WhatsApp’ın veri paylaşımı politikasının tartışıldığı ve birçok kişinin mesajlarının gizli kalıp kalmayacağını sorguladığı bir haftada, kuantum dünyasında özellikle siber güvenlik alanında yarışın kızıştığını kanıtlar nitelikte yeni haberler geldi. South China Morning Post’un haberine göre Çin Telekom, geliştirdiği bir uygulama üzerinden özel bir SIM kart aracılığıyla kuantum bilgisayar ataklarına dayanıklı bir şekilde şifrelenmiş konuşma yapma imkanı sunmaya başladı. Çin’deki tek gelişme bu da değil. Teknoloji devi ülkeler kuantum bilgisayar üretme çabalarının yanı sıra, kriptografik kuantum anahtarların dağıtımını sağlayan büyük ağlar oluşturmaya da çalışıyorlar. 6 Ocak’ta Nature dergisinde yayınlanan bir makaleye göre Çinli bir grup araştırmacı Shanghai, Hefei, Jinan ve Pekin şehirlerini birbirlerine ve bir uyduya bağlayan, uzunluğu 4600 km’yi aşkın bir kuantum haberleşme ağı kurmayı başardılar.
Bu yarışta Çin’in karşısında ABD yer alıyor. Amerikan hükümeti 2021 yılının başında yayımladığı yıllık ulusal güvenlik dokümanında kuantum bilgisayar teknolojilerinin ulusal güvenlik sistemleri için oluşturduğu risklerin Kongre’ye rapor olarak sunulması talimatını verdi. Bununla birlikte Kongre, ABD’deki bilimsel araştırmaların en önemli fonlayıcılarından biri olan National Science Foundation’a (NSF) kuantum bilgi sistemleri adına harcanmak üzere 226 milyon dolarlık bütçe ayrılmasına karar verdi. American Institute of Physics, bunun 2019 yılına kıyasla %113’lük bir bütçe artışına tekabül ettiğini belirtiyor. Özetle kuantum teknoloji yarışı ABD-Çin hattında gittikçe hızlanıyor ve önümüzdeki yıllarda hangi ülkenin teknoloji lideri konumunda olacağı bu yarışın gidişatına göre şekillenecek gibi görünüyor.