22 Temmuz’dan herkese merhaba! Novus Ailesi olarak mobil uygulamamızı sizlerle paylaşmamıza çok az kaldı. Bayram tatilinde sıkı çalışıyoruz, son ayarlamaları yapıyoruz. Duyurular için Linkedin hesabımızı takip edebilirsiniz. Görüş ve önerileriniz için bize morning@novus.press adresimizden yazmayı unutmayın.
Keyifli günler!
TÜRKİYE’DEN GELİŞMELER
Artvin’in Arhavi ilçesinde dün akşamdan beri yaşanan şiddetli yağışlar sonrasında sel ve heyelanlar yaşandı. İlçenin büyük bölümünde yollar su altında kalırken, Arhavi deresi taştı, çok sayıda köye ise heyelanlar nedeniyle ulaşım sağlanamıyor.
- Ne olmuştu? Geçtiğimiz hafta Rize’nin Çayeli ilçesinde meydana gelen sel ve heyelan sebebiyle altı kişi yaşamını yitirmişti.
- Başka başka: Çin’in Hınan eyaletinde şiddetli yağışların yol açtığı sel nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 33’e yükseldi. Sel felaketi nedeniyle 73 bin kişi evini terk etmek zorunda kaldı.
DÜNYADAN GELİŞMELER
İspanya’da, 22 yaşındaki Birleşik Krallık vatandaşı Joseph O’Connor, aralarında eski ABD başkanı Barack Obama, Tesla’nın kurucusu Elon Musk, ABD’li rapçi Kanye West ve Kim Kardashian’ın da bulunduğu 130’dan fazla kişinin Twitter hesabını hacklediği gerekçesiyle tutuklandı.
- Gerisi: Geçtiğimiz yıl bugünlerde hacklenen hesaplardan, kullanıcıların bir Bitcoin dolandırıcılığına dahil olmalarını teşvik eden tweetler atılmıştı. Twitter, müdahale ederek bu hesaplardan tweet atılmasını belirli bir süre için durdurmuştu ve hesaplara ulaşmak için Twitter çalışanlarının da hedef alındığını açıklamıştı.
İsrail merkezli NSO Group adlı şirket, geliştirdiği casus yazılım Pegasus’un hükümetler tarafından binlerce kişinin telefonunu takip etmek üzere kullanıldığının ileri sürülmesi üzerine açıklama yaptı. Şirket, Pegasus yazılımıyla ilgili eleştirileri, “alkollü araç kullanırken kaza yapılınca şoförü değil araba üreticilerini suçlamaya” benzetti.
- Gerisi: 2018’de İstanbul’daki Suudi Başkonsolosluğu’nda Suudi yetkililerce öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın eşi Hanan Elatr’ın Android telefonu bir ‘Pegasus’ kullanıcısı tarafından hedef alınmıştı. Hack girişiminin başarılı olup olmadığı henüz bilinmiyor.
- Ayrıca: The Washington Post’un aktardığına göre cinayetten sonra Kaşıkçı’ya yakın bir gazetecinin de telefonu hacklendi. Kaşıkçı’nın iki iş arkadaşının ve Türkiye’de cinayeti soruşturmakla sorumlu iki yetkilinin de sızan listede bulunduğu ifade edildi.
- Pegasus nedir? Aralarında aktivistler, gazeteciler, iş insanları ve siyasetçilerin bulunduğu çok sayıda kişiyi izlemek için kullanıldığını ortaya çıkan İsrail merkezli NSO Grubu’nun geliştirdiği bir çeşit casus yazılım.
Tokyo Olimpiyatları’nın açılış törenlerinden sorumlu yetkili, Holokost ile ilgili şaka yaptığı görüntülerin ortaya çıkması sebebiyle törenden bir gün önce görevden alındı.
- Ayrıntılar: Kentaro Kobayashi’nin, 1990’lı yıllarda kayda alınan ama yakınlarda ortaya çıkan görüntülerinde, soykırım ile ilgili şakalar yaptığı gerekçesiyle görevden alındığı anlaşılıyor. Japonya Olimpiyat Komitesi Başkanı Seiko Hashimoto, Kobayashi’nin videoda “tarihin acı gerçeklerini” alaya aldığını söyledi.
- Gerisi: Bir gün önce de açılış seremonisini hazırlayan ekipten bir besteci, okuldayken engelli sınıf arkadaşlarına zorbalık yaptığının ortaya çıkmasından sonra görevden ayrılmıştı. Mart ayında ise yaratıcı ekibin başındaki Hiroshi Sasaki, kilolu komedyen Naomi Watanabe’nin açılışta “Olympig” (Olimpik domuz) olarak sahneye çıkabileceğini söyledikten sonra görevden ayrılmak zorunda kalmıştı. Sasaki daha sonra sözlerinden dolayı özür dilemişti.
Rusya, Ukrayna’yı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikayet etti. Rusya, Ukrayna’yı halkı temel insan haklarından mahrum bırakmakla suçladığı şikayetle ilk defa devlet olarak bir başka ülkeye karşı AİHM’e başvurmuş oldu. Suçlamaların tam listesi için sizleri habere alalım.
Çin hükümeti, Dünya Sağlık Örgütü’nün yapacağı COVID-19’un kaynağı ile ilgili soruşturmasının ikinci aşamasına katılmayacağını açıkladı.
- Ayrıntılar: Çin’in soruşturmanın ikinci aşamasına katılmamasının nedeni; “bu aşamada virüsün Wuhan’daki bir laboratuvardan sızma ihtimalinin de araştırılacak olması” olarak açıklandı.
Ulusal Sağlık Komisyonu Başkan Yardımcısı Zeng Yixin Pekin’de düzenlediği basın toplantısında, laboratuvar sızıntısının soruşturmanın ikinci aşaması kapsamında bir araştırma hedefi olarak listelendiğini görünce “şaşırdığını” söyledi. Zeng aynı basın toplantısında ABD Dışişleri Bakanlığı’nca gündeme getirilen, Wuhan Viroloji Enstitüsü’ndeki birkaç işçinin, belgelenen ilk COVID-19 vakalarından kısa bir süre önce hastalandığı iddialarına da “WIV’deki hiçbir işçi veya araştırmacıya koronavirüs bulaşmadı.” diyerek yanıt verdi. - Öncesi: DSÖ, mart ayında COVID-19’un kaynağına ilişkin soruşturmasının ilk raporunu yayınlamış ve bu raporda; virüsün Aralık 2019 civarında insanlara yayılmadan önce muhtemelen bir hayvandan kaynaklandığını belirtmişti.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, düzenlediği yıllık basın toplantısında Türkiye’nin Suriyeli mültecileri kabul etmesi, Kıbrıs anlaşmazlığı ve Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girişi hakkında açıklamalarda bulundu.
- Detaylar: Ankara ile yakın ilişkilerin sürmesini istediğini belirten Merkel: “Türkiye, Suriyeli sığınmacıları kabul ederek olağanüstü bir iş yapıyor. Mülteciler ve sığınmacılar üzerine Türkiye’yle anlaşmanın sürdürülmesini isterim, insanlar için en iyisi bu” dedi. Türkiye ve Yunanistan arasında Kıbrıs üzerindeki anlaşmazlığın ilişkileri daha zor bir hâle getirdiğini ve farklılıkların çözülmesi için sabır gerektiğini söyleyen Merkel, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üye olabileceğini öngörmediğini belirtti.
POLİTİKA
4. Yargı Paketi Tartışmaları
Tuğçe İncetan
Kamuoyunda “4. Yargı Paketi” olarak bilinen “Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, 8 Temmuz tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. 14 Temmuz Çarşamba günü Resmi Gazete’de yayımlanan “Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, İdari Yargılama Usulü Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nda birtakım değişiklikler öngörüyor.
Değişikliklerin büyük bir çoğunluğu yargılamadaki sürelere ilişkin olmakla birlikte, özellikle sosyal medyada da tepki çeken 13. madde uyarınca Ceza Muhakemesi Kanunu madde 100’de sayılan katalog suçlarda “somut delillere dayanan” kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde tutuklama nedeni var sayılacaktır.
Ceza Muhakemesi Kanunu madde 100’de yer alan ve 4. Yargı Paketi ile artık somut delillerin varlığı aranan suçlar çok sayıda olmakla birlikte başlıca kasten öldürme, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarından oluşuyor. Yapılan bu yeni değişiklikle cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı suçları için de somut delillere dayanan kuvvetli şüphenin aranması şartı sosyal medyada büyük tepki uyandırdı.
4. Yargı Paketi öncesi durum nasıldı?
4. Yargı Paketi’nin 13. maddesiyle yapılan değişiklik öncesi, belirtilen suçlarda tutuklama kararı verilebilmesi “kuvvetli suç şüphesinin varlığı”na tabiydi. Aslında kuvvetli suç şüphesinin varlığı araştırılırken de delillere dayanılmaktaydı. Tutuklama kararının gerekçeli olması hem Anayasa Mahkemesi hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları uyarınca bir zorunluluktur. 4. Yargı Paketi öncesi de bu zorunluluğa uyularak kuvvetli suç şüphesinin varlığına dayanılmaktaydı.
Somut delil kavramı neyi ifade ediyor?
Ceza yargılamasında somut delil, doğrudan görmeye dayalı, bilmeye dayalı bir hususun yargılamada ileri sürülerek ortaya konmasıdır. Somut delil kavramı yalnızca görsel bir kayıt veya fiziksel bir bulguyu ifade etmez. Mağdurun beyanı da somut delil oluşturmaya yeterlidir. Durum bu şekilde olduğu için aslında 4. Yargı Paketi’yle getirilen bu değişiklik, yukarıda da belirttiğimiz gibi hem Anayasa Mahkemesi hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla uyumludur. Hukuk devletlerinde somut delilin varlığı gerek tutuklama gerekse mahkumiyet kararı verilebilmesi için gereklidir.
Madem bu düzenleme sorun yaratmayacaktı, neden bu kadar tepki doğdu diye soracak olursanız, problem ne yazık ki kanunların uygulanmasından doğuyor. Somut delil kavramı ceza muhakemesi ilkeleri ile uyumlu olarak getirilmiş bir kavram. Ancak ne yazık ki yargıda yeterli denetim olmaması, şeffaflık ilkelerine uyulmaması, keyfiliğe kaçılarak kararlar veriliyor olması gibi sebeplerin varlığı somut delil kavramının uygulanmasında ciddi problemleri beraberinde getirecektir. Bu nedenle özünde problemli olmayan bir düzenleme ile ilgili olarak haklı bir tepki doğdu. Bu noktada hakimlerin üzerine büyük bir görev düşüyor. 4. Yargı Paketi düzenlemelerinin sağduyu ile değerlendirilerek uygulanması gerekmekte.