nihayetinde 2009-2017 yılları arasında Barack Obama’nın yardımcılığını yapan Joe Biden, tekrardan Beyaz Saray’a dönüyor. 2020’de pandemi ve yükselen işsizlik rakamlarıyla mücadele eden ülkenin tansiyonu, dış politikada da Çin’le yükseldi. Birleşik Devletleri, yeni yıla Demokrat başkanıyla girecek. Özgür dünyanın yeni liderinin büyük meselelere nasıl yaklaştığına kısaca göz atalım…
Vergiler
Biden’ın niyetini açıkça ortaya koyduğu bir politika alanı. Trump’ın gelir vergisi indirimlerini kaldıracağını söyleyen başkan adayı, kurumlar vergisini de %21’den %28’e yükseltebilir. Ayrıca Demokrat adayın 1 milyon dolardan fazla gelir elde eden vatandaşlara uzun vadeli sermaye kazancı vergisi koymak gibi bir planı da var.
Pandemi
Biden’ın ilk sınavı koronavirüs salgınıyla mücadele olacak. Demokrat aday, testlerin ücretsiz ve erişilebilir olacağı sözünü vermişti. Tüm işçilere ücretli izin getirecek başkan adayının planları arasında virüsten etkilenenler için ücretli izin politikaları tasarlamak da yer alıyor.
Ticaret
Seçilmiş başkan ticarete ilişkin söylemlerinde pek tutarlı sayılmaz. Biden, bir yandan mevcut başkan Donald Trump’ın Çin’le giriştiği ticaret savaşını eleştiriyor. Diğer yandan işçiler konusunda “Amerikan yanlısı” bir ticaret stratejisi kurguluyor. Çin’e karşı “agresif ticaret yaptırımları” planlayan Biden, müttefiklerinin de desteğini kullanmak istiyor.
Girişim
Silikon Vadisi’nin kafası Biden konusunda karışık. Amazon’dan daha fazla vergi talep eden, sosyal medya şirketlerinin içeriğe dayalı davalardan muafiyetini garanti eden Section 230 gibi yasaların kaldırılmasını isteyen Biden; Palo Alto’nun yıldızı sayılmaz. Ancak antitröst konusunda sert tavırlı Elizabeth Warren yerine Kamala Harris’in sağ kol olmasıyla Big Tech, biraz olsun nefeslenmişti.
Dış politika
“Amerikan liderliğini yeniden kurmak” gibi bir planı olduğunu söyleyen Biden, ABD’nin uluslararası kurumlarla tekrardan entegre olmasını istiyor. Müttefikler ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerle ilişkilerin geliştirilmesi için çalışacak başkan adayı; İran’la nükleer görüşmelerini yeniden başlatmak, Paris anlaşmasına yeniden imza koymak ve Dünya Sağlık Örgütü’ne yeniden katılmak istiyor. Biden’ın aralık ayında verdiği bir röportajda yer alan “Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz. Pozisyonumuzun parlamentoda da yer edinmek isteyen Kürt nüfusun entegrasyonunu sağlamak olduğunu söylemeliyiz.” ifadeleri de adayın Türkiye’ye yönelik tutumuna dair ipuçları taşıyor.
Enerji
Ülkenin elektrik üretim sistemini 15 yıl içinde karbondan arındırmak isteyen başkan adayı, 2050’ye kadar net sıfır emisyonlu bir ABD ekonomisinin temelini atmak istiyor. Biden, seçildiği takdirde dört yıllık başkanlık döneminde yenilenebilire geçiş için 2 trilyon dolarlık dev bir bütçe vaat ediyor.