Japonya merkezli elektronik devi Toshiba’nın yıllardır yaşadığı krizlerin ardı arkası kesilmiyor. 2017 yılında büyük bir mali krizde olduğunu açıklayan şirket bu sefer de Tokyo hükümeti ile gizli anlaşma yapmakla suçlanıyor.
Ne oldu?
Kriz dört şirket yöneticisinin iddiaları ile başladı. Yöneticiler, şirket yönetim kurulunu, Japonya Ticaret Bakanlığı ile gizli bir anlaşma yaparak yabancı yatırımcıların şirkette nüfuz kazanmasına engel olmakla suçladı. Ülkede uzun süredir yaşanan en büyük kriz olarak adlandırılan olay hakkında soruşturma başlatıldı.
İddialar ile ilgili bir rapor hazırlayan hissedar ve yöneticiler, dönemin kabine genel sekreteri ve şimdiki Başbakan Yoshihide Suga’nın geçtiğimiz yıl üst düzey bir Toshiba yöneticisiyle yaptığı toplantıda, yatırımcılar üzerinde baskı kurmayı sözlü olarak teşvik ettiği ifade edildi. İlgili görüşmede Suga’nın “Yeterince agresif olursak, onları yabancı mülkiyet kurallarıyla sindirebiliriz” dediği iddia edilirken Başbakan bu iddiayı yalanladı. Raporun devamında şirket yönetiminin geçtiğimiz temmuzda yıllık genel toplantı öncesi yabancı yatırımcıları kısıtlamak için Ticaret Bakanlığı’nda destek istediği belirtiliyor. Özellikle yönetim kurulu seçimlerinde yabancı aday adayları üzerinde baskı kurulması gerektiğini belirten şirket, bakanlıktan yardım talep etti ve raporda bahsedilen adaylar ilgili seçimi kazanamadılar. İddiaları gündeme getiren yöneticiler şu an suçlamanın hedefindeki yönetim kurulu üyelerinin istifasını istiyor. Toshiba ise yaptığı resmi açıklamada iddiaların kaynağı olan raporu inceleyeceklerini ifade etti.
Arka plan
Bir zamanların teknoloji devi olan şirket 2006 yılında Westinghouse’u satın alarak ABD nükleer piyasasına giriş yapmış ama yıllar içinde artan maliyetlerin altından kalkamamış ve 2017’de iflasın eşiğinde olduklarını, ortaklık aradıklarını açıklamışlardı. Sonrasında bu krizi yeni bir lider ile atlatmak isteyen şirket, Avrupa merkezli bir özel sermaye şirketi olan CVC Capital Partners’ın yöneticilerinden Bay Kurumatani’yi CEO olarak atamıştı. Bu hamle ise herkes için beklenmedikti çünkü yönetim o güne dek tüm atamalarını şirket içinden yapmıştı. Yeniden yapılanmaya giren şirket bu atamanın devamında yabancı yatırımcılardan aldıkları desteklerle iflas etmekten kurtulmuştu.
Tepkiler
Japonya merkezli ve kar amacı gütmeyen bir organizasyon olan IAFOR’un Direktörü Nicholas Benes raporun çok rahatsız edici olduğunu ve bir çok soruyu da beraberinde getirdiğini ifade ediyor. Şirketin var olan yönetim kurulunu değiştirmek üzere bir olağanüstü genel kurul toplantısı yapılacak mı veya iddiaların hedefindeki yöneticiler için cezai bir süreç işletilecek mi gibi sorular şimdiden herkesin merak konusu. Ayrıca iddiaların mağduru olan yabancı yatırımcıların şu an şirkette yaklaşık %25 hisseye sahip olduğu tahmin edilirken bu yatırımcıların, yatırımlarını geri çekmesi halinde Toshiba’nın yeni bir mali krizle karşı karşıya kalması da olasılıklar arasında görülüyor.