20 Ocak 2022 tarihinden herkese merhaba!
Bu hafta belki sizin de duymuş olabileceğiniz bir haberin politik yönünü inceliyoruz: Microsoft’un oyun devi Activision / Blizzard’ı satın alması. Oyun sektörüne bir süredir hâkim olan Çin’i ve Çin merkezli Tencent’in hâkimiyetini sarsacak bu haber ile beraber Etiyopya’da devam eden iç savaşa dair önemli bir gelişmeyi ve ABD’de yaşanan bir terör saldırısını inceleyeceğiz.
Herkese keyifli okumalar!
ABD’DEN GELİŞMELER
Oyun Sektöründe Global Yarış
Doğaç Özen
Geçtiğimiz hafta açıklanan dev satış, bir anda tüm dünyanın gündemine oturdu. Oyun sektörü ile doğrudan ilgilenmeyen insanların bile önemini fark ettiği bu satış, Call of Duty, World of Warcraft gibi en ünlü oyunların yapımcısı Activision / Blizzard’ın ABD merkezli teknoloji devi Microsoft’a satılmasını ve devrini kapsıyor. Bu durumun teknolojik ve hukuki bazı tartışmaları da beraberinde getireceği kesin olsa da, oyun sektöründeki güçlü şirketlerin dağılımına bakarak incelendiğinde başka bir arena daha ortaya çıkıyor: Yıllardır Çin’in lider olduğu sektörde ABD merkezli bir firma giderek güçleniyor.
Mobile Aralanan Kapı
Microsoft, son bir-iki senedir yaptığı ataklar ile oyun dünyasında kendinden oldukça fazla şekilde söz ettirmeye başlamıştı. Konuya ilgisi olanların bildiği üzere Microsoft, uzun yıllardır Xbox adı ile beraber oyun sektörünün bir aktörü. Her ne kadar son yedi-sekiz yıldır dominant konsol Sony’nin PlayStation’ı gibi dursa da, 2005-2010 yılları arasında Microsoft’un ve Xbox’ının piyasaya daha hakim olduğunu hatırlatmakta fayda var. Bu son hamle ise hem Warcraft ve Call of Duty gibi adeta para makinası isimleri ABD merkezli teknoloji devinin cephaneliğine katarken, hem de Microsoft’un eksik kalan yönlerinden birini kapatmaya imkân veriyor: mobil oyunlar.
Activision / Blizzard, son yıllarda milyar dolarlık mobil oyunları piyasaya sürmeyi başarmış bir şirket. Hearthstone, Call of Duty Mobile, Candy Crush gibi milyonlar tarafından oynanan oyunların yapımcılarının bu birleşme sonrası daha fazla mobil oyun geliştireceğini düşünmek pek de zor değil. Zira sadece Call of Duty Mobile, 24 ayda bir milyar dolar getiri elde etmiş durumda. Bu durum, Microsoft’un yıllardır en eksik kaldığı alanın da etkili bir şekilde doldurulmasına yol açacaktır.
Çin’in Sektöre Düşmanlığı
Dolayısıyla bu satın almayla beraber sektörde dağınık hâlde bulunan ABD merkezli yapımcı şirketlerinin en önemli iki tanesinin birlikte hareket edeceğinden bahsedilebilir. Bu durum, son beş-altı yıldır sektörde ezici liderliğini sürdüren bir şirketi ve onun bağlı olduğu ülkeyi yakından ilgilendiriyor: Tencent ve Çin.
Bu noktada Çin Komünist Partisi’nin geçtiğimiz yıllardan itibaren yürüttüğü ve 2021’in sonbaharında yeni kısıtlamalarla beraber iyice etkisini artıran oyun karşıtı politikalarına da değinmek gerekiyor. Çin, gençlerin bilgisayar, konsol ve telefonlarında bulunan mobil oyunları oynama sürelerini kısıtlamaktan dünya devi Çin merkezli oyun şirketlerini kısıtlamalar ve vergi yüküne boğmaya kadar birçok önlem almış durumda. Her ne kadar Çinli çocukların ailelerinin telefonlarını “ödünç alarak” oyun oymaya devam ettiklerine dair haberler çıksa da, ne olursa olsun bu durumun Tencent gibi devleri etkilediği açık, zira belirtilenlere göre Tencent’in 2022 için hedefi geçtiğimiz sene kaydedilen büyüme rakamlarının kasten gerisinde kalmak. Daha doğru şekilde açıklamak gerekirse Tencent, Çin Devleti ile olan sorunlarını azaltmak için büyüme oranını düşürmeyi veya doğrudan küçülmeye gitmeyi hedefliyor.
Dolayısıyla Çin’in takındığı bu tavırlar sektöre girmeye hazır aktörlerin çekinmesine yol açarken, var olan oyun şirketlerinin ise isteyerek veya istemeyerek zarara uğramasına sebep oluyor: Tencent gibi dev şirketlerin bile!
Bütün bunlar hesaba katıldığında şu sonuca varılabilir: Dünyanın en kârlı ve hızlı büyüyen sektörleri arasında yer alan oyun sektöründe yakın gelecekte Batılı veya Batıya daha yakın Asya ülkelerinin (Kore, Japonya) ağırlıklarını yakın gelecekte kaybetmeyeceğini iddia etmek mümkün.
GELİŞMELER
Bir süredir iç savaş ile çalkalanan Etiyopya’dan çatışmaların gidişatını önemli ölçüde etkileyebilecek bir haber geldi.
Ülkenin Tigray bölgesinde gerçekleşmesi beklenen fakat Covid-19 sebep gösterilerek ertelenen seçimlerin ardından hızlı bir şekilde önce bölgesel ardından ulusal bir karakteristiğe bürünen olaylar, bir süre önce iç savaş boyutuna ulaştı. İktidarı almak için Tigray’dan başkent Addis Abba’ya ilerleyen Tigray Halkın Kurtuluşu Cephesi milisleri, başkente 100 km uzaklığında yaşanan çatışmalarda ordu tarafından geri püskürtüldü. Uzmanlar, bu gelişmenin savaşın gidişatını etkileyebileceğini ve çatışmaların uzlaşmaya evrilebileceğini belirtiyor. Bu iddiaları destekler biçimde açıklamalarda bulunan Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, olayın öneminin altını çizerek Tigray’i temsil edenler ile barış görüşmelerine başlamaya hazır olduklarını iletti.
Türkiye, bu iç çatışmada çok net bir şekilde hükûmeti ve Başbakan Abiy Ahmed’i destekliyor.
ABD’nin Teksas eyaletinde yaşanan bir sinagog saldırısı, uluslararası iş birliğini de beraberinde getirdi.
Pakistan asıllı İngiliz Malik Faisal Akram’ın sabah saatlerinde bir sinagogda gerçekleşen ayin sırasında esir aldığı rehineler, SWAT ekiplerinin müdahalesi ile kurtarıldı. Yaşanan çatışma neticesinde fail hayatını kaybederken, rehinelerde ise önemli bir sağlık sorununun olmadığı dile getirildi. Birleşik Krallık, saldırıyı son derece sert bir şekilde kınarken ABD ile birlikte yas tuttuğunu ifade ederek, saldırıdan haberleri olduğu belirtilen failin arkadaşlarını ve ailesini gözaltına aldı. İngiliz iç istihbarat servisi MI5, failin 2020 yılından beri El Kaide ile bağlantısı olduğu ifade edilen ve tutuklu halde bulunan Pakistanlı bir bilim adamının serbest bırakılması için mücadele ettiğini ve bu süreçte radikalleştiğini belirtti.