ÖNERİLER

Yeni Nesil Veri Saklama Alanı: Bakteriler

Bilim insanları “organik” veri saklama teknolojisinin yakın gelecekte mümkün olabileceğinin haberini verdi. Dünyada devrim yaratabilecek bu sistemin sırrı ise bakterileri sabit sürücü olarak kullanmak.

Koronavirüs aşılarının saklama koşulları

RNA molekülleri çok ince bir nükleotid zincirinden oluştuğu için hem birçok enzim tarafından parçalanabilme hem de şeker zincirlerindeki reaktif hidroksil grubundan dolayı kendi kendini hidroliz edebilme özelliğine sahip. Bu kırılganlık da Pfizer’in Covid-19 mRNA aşısının ortalama -70 santigrat derece sıcaklıkta saklanmasını gerektiriyor.

AstraZeneca Aşısı: Endişeler ve nedenleri

Aslında bu aşıda kullanılan bağışıklık sistemi tetikleme yöntemi Pfizer ve Moderna aşılarına benzerlik göstermekle birlikte vücudumuza verdiği madde itibarıyla oldukça farklı. Bu aşıda adenovirüs adı verilen ve normalde grip gibi hastalıklara yol açan ve genetik olarak değiştirilerek tamamen zararsız hale getirilmiş bir virüs, “taşıyıcı vektör” olarak kullanılıyor.

BioNTech’den yeni sürpriz: MS “Aşısı”

Multipl Skleroz (MS) hastalığının gerçek sebebini biliyor musunuz? Eğer cevabınız hayır ise büyük ölçüde doğru cevabı verdiniz…

SMA Hastalığı: Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? Nasıl Engelleyebiliriz?

Spinal Muscular Atrophy (SMA) hastalığı Türkiye gündeminde. Hastalığın adını sürekli duysak da SMA'nın aslında ne olduğundan ve neden küçük yaşta tedavi edilmesi gerektiğinden habersiziz.

Yeni mutasyon tüm dengeleri bozuyor mu?

COVID-19 karanlığının sonuna ulaştık diye düşünürken bu hafta İngiltere’den gelen mutasyon haberi kafaları karıştırmakla kalmayıp kısa sürede tüm dünyada bir panik yarattı. Peki yeni mutasyon tüm dengeleri bozuyor mu?

Covid-19 aşısı ve Antarktika’dan soğuk taşıma ve saklama koşulları: Bizi neden ilgilendiriyor?

mRNA tipi COVID-19 aşısının dünyaya dağıtılmasına başlandı. Fakat otoriteler dahil pek çok kişinin aklındaki soru aynı: Üretimden çıkan aşı bize nasıl ulaştırılacak?

Pfizer ve BioNTech’in COVID-19 Aşısı Nasıl Çalışıyor?

Basında çoğunlukla aşıyı bir Türk-Alman çiftin geliştirmesi yer alsa da, aşının nasıl geliştirildiği de hayli ilgi çekici.

SMA Hastalığı: Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? Nasıl Engelleyebiliriz?

Date

Son zamanlarda sosyal medyada farkındalık yaratma ve bağış toplama amaçlarıyla en çok yer alan konulardan biri Spinal Muscular Atrophy (SMA) hastalığı oldu. Pek çoğumuz hastalığın adını sürekli duyuyor ve bu hastalığı taşıyan bebeklerin fotoğraflarını görüyor olsak da bu hastalığın aslında ne olduğundan ve neden küçük yaşta tedavi edilmesi gerektiğinden habersiziz.

Biz hissetmesek de hayati aktivitelerimizi sürdürebilmemiz için vücudumuzdaki nöronlar biz uyurken dahi merkezi sinir sisteminden aldığı sinyalleri kaslarımıza yönlendiriyor. Bu sinyaller kalbimizin atışından nefes aldığımızda ciğerlerimizin genişlemesine kadar vücuttaki her faaliyet için hayati önem taşıyor. Sinir hücrelerimiz olan nöronlarımızın bu sinyalleri taşıyıp bir sonraki nörona iletebilmesi ise vücudumuzda SMN1 ve SMN2 genleri tarafından kodlanan SMN (Survival Motor Neuron) proteininin üretimine bağlı. SMA hastalarındaki genetik bozukluk, SMN proteinini kodlayan genlerden biri olan bu SMN1 geninin bir mutasyon sonucu değişmiş ya da silinmiş olmasından kaynaklanıyor. Yani, SMA hastaları SMN proteinini yeterli miktarda salgılayamadıkları için merkezi sinir sistemlerinden kaslarına yeterli miktarda sinyal iletilemiyor ve yürüme, yemek yeme, su içme, nefes alma gibi temel motor fonksiyonları kaybediyorlar. SMN2 geni, SMN proteinini salgılamaya devam ettiği için hastaların vücudunda az da olsa bir miktar sinyal iletimi oluyor ancak bu, hastaların motor fonksiyonlarının bozulmasına engel olamıyor ve tedavi edilmezse ancak 18 ay gibi kısıtlı bir zaman dilimi boyunca hayatta kalmalarına yeterli oluyor. Bu nedenle teşhis koyulma ve tedaviye başlanma hızı SMA tedavisi için büyük önem arz ediyor.

Tedavi, iki yaşından küçük çocuklarda Novartis’in ürettiği Zolgensma isimli ilacın yaklaşık bir saat süren tek seferlik damar yolu uygulaması ile mümkün. Zolgensma dışında, başka firmalarca üretilen SMA ilaçları da mevcut ancak bunların hiçbiri Zolgensma gibi tek dozda %90’ın üzerinde iyileşme başarısına sahip değil, üstelik yine de yüksek fiyatlara sahipler. Zolgensma, hasta vücuduna taşıyıcı bir adenovirüs formu içerisinde SMN1 geni yerine geçen ve yeterli SMN proteini salgılanmasını sağlayan bir gen veriyor. Vücuda verilen adenovirüsler, hücre çekirdeğine girip bu geni hücrelere yerleştiriyor, böylece SMA hastalığı semptomlarını ortadan kaldırarak hastaların hayatta kalmalarını sağlıyor. Fakat Novartis’in bu ilacın dozu başına biçtiği fiyat 2 milyon dolar. Ne yazık ki Türkiye’de ilacı devlet karşılamıyor. Ailelerin ilaç için bağış toplaması ise uzun sürede çıkan bir izne tabi tutuluyor. Devletin karşıladığı muadil ilaç Spinraza’nın ise sürekli kullanılması gerekiyor. İlk yıl 750 bin dolar, ardından her yıl 375 bin dolar ücreti olan Spinraza, 10 yıllık kullanımda 4 milyon dolardan fazlasına mal oluyor.

Hastalığın ciddiyeti, söz konusu küçük canlar ve tedavi ile ilgili hem üretici şirket hem de devletlerin izlediği politika göz önüne alınınca ebeveynler için SMA taşıyıcılık testinin önemi daha da belirgin hale geliyor. Çocuk sahibi olmayı düşünen her çiftin ve henüz yapılmadıysa hamilelerin SMA gen taşıyıcılık testi yaptırması hem ailelerin hem de doğacak bebeklerin hayatını kurtarmak için en etkili ve zahmetsiz yol.