Novo // Temmuz V


Haftanın Gelişmeleri /////////


*2021 iPhone fotoğraf ödülleri kazananları açıklandı. Apple’ın belki de en iddialı olduğu konu mobil fotoğrafçılığı kutlamak adına düzenlediği IPPAWARDS (iPhone Fotoğraf Ödülleri) kullanıcılarından gelen fotoğrafları belirli kategorilerde sınıflandırıp derecelendiriyor. Bu yıl 14. kez gerçekleştirilen IPPAWARDS’ın sonuçları ise Büyük Ödül, Yılın Fotoğrafçısı, Soyut, Hayvanlar, Mimari, Çocuklar, Şehir Hayatı, Çevre, Manzara, Lifestyle, Doğa, Diğer, Panaroma, İnsanlar, Portre, Seriler, Still Life, Gün Batımı, Seyahat olmak üzere 19 kategoride açıklandı. Büyük Ödül’ün sahibi ise Istvan Kerekes oldu. Tüm kazananları incelemek için… 


*Adam Driver, Burberry’nin yeni yüzü oldu. Burberry’nin yeni parfümünün yüzü olan Adam Driver, markanın kreatif direktörü Riccardo Tisci’nin ilk parfümü olarak piyasaya sürülen Burberry Hero, Adam Driver’ın yer aldığı reklam kampanyasıyla şu sıralar ilginin odağındaki isim konumunda. Parfümün satışına ise Burberry’nin internet sitesinden başlandı.


*Venedik Film Festivali’nde gösterilecek filmler açıklandı. 1-11 Eylül tarihlerinde Parasite’ın yönetmeni Bong Joon-ho jüri başkanlığında gerçekleşecek 78. Venedik Film Festivali’nde gösterilecek filmler geçtiğimiz günlerde açıklandı. Açılışı Pedro Almodóvar yapımı “Madres Paralelas” filminin yapacağı festivalde, Denis Villeneuve’ün beklenen filmi Dune, Kristen Stewart’ın Prenses Diana’yı canlandırdığı Spencer, Jane Campion imzalı The Power of the Dog, Maggie Gyllenhaal’ın ilk yönetmenlik deneyimi The Lost Daughter ve Ridley Scott’ın The Last Duel filmleri de bu sene Venedik’te dünya prömiyerini yapacak yapımlardan olacak.


*House of Gucci filminin ilk fragmanı yayınlandı. Modacı Maurizio Gucci’nin, eski eşi Patrizia Reggiani’nin tuttuğu bir kiralık katil tarafından öldürülmesini konu alan, Ridley Scott imzalı House of Gucci’den ilk fragman geldi. Sara Gay Forden imzalı The House of Gucci: A Sensational Story of Murder, Madness, Glamour, and Greed kitabından Roberto Bentivegna tarafından uyarlanan, yönetmen koltuğunda Ridley Scott’ın oturduğu film, 24 Kasım’da izleyicisi ile buluşacak.


Yazarlar/////////Röportaj


“MÜZİK YAPMAK BENİM GERÇEK TUTKUM.” CHRISTIAN LOFFLER RÖPORTAJI

Yiğitcan Genç


Seni biraz yakından tanıyabilir miyiz? Müziğe olan ilgin nasıl başladı?

Bence her zaman müzikle iç içeydim. Film izlerken, müziğin eşlik ettiği sahneleri beni gerçekten etkilediğini ve bir şeyler yaratma hissi uyandırdığını fark ettim. Arkadaşımın yardımıyla da bu hayalimi gerçeğe dönüştürebildim.

Son bir yıl hepimiz için zor geçti. Sen pandemi boyunca neler yaptın, eve kapanmak sana neler hissettirdi?

Dürüst olmak gerekirse, bu durumdan hiç zevk almadım. Yaşadığım bölgede hiç kimsenin olmaması nedeniyle, yakınımdaki ve genellikle asla gitmeyeceğim yerleri keşfe çıkmam gibi güzel bir yanı vardı. Ama herkes gibi bir noktada seyahat etmeyi ve arkadaşlarımla vakit geçirmeyi özledim. Bugünlerde ise ara verdiğimiz konserlere yeniden başladım ve yeniden ilham dolduğumu hissediyorum.

2011 yılında yayınladığın ilk EP’in Heights’ın üzerinden tam on yıl geçti. Bu on yılda müziğinde neler değişti?

Tabii ki prodüksiyon tekniklerinde ve şarkı yazımında daha iyiye gittim. Ama aynı zamanda bu süreç benim için oldukça zordu, çünkü müzikal anlamda her zaman daha iyi işler üretmek istiyorum. Son zamanlarda ise yaptığım işi ne kadar sevdiğimi bir kez daha anladım. Stüdyoda olmak ve her şeyi akışına bırakmak benim için harika bir duygu. Müzik yapmak benim gerçek duygum.

Son olarak “PARALLELS: Shellac Reworks” albümüyle karşımıza çıktın. Bu çalışman hakkında neler söylemek istersin?

Deutsche Grammophon plak şirketi, Beethoven, Bach, Chopin ve diğer birçok ikonik bestecinin eserlerini yeniden yorumlamak için benimle iletişime geçti. Bu benim için büyük bir meydan okumaydı çünkü daha önce hiç deneyimlemediğim yeni bir şeydi. Seçilen parçalar çok iyi biliniyordu. Ben de bu şarkıları yeniden yorumlamak için parçalarda kendi pozisyonumu bulmaya çalıştım. Benim için projedeki rolümü bulmak ve orijinal karakteri kaybetmeden gerçekten ayakta kalabilecek bir şey yaratmak çok önemliydi, bunu başardığımı düşünüyorum.

Yaptığın şarkılarda doğadaki sesleri de kullanmayı seviyorsun. Peki seni en çok hangi ses heyecanlandırıyor?

Kesinlikle dalgaların çarpması. Stüdyomdan dalga seslerini duyabiliyorum, benim için en rahatlatıcı ve en güzel ses.

Aynı zamanda illüstrasyonla da ilgilendiğini biliyorum. Müzikle veya resimle ilgilenirken nelerden ilham alıyorsun?

Genellikle seyahat ederken sergileri ziyaret etmeye çalışıyorum. Son zamanlarda Paris’e gittim ve birkaç sergiyi ziyaret ettim. Bu bana müzik resim yapmak için ilham veren bir şey.

Daha önce birçok kez İstanbul’da bulundun. Bu şehir ve kültürü hakkında neler söylemek istersin?

Bunu benden çok sık duymuş olabilirsin ama benim İstanbul’la gerçekten özel bir bağım var. Müzisyen olarak seyahate çıktığım ilk yıllardan beri İstanbul’da düzenli olarak çalıyorum. Her seferinde çok sıcak ve içten karşılandım. Her köşede tarihi hissetmeyi, şehrin manzarasını, Haliç’te gün batımını ve tabii ki yemekleri çok seviyorum. Türk seyircisi türünün tek örneği ve çok yakında geri dönmek için sabırsızlanıyorum.

Son olarak, gelecek planların neler?

Pandemi nedeniyle gerçekleştiremediğimiz konserleri yeniden düzenlemeye başladık. Bunun yanında üzerinde çalıştığım şarkılar da var. Sizlerle paylaşmak ve birlikte çalmak için sabırsızlanıyorum.

Novo'da Geri Sar...