ÖNERİLER

GÖÇ

Bu yazıda cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren yaşanan toplu dış göçlerden ve bu göçlerle birlikte oluşan sorunlardan bahsedeceğiz.

Kanal İstanbul nedir? Ne değildir?

Kanal İstanbul projesi, basitçe Marmara Denizi ve Karadeniz’in bir kanal vasıtasıyla yeni bir geçiş yolu oluşturarak birbirine bağlanması fikrine dayanıyor. Projenin başlıca amaçları, yaşananlar, proje büyüklüğü ve planı, projenin getirileri ve götürebilecekleri...

Halo etkisi

Halo Etkisi basit olarak kişilerin veya nesnelerin olumlu bir özelliğinin ön plana çıkmasıyla beraber diğer özelliklerinin de olumlu olacağı kabulüdür. Örnek vermek gerekirse film fragmanlarının birkaç saniyesini beğenip o filmin güzel olacağına dair yorumda bulunmak verilebilir. Halo etkisi genelde olumlu olarak tanımlanır ancak tam tersi özellikler için de geçerlidir.

Super Bowl LV

Dünyanın en önemli spor organizasyonlarından birini geride bıraktık. Önceki  Super Bowl yazısında da belirttiğimiz gibi bu maçta spor tarihinin birçok ilkiyle karşılaştık. Bazı beklentileri karşılamasa da heyecanın üst düzeyde olduğu bir maçtı. 

Super Bowl haftası

ABD’nin ülke kültüründe ilkler önemlidir ve konu NFL olunca bolca ilk çıkar karşımıza. Super Bowl LV (55), Kansas City Chiefs ve Tampa Bay Buccaneers takımları arasında, Tampa Raymond James stadyumunda, 7 Şubat’ı 8 Şubat’ı bağlayan gece TSİ 2.30’da oynanacak.

Dünyanın en golcüsü: Cristiano Ronaldo

Cristiano Ronaldo aktif futbol oyuncuları arasında, 760 golle dünyanın en çok gol atan futbolcusu oldu. Ronaldo’nun bu başarısını, şans ya da yetenek faktörleriyle açıklamak, pek çok açıdan kendisine haksızlık olacaktır.

Sporun En Büyüğü

O, bir sporun değil, tüm sporların en büyük operasyonunu yönetti. O, spor tarihine adını adeta kelepçeledi. Lance Armstrong, tam yedi kez Fransa Bisiklet Turu’nu...

NBA’de ilk kadın başantrenör: Becky Hammon

NBA’de bir normal sezon maçında takımının başına geçen ilk kadın antrenör Becky Hammon'ın hikayesi.

Boxing Day

Premier Lig ise bu haftayı tatil yapmak bir kenara dursun, sıkıştırılmış futbol fikstürüyle doldurmuş durumda. Ama bu durum, pandemi sebebiyle sıkışan maç trafiğinden dolayı böyle değil; bu yıllardır süregelen bir durum. İngilizler 1957 senesinden beri Boxing Day’lerini futbolla şenlendiriyorlar...

Elimizin Ucundaki eSpor

Bu olağandışı dönemde çoğumuz bilgisayar, telefon ve televizyonlarımıza bağlanmış durumdayız. Zamanında vakit öldürmek için oynadığımız oyunlar, artık arkadaşlarımızla zaman geçirdiğimiz ve sosyalleştiğimiz mecralara dönüştü.Tabii,...

Sporun En Büyüğü

Date

O, bir sporun değil, tüm sporların en büyük operasyonunu yönetti. O, spor tarihine adını adeta kelepçeledi. Lance Armstrong, tam yedi kez Fransa Bisiklet Turu’nu kazanarak adını dünyaya duyurmuş ABD’li bisikletçi. Armstrong, 18 Eylül 1971’de doğdu. Spora triatlonla başladı, ardından adını dünyaya çeşitli şekillerde birkaç kez duyuracağı bisiklet sporuna yöneldi. 1992 yılında profesyonel bisiklet hayatı başladı. 92-96 yılları arasında pek önemli başarılar elde edemedi. Fransa Bisiklet Turu’nda 2 etap birinciliği ve ABD’nin önemli yarışlarından olan Tour DePont’u kazandı.

Lance’nin hikayesi, 1996 yılının 2 Ekim’inden sonra başlıyor. Bu tarihte 3. aşama testis kanseri olduğu, kanserin beynine sıçradığı ve ancak %40 hayatta kalma şansı olduğu açıklandı. Fakat Armstrong yılmadı, 1997 yılında kanseri yendi. Kanseri yendiği yıl, “LiveStrong” vakfını kurdu ve on binlerce kanser hastasına umut ışığı oldu. Sarı renkli LiveStrong bileklikleriyle dünyanın neredeyse her yerinde vakfının reklamını yaptı.

1998 yılında US Postal takımına katıldı ve organizasyonunu başlattı. Armstrong 1999 yılından 2005 yılına kadar Fransa Bisiklet Turu’nu üst üste 7 kez kazanarak, temiz yollarla kırılması imkansıza yakın bir rekora imza attı. Armstrong sporu bıraktığını açıkladığı 2005 yılına kadar, birkaç kez doping soruşturması geçirmişti. Ancak soruşturmalar, testler ve tanık ifadeleri Armstrong’un temiz olduğunu kanıtlamıştı.

Ama 7 kez Fransa Bisiklet Turu’nu kazanan Lance’yi rahat bırakmak istemiyorlardı. Adının yanında çok fazla soru işareti vardı. Soru işaretlerini ortadan kaldıracak olan açıklama, 2011 yılında Lance’nin eski takım arkadaşından geldi. Tyler Hamilton, Lance’nin 99-00-01 yıllarında doping yaptığını açıklamıştı.

2012 yılında, Anti Doping Ajansı soruşturma başlattı. Soruşturmanın neticesinde 1 Ağustos 1998 tarihinden itibaren tüm yarışları iptal edildi, madalyaları ve ödülleri geri alındı. Davanın gerekçeli kararıysa, Lance’nin aslında ne yaptığını apaçık ortaya koyuyordu. “Kanıtlar, herhangi bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde, spor tarihinin en karmaşık, en profesyonelce ve en başarılı doping programının uygulandığını göstermektedir.”

Peki Armstrong, yıllar boyu sürdürdüğü; sadece kendisini değil, takım arkadaşlarını da sürüklediği bu skandalları nasıl gizli tuttu?

Öncelikle ortaya çıkarılması en zor dopinglerden birini uyguladı. En basit haliyle anlatmak gerekirse, kendi kanını dopinge dönüştürdü. Yarışmalardan yaklaşık bir ay önce aldığı kanını soğutarak, tekrar kendine enjekte ediyordu. Bu sayede kasları daha güçlü, tempolu ve uzun süre yorulmadan çalışıyordu. Ayrıca dopingi yarışma sırasında kullandığı suluklarla alıyordu.

Tüm bunlar ortaya çıktıktan sonra bir açıklama yapması gerekiyordu. Gerekli açıklamayı 2013 yılında ünlü talk showcu Oprah’a yaptı. Doping yaptığını kabul ettikten sonra, pişman olduğunu belirtmesine rağmen bir açık kapı bıraktı: “Geçmişe dönsek ve kimse temiz olmasa, ben yine yapardım.”

Lance Armstrong; dünyanın en ünlü bisiklet sporcularından biri. Ününü, yıllar boyu sakladığı dopinglerle kazandığı yarışlarla, yaşama şansının çok düşük olduğu kanseri yenmesiyle ve kanser hastalarına umut olmasıyla kazandı. Şimdilerdeyse yaptığı yanlışların unutulup, insanların arasına tekrar karışacağı günleri bekliyor.