25 Mayıs’tan herkese merhaba!
Manşetler;
🎙️ Süleyman Soylu’nun açıklamaları
🤝 Putin-Biden görüşmesi
📌 Uluslararası Vergi Reformu Dosyası
Keyifli okumalar!
TÜRKİYE’DEN GELİŞMELER
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün akşam Habertürk’te gazetecilerin gündeme ve Sedat Peker’in iddialarına ilişkin sorularını yanıtladı.
-
İlk açıklamalar: Soylu, Sedat Peker’in iddialarını yalanladı ve “Ben özne değilim, hedef Türkiye” dedi. Bakan Soylu, yayının genelinde de iddiaların asılsız olduğunu söyledi ve Türkiye’nin üzerinde oyunlar oynandığını belirtti. “AK Parti tarafından yalnız bırakıldı” iddiaları üzerine ise “Kim diyor?” cevabını veren Bakan Soylu, BBC’nin hükümet yetkilisine dayandırılan haberinin hatırlatılması üzerine “BBC Türkçe dezenformasyon kanalıdır” dedi.
-
Korumalar: Soylu, Sedat Peker’in tecavüzle suçlandığını ve bu suçun üstünün örtüldüğünü söyledi. Sedat Peker’e özel koruma verildiği iddilarına ise “İstanbul’da verilen her korumanın kime verildiğini bu dönemde bilemeyebilirim. Sadece özel koruma vardı, o benim onayımla verilir.” cevabını verdi.
-
Atilla Peker: Sedat Peker, Mehmet Ağar’ın Kutlu Adalı’yı öldürtmek için kendisinden tetikçi talep ettiğini, bunun üzerine kardeşi Atilla Peker’i Kıbrıs’a gönderdiğini açıklamıştı. Açıklamalar sonrası Atilla Peker, göz altına alınmıştı. Soylu, Atilla Peker’in, Sedat Peker’in itirafları nedeniyle gözaltına alınmadığını, ruhsatsız silah bulundurma ihbarı sebebiyle gözaltına alındığını söyledi. Bugün Sedat Peker’in kardeşi Atilla Peker’e Kutlu Adalı cinayetine ilişkin Fethiye Savcılığı’nca soruşturma açıldı. Peker ise kardeşinin Adalı cinayetiyle ilgili söylediklerinin kayda geçirilmediğini iddia etti.
-
Peker’in tweetleri: Habertürk yayını süresince Sedat Peker, Twitter’dan mesajlar paylaştı. Peker’in Bakan Soylu’ya “Uyuşturucu ticaretinin en büyük patronu sensin, fiyatları sen bilirsin. Bu yüzden ucuz olanı yakalattırdınız, kamuoyunu kandırmak için.” iddiasıyla başlayan mesajlar çok etkileşim aldı.
-
Davutoğlu: Soylu, 7 Haziran seçimleri sonrasında AK Parti’nin koalisyon görüşmeleri için yapılan parti içi toplantılarda dönemin parti genel başkanı Ahmet Davutoğlu’nun şiddetli tartışmalar neticesinde “Hepinizin odalarında neler konuştuğunu dinletiyorum ve biliyorum” dediğini kaydetti.
-
Kaftancıoğlu: Yayın esnasında Bakan Soylu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun korumalarını herhangi bir tehdit veya rapor olmadığı için geri aldığını söyledi. Kaftancıoğlu, Bakan Soylu’ya “Madem tehdit yoktu (kendisinden daha büyük tehdit yok bu arada) öncesinde ne diye yakın koruma ve ardından da özel koruma statüsüne alınmışım?” diye yazdı. Habertürk yazarı Fatih Altaylı da köşe yazısında “Eğer Canan Kaftancıoğlu’nun devlet tarafından korunmaya ihtiyacı yok ise Türkiye’de kimsenin korunmaya ihtiyacı yoktur.” cümlesine yer verdi.
-
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik “Senin boynuna köpek tasması takıp seni sokaklarda gezdireceğim” diyen Sedat Peker’e “İkazen diyorum ki, hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı’nın boynuna tasma geçiremeyecek, hiçbir alçağın gücü ve nefesi yetmeyecektir.” cevabını verdi. Bakan Soylu da Bahçeli’ye Twitter mesajıyla teşekkür etti.
-
Erkam Yıldırım: Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım, organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker hakkında suç duyurusunda bulundu.
-
Son olarak: Sedat Peker, bugün akşam saatlerinde Twitter hesabından “Süleyman Soylu’nun Habertürk canlı yayınında “Tanırım, arkadaşım dediği Reşat Hacıfazlıoğlu’yla telefon görüşmem. Bir gram namusun varsa o koltukta oturma.” mesajıyla bir video paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararla Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Oğuzhan Özbaş görevden alındı. Yerine Prof. Dr. Semih Tümen atandı.
-
Kimdir? Tümen, 2000’de ODTÜ İktisat Bölümü’nden mezun oldu ve İngiltere’de London School of Economics’te Ekonometri ve Matematiksel İktisat alanında yüksek lisans yaptı. Tümen, 2012’de Chicago Ünivesitesi’nde İktisat alanında doktora derecesini tamamladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, kripto para düzenlemesi ile ilgili detay verdi.
-
Kapsamı: “Üzerinde çalıştığımız alanlar; kripto varlık ile çeşitlerinin tanımlanması, bu varlıkların ortaya çıkarılması, ihracı ve dağıtılması, alım satım yapan platformların uyması gereken ilke ve esasların belirlenmesi, varlık saklama hizmetinin hangi şartlarda kimler tarafından yapılabileceği, vergilendirme politikasının nasıl olacağı, hangi kripto varlık çeşidi için hangi kurumun düzenleme yapma ve yaptırım uygulama yetkisinin olacağı, özellikle suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanında bu alanın kullanılmasının engellenmesi gibi geniş bir alanı kapsıyor.” dedi.
-
Ayrıca: Bakan Elvan, pandemi desteklerinin milli gelirin %3’ünü geçeceğini de sözlerine ekledi.
HSK, yeni bir kararname yayımladı ve 3 bin 70 hakim ve savcının görev yerleri değişti.
DÜNYADAN GELİŞMELER
Birleşik Krallık’ta 8 bin 700 kişinin başka bir hastalık sebebiyle hastanede yatarken Covid-19’a yakalanarak hayatını kaybettiği tespit edildi.
-
Detay: Londra yönetiminin eski Sağlık Bakanı Jeremy Hunt, hastanelerde yakalanılan Covid-19’un, “sessiz skandallarından biri” olduğunu kaydetti.
TechCrunch’ın yerel basın kuruluşlarına dayandırdığı haberine göre; Yeni Delhi polis teşkilatı, Twitter’ın bir hükümet yetkilisinin paylaşımını etiketlemesi üzerine şirkete uyarı notu iletti ve arından detaylı bilgi almak için şirketin ofisine ekip gönderdi.
-
Nedir? İktidardaki Hindistan Halk Partisi (BJP) Sözcüsü Sambit Patra’nın muhalefet partisini hedef alan paylaşımı, geçtiğimiz hafta sosyal paylaşım sitesi Twitter tarafından “manipüle edilmiş içerik” olarak etiketlendi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB’nin hava sahasını “Belarus’tan gelen uçaklara” kapattıklarını söyledi ve AB merkezli hava yollarına ülke üzerinden uçmamaları çağrısı yaptı.
-
Gerisi: Belarus, dün Yunanistan’dan Litvanya’ya giden bir yolcu uçağını başkent Minsk’e iniş yapmaya zorladı. Gerekçe ise uçaktaki Belarus vatandaşı muhalif gazeteci Raman Pratasevich’i tutuklamaktı.
-
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile Belarus ve Gazze’ye yönelik telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini açıkladı.
Eurovision yetkilileri bu yılki yarışmanın galibi İtalya’nın rock grubu Måneskin’in solisti Damiano David’in uyuşturucu testinin negatif çıktığını açıkladı.
-
Gerisi: Hollanda Rotterdam’da düzenlenen 65. Eurovision Şarkı Yarışması’nda 524 puanla birinci seçilen rock grubunun baş solistinin canlı yayınlanan kutlamalar sırasında içki şişelerinin arkasına eğilerek bir şeyler kokladığı anlar, gündeme oturmuş; Hollanda basını, yarışmayı kazanan grubun baş solistinin uyuşturucu madde kullandığını iddia etmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail ve Hamas arasındaki ateşkesi takiben dört günlük Orta Doğu programı başlattı.
-
Program: Ziyaretler kapsamında bugün Tel Aviv’de İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile görüşmelerde bulunan Blinken,ateşkesi “sağlamlaştırma” isteğiyle Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’la görüşeceği Batı Şeria’daki Ramallah’a gidecek. Blinken, sonrasında “ateşkesi pekiştirmek ve önümüzdeki aylarda çıkabilecek olası çatışmaların önüne geçmek” için komşu Mısır ve Ürdün’e de gidecek.
ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki ilk yüz yüze görüşme, 15-16 Haziran’da İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılacak.
DIŞ POLİTİKA
Uluslararası Vergi Reformu Dosyası
Doğaç Özen
Man Adası, Bermuda, Cayman Adaları gibi ada-ülkeler zaman zaman her toplumda gündeme gelen yolsuzluk skandalları ile karşımıza çıkıyor. Bunun sebebi bu ülkelerin gözde tatil merkezleri olmalarından ziyade, ülkesinde ofisi olan şirketlere sağladıkları vergi indirimleri. Her yıl çeşitli sektörlerden elde edilen milyarlarca doların usulsüz bir biçimde vergilendiril(me)diği bu ülkelerin arasında her ne kadar medyada kendine genişçe yer bulamasa da İrlanda, Malta, Hollanda, Lüksemburg ve Singapur gibi ekonomik hacmi daha gelişmiş ülkeler de yer alıyor. Örneğin geçtiğimiz yıllarda yayımlanan bir rapora göre İrlanda’da kurumlar vergisi 12.5% olarak belirlenirken, bu oran fikri mülkiyet hakkıyla korunan değerler için %6’ya kadar inebiliyor. Benzer bir durum Malta ve Hollanda için de geçerli. Singapur ise yabancı şirketlere uyguladığı 8% vergi oranı ile yüzlerce çokuluslu şirketin Asya operasyonlarını yürütmek için seçtiği ülke konumunda.
Bu durum ve yarattığı sorunlar başta G-7 ülkeleri ve IMF, Birleşmiş Milletler gibi çeşitli uluslararası kuruluşların uzun bir süredir ajandasında. 2021 yazının uluslararası vergi hukukunda son 100 yılda yaşanacak en önemli olaylardan birine tanıklık etmesi bekleniyor – haziran ayının ikinci haftasında gerçekleştirilecek olan G-7 toplantısında çıkacak bir karar ile uluslararası kurumlar vergisinin ilk aşamasının tamamlanması işten bile değil.
Fakat öncelikle bu aşamaya neden gelindiğini, ve uluslararası toplumun neleri konuştuğunu incelemek gerekiyor.
Sorun tam olarak ne?
Özellikle Karayip ülkeleri (Bermuda, Cayman Adaları ve İngiliz Virgin adaları – bu ülkeler yurtdışı sihirbazlık üçgeni olarak da biliniyor) aracılığı ile gerçekleştirilen işlemlerde söz konusu olan vergi kaçakçılığı, çoğu ülkenin aktif olarak mücadele ettiği bir suç. Fakat kimi ülkeler tarafından dış yatırımcıların ilgisini çekmek için düzenlenen vergi indirimleri ile vergi kaçakçılığını aynı kapsamda değerlendirmemek gerekiyor. İlk olarak G-7 ve sonrasında OECD kapsamında değerlendirilecek olan uluslararası asgari kurumlar vergisi tartışması ise tam olarak ikinci durum ile mücadele etmeyi amaçlıyor.
Aslında ülkelerin yabancı yatırımcılara vergi indirimi veya avantajları sunması alışılmadık bir durum değil. Her ne kadar dış yatırımların artıları ve eksileri yıllardır tartışılsa da, ülkelerin dış yatırımcılara özel vergi oranları sunmasının çok uluslu şirketlerin bölgedeki benzer ülkelere yatırım yapmasını zorlaştırdığı bir gerçek. Bu durum aynı zamanda şirketlerin genellikle vergi oranı yüksek olan gelişmiş ülkelerden, daha düşük vergileriyle bilinen gelişmekte olan ülkelere taşınmasının sebeplerinden birini de oluşturuyor.
Gelişim ekonomileri bir yana bırakılırsa, homojen olmayan vergi oranlarının çoğu ABD menşeili çokuluslu şirketlerin ciddi bir biçimde işine geldiği biliniyor. Özellikle Hollanda ve İrlanda aracılığı ile AB ve Singapur ve Hong-Kong aracılığı ile Asya bölgelerinde düşük vergilerle hareket etmeye alışan çok uluslu ABD şirketlerinin ciddi bir kısmı yıllık cirosunun büyük bölümünü yurtdışı operasyonlarından elde ediyor. Aynı durum AB üyesi ve Asya menşeili çokuluslu şirketler için de geçerli.
Dolayısıyla kabul edilecek bir uluslararası asgari kurumlar vergisinin bu ülkelerde vergi yükünü tabandan tavana yayması, yani bireylerden ziyade şirketlere vergi sorumluluğunun yüklenmesi de beklentiler arasında.
Ortak paydada buluşuluyor
Covid-19 döneminde çok uluslu şirketlerin KOBİ’lere kıyasla önemli miktarda büyümesi ve bunun sonucunda artan gelir adaletsizliği, özellikle Batı uluslarının altyapı yatırımlarında geri kalmaları, ulusal sınırlar içerisindeki üretimin ve tedariğin stratejik değerinin artması ve artan uluslararası iş birliği talepleri gibi isteklerden dolayı geçtiğimiz seneden beri ciddi bir biçimde tartışılan uluslararası asgari kurumlar vergisi düzenlemelerinin kısa bir süre içerisinde yürürlüğe girebileceği öngörülüyor.
Biden yönetimi ve ABD Hazine Bakanı Yellen’ın öncülüğünü ettiği bu proje, Kanada, Fransa, Almanya, Japonya, ABD, İtalya ve Birleşik Krallık’tan oluşan G-7 ülkeleri tarafından da destekleniyor. Biden yönetiminin ilk olarak %21 oranını teklif etmesinin ardından sürdürülen görüşmeler neticesinde Haziran 2021 G-7 toplantısında %15 oranı üzerinde anlaşılması bekleniyor. İrlanda, Macaristan, Singapur gibi ülkelerin ise %15 oranından rahatsız oldukları fakat müzakereye açık olduklarının anlaşıldığını da belirtilenler arasında. Bu aşamadan sonra ise 37 adet OECD ülkesi ve sayıları 135’ten fazla olan OECD Geniş Müzakere Çerçevesi ülkeleri ile birlikte çalışarak tam anlamıyla kapsayıcı bir uluslararası vergilendirme reformunun kabul edilmesi hedefleniyor.
Bu durumun özellikle Apple, Amazon gibi teknoloji şirketlerini de yakından ilgilendirdiğini belirtmek gerekiyor – bu tip teknoloji şirketlerinin bulundukları ülkelerde sınırlı sayıda mal varlığı olması ve esas olarak sundukları servisler sayesinde gelir elde etmeleri, fikri mülkiyet vergilerinde indirim öngören ülkelerde ticaret yapmayı oldukça cazip hale getiriyor. Dolayısıyla ülkelerin genel olarak pozitif baktığı bu düzenlemeye en ciddi muhalefet ABD menşeli çok uluslu şirketlerden gelecek gibi duruyor.