Son yıllarda çok sayıda komşusu ve bölgedeki ülkelerle sorunlar yaşayan Türkiye, hasarlı ilişkileri onarma niyetinde. Peki bu ilişkiler neden bozulmuştu ve son günlerde neler yaşanıyor?
Arap Baharı ve Müslüman Kardeşler
Türkiye’nin Müslüman çoğunluğa sahip birçok ülkeyle çeşitli alanlarda sorunlar yaşamasının bir numaralı sebebinin, geçtiğimiz on yılın başında bölgenin çeşitli ülkelerinde yaşanan eylemler olduğu söylenebilir. Arap Baharı olarak bilinen bu eylemler kapsamında 2010-2012 yılları arasında çok sayıda Müslüman çoğunluğa sahip ülkede iktidar ve rejim değişikliği yaşandı. Ülkelerin yöneticileri ve yönetim biçimleri değişirken doğal olarak bölgenin önemli aktörleri de bu süreçlere dolaylı veya direkt olarak dahil oldu; Türkiye’nin de çeşitli ülkeler arasında taraf seçen ülkelerden biri olduğu söylenebilir.
Arap Baharında yaşananları ve bunların Türkiye ile bağlantısını kısaca özetlemek gerekirse:
- Müslüman Kardeşler: 2010 yılında Mısır’da yönetimde bulunan Müslüman Kardeşler, sivil toplum hareketi olarak başlayan bir grup. Jeopolitik ve tarihi sebeplerden dolayı bir süredir Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan, Müslüman Kardeşler’den son derece rahatsız ve bu iki ülke 2010’da Mısır’da başlayan hükümet karşıtı eylemlerin boyutunun artması ile beraber eylemcileri açıktan destekleme kararı alıyor.
- Katar ise Müslüman Kardeşler’in uzun bir süredir maddi destekçisi konumunda ve gruba yakınlığı ile biliniyor. Aynı şey Türkiye ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan için de geçerli. Dolayısıyla Katar ve Türkiye, Mısır’da eylemlerin başından beri Müslüman Kardeşler üyesi Mursi hükümetini destekliyor.
2010 senesinde başlayan eylemler neticesinde Mursi hükümeti Mısır Ordusu Generali Sisi tarafından darbe ile indiriliyor. Türkiye ve Katar yeni yönetim ile bağlarını koparıyor veya minimuma indiriyor; BAE ve Suudi Arabistan ise Sisi yönetimi ile ilişkilerini kuvvetlendirmeye başlıyor.
Bu darbenin ardından ve geçtiğimiz 10 senede yaşanan paralel gelişmeler doğrultusunda Türkiye, Katar’la iyice yakınlaşmış durumda; Mısır, BAE ve Suudi Arabistan ile en iyi ihtimalle donuk ilişkilere sahip hatta Mısır ile diplomatik ilişkiler dahi bulunmuyor!
En Makul Ortak Nokta: Güvenlik Endişesi
Afganistan’ın Taliban tarafından devralınmasının ardından Türkiye, bu neticenin de etkisiyle arasının iyi olmadığı bazı bölge ülkeleriyle bir takım ilişkiler içerisine girdi.
- Mısır: Belki de en önemli gelişmeler bu alanda yaşanıyor. 2013’ten beri karşılıklı olarak diplomatik ilişkileri kesme kararı alan iki ülke 8 Eylül 2021 itibarıyla ilişkileri normalleştirme toplantılarının ikinci turuna başladı. İki ülkenin de dışişleri bakanları ve uzmanlar seviyesinde katılım gösterdiği toplantıların şu ana kadar çok verimli olmadığı fakat sürecin gelişime açık olduğu belirtiliyor.
- Birleşik Arap Emirlikleri: Türkiye, arasının yine uzun süredir kötü olduğu BAE ile de ilişkilerini normalleştirmek istiyor. Taliban’ın Kabil’e girdiği hafta Ankara ile Abu Dabi arasında üst düzey bir takım telefon görüşmelerinin gerçekleştiği belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Prens Muhammed bin Zayed’in de telefonda birebir görüştüğü ve Afganistan’da yaşananlara dair güvenlik endişesinin ön plana çıktığı belirtiliyor.
- Suudi Arabistan: Mısır ve BAE ile Türkiye’nin arasında yaşanan gelişmelerin aksine, Türkiye ve Suudi Arabistan arasında yaşanan iyileşmelere dair somut bir gelişme medyaya yansımış değil. Fakat hükümet sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye’nin diplomasi trafiğini değerlendirirken Suudi Arabistan ile de bir takım görüşmelerin olduğunu ve durumun iyiyi işaret ettiğini ifade etti.
- Dahası? Mısır, BAE ve Suudi Arabistan süreçleri kadar üst düzeyden ilerlemese de Türkiye dış ilişkileri bazı gelişmelere daha sahne olabilir. MİT Başkanı Hakan Fidan’ın Suriye Devleti’nden mevkidaşı ile Bağdat’ta görüşeceği iddiası ortaya atıldı. Ayrıca Ermenistan Başbakanı Peşinyan, geçtiğimiz günlerde Ermenistan‘ın Türkiye ile görüşmeye hazır olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin Afganistan‘da Kabil Havalimanı’na teknik destek verdiğini de hatırlatmak gerekiyor.
Dolayısıyla Türkiye, dış diplomasi anlamında son derece hareketli günlerden geçiyor. Bu hamlelerin hangilerinin hasarlı ilişkileri onarmaya yeteceği, hangilerinin ise başarısız olacağını zaman gösterecek.