İstanbul Ekonomi Araştırma tarafından 2021 yılının ağustos ve eylül aylarında Türkiye’nin 81 ilinden tam 3000 adet genç (18-30 yaş arası) ile yapılan Türkiye’nin Geleceğine Genç Bakış anketi geçtiğimiz hafta yayımlandı. Gençlere, toplumun yapısından ekonominin durumuna, en güvendikleri kurumdan ailelerinin eğitim durumuna kadar birçok sorunun sorulduğu anket toplumun son durumuna dair son derece ilgi çekici önermeler içeriyor.
Ekonomi ve Kimlik
- Gençlerin %54’ü hemen her gün geleceklerine dair plan yaptıklarını ifade ediyor. Bu oranı %18 ile “Bazen”, %16 ile de “Ara sıra” takip ediyor. “Geleceğime dair hiç plan yapmıyorum” veya “Cevap vermek istemiyorum” diyenlerin oranı sadece %12 olarak ifade ediliyor.
- Gençlerin çoğunun belirli bir dinî kimlikleri olduğu fakat gerekliliklerini ciddi boyutta uygulamadığı belirtiliyor: Bu oran 30 yaşından 18’e inerken artma eğilimi gösteriyor. Bu durum ise gençlerin giderek dinî hassasiyetlerini kaybettiği sonucunu ortaya çıkartıyor. Belirli bir dine mensup olmayan veya dinî hassasiyetleri hiç olmayan kesim ise gençlerin %6’sını oluşturuyor.
- Dinî kurumlara güven ise iki farklı sonucu ortaya çıkarıyor. Farklı dinî hassasiyetlerdeki farklı katılımcıların hemen hepsi tarikatlara olan güvensizliklerini ezici oranlarda dile getirirken, Diyanet İşleri Başkanlığına olan güven dindar gençlerde %50’nin üzerinde olarak ölçülebiliyor.
- Gençlerin %66’sı katılımcı demokrasiden yana olduklarını belirtirken, %25’i güçlü ve otoriter bir liderliği savunuyor. %9’u ise hiçbir sistemi desteklemediğini belirtiyor.
- İfade özgürlüğü ise ankete katılan gençleri birleştiren bir unsur olarak dikkat çekiyor. Zira katılımcıların %83’ü ifade özgürlüğü olan bir ülkede yaşamanın önemli olduğunu ifade ediyor.
Ekonomik sorunlar ve gelecek kaygıları, gençleri birçok önemli konuda pesimist olmaya itiyor. Çoğunluk ekonomiden eğitim imkanlarına çoğu konunun gelecekte daha iyiye gitmeyeceğini düşündüğünü ifade ediyor.
Ankete katılanların iş-eğitim durumu ise yine ilgi çekici. Ankete katılanların 1/4’ünü (%24) öğrenciler oluştururken, çalışmayan veya okumayan gençlerin oranı ise %31 olarak ifade ediliyor: Gençlerin arasında sigortalı veya günlük yevmiyeli olarak çalışanların oranı sadece %45.
Gençlere hane gelirleri ve geçim kolaylıkları sorulduğunda ise hiç de iç açıcı bir tablo ile karşılaşılmadığı görülüyor. Bu sonuca göre rahatlıkla geçinen gençlerin oranı %13’te kalırken, zor veya çok zor geçinenlerin oranı %56 olarak ifade ediliyor. Bu, endişe verici bir oran.
Gençlerin Topluma Bakışı
Gençlerin en çok güvendiği kurumlar ise son derece ilgi çekici. İlk dördü sırasıyla;
- Ordu,
- Polis,
- Sivil Toplum Kuruluşları,
- Bekçiler oluşturuyor.
- İlk dört sıradan üçünün güvenlik ile ilgili kurum ve kuruluşlar olması dikkat çekmekte. Listeye dördüncü sıradan giren bekçilerin ise gelir sınıfı düşük mahallerdeki güvenlik endişesini azaltması sebebiyle bölgenin gençleri arasında popülerleştiği tahmin edilebilir.
- Peki gençler gündemi nereden, nasıl öğreniyor? Gençlerin haber almak ve gündeme dair yorumları incelemek için tercih ettiği mecralar arasında Instagram ve YouTube ilk iki sıraya yerleşmiş vaziyette.
- Tüm eğitim sınıflarında ve tüm yaş gruplarında Instagram, kullanılan bir numaralı sosyal medya platformu olarak kendini gösteriyor.
- Gençlerin LGBT’ye bakış açısı ise yine son derece ilginç. Gençlerin neredeyse %60’ı eşcinselliğin doğal bir durum olduğunu kabul ederken, sadece %30’u evlenmek gibi yasal hakları olması gerektiğini savunuyor. Yani, gençler LGBT bireylerin varlığını anlıyor ve kabul ediyor fakat bu bireylerin haklarının artırılması konusunda son derece isteksiz.
- Gençlerin %75’i Suriyeli göçmenlerin topluma olumlu bir katkıları olduğunu düşünmüyor. %61 ise yine Suriyeli mültecilere güvenlik güçlerinin daha sert davranması gerektiğini düşünüyor.
- Suriyeli mültecilere dair bu oranlar “geçim sıkıntısı yaşamıyorum” diyen kesim için diğer ekonomik kesimlere göre daha aşağıda. Aynı durum eğitim seviyesi için olan ayrıştırmalarda da geçerli. Yani, her ne kadar toplamda yine olumsuz oranlarla karşılaşılsa da, mültecilere en olumlu bakan sınıf eğitim ve gelir seviyesi yüksek gençler. Özellikle maddi durumun zayıflaması ile beraber artan bir mülteci karşıtı eğilim mevcut.
Türkiye toplumu yıllardır çok sayıda önemli viraja giriyor, her geçilen önemli viraj ile beraber değişip, farklılaşıyor. 2021 yılına dair veriler toplumun ekonomik sıkışmışlığını ve geleceğe olan inancının azaldığını ortaya çıkarırken, insan hakları ve demokrasiye olan talebin güçlendiğini de bir kez daha ortaya koyuyor.
Umuyoruz ki gelecekteki anketler, her alanda daha olumlu sonuçlar ve optimist beklentiler ortaya çıkaracaktır.