Acun Medya’nın Exxen’i ve iş insanı Gözde Akpınar’ın kuruculuğunu üstlendiği Gain TV… Rekabetin neresinde olabilirler?
Netflix ve Hulu’yla dünyanın ilk kez tanıştığı yayın platformu konseptinin sektörde yeni oyuncular çıkarması 10 yılı bulmuş olsa da kısa sürede artan rekabet dünyaya yayılmış durumda. Geçtiğimiz yıl Disney+ ile tekrar gündeme taşınan dijital medya rekabeti, Türkiye’de Netflix, Bein Connect, Blu TV, Puhu TV ve Turkcell+ gibi şirketler arasında devam ediyor. 2021 yılına girerken adını duyuran ve sene başlangıcını da pazarlamaya dahil eden iki yüksek bütçeli girişim de kullanıcıların karşısına çıktı; Acun Medya’nın Exxen’i ve iş insanı Gözde Akpınar’ın kuruculuğunu üstlendiği Gain TV.
Çevrim içi yayın platformlarının öncüsü olan Netflix, 2007 yılının şubat ayında işletmesinin esası olan DVD abonelik sisteminden dijital dünyaya adım atarken Youtube’da ilk kez ‘’viral video’’ konsepti doğuyordu. Myspace gibi platformların büyük satın alımlar yaşadığı ve Youtube’da yayın yaparak para kazanmanın ancak doğrudan Youtube ile iletişime geçmeyle mümkün olduğu o dönemi sıfır noktası alırsak, 13 yıl içerisinde ‘’Charlie parmağımı ısırdı!’’ kitlesinin 71 milyar dolarlık markete dönüşmesi günümüzün yayın çılgınlığını açıklamaya yetecektir. Son yıllarda artan girişim ve kullanıcı sayısıyla beraber hacmini düzenli olarak artıran bu piyasanın elbette ki merakla beklenen ânı doyum noktası. Statista’nın verilerine göre 2017-2018 arasında gerçekleşen dünya çapındaki kullanıcı artışı 170 bin dolaylarında iken, 2019-2020 geçişinde 62 binlik artış marketin büyüme ivmesinde ciddi bir düşüşe işaret ediyor. İstatistiklere göre dünya çapında 2025 yılına kadar büyümeye devam etmesi ön görülen marketin gelişmiş ülkelerde yakın zamanda doyuma ulaşması bekleniyor. Gelişmekte olan ve gelişmemiş ülkelerde ise bu durum biraz daha farklı, aslına bakacak olursak dünya ortalamasının üç sene önceki durumuna oldukça benzer bir görüntü mevcut. Yani Türkiye’nin de içinde bulunduğu ülkelerde marketin yarısının hala daha ortada olduğunu söyleyebiliriz.
Rakamlar
JustWatch adlı yayın platformlarını bir araya toplayan şirketin kasım ayında Türkiye için yayımladığı veriler çoğu kişiyi şaşırtmıştı; çünkü dünyada hakimiyet süren Netflix’in Türkiye’de pazar payı %24 olurken Blu TV %43’le lider konumdaydı. Doğan Holding’in sahibi olduğu Blu Tv’nin başarısının arkasında Türkiye’de uzun süredir medya alanında faaliyet gösteren bir kurum olmasının etkisi yadsınamaz olsa da kullanıcılar adına ayırt edici faktörlerde yerellik faktörü dikkat çekti. Buna bağlı olarak da Türkiye’deki yerel girişimlerin kullanıcı önüne çıkmak için her fırsatı kolluyor olması anlam kazanıyor. Türkiye’de en çok izlenen programların yapımcısı olan Acun Medya’nın girişimi Exxen, bünyesindeki sanatçılar ve programlara ülke çapında dikkat çeken Youtuber’ları da dahil ederek gizli pastanın 2021 yılındaki en büyük taliplisi oldu. Genel izleyici kitlesine hitap eden bir medya kuruluşunun abonelik sistemine dayalı bir modelde ne kadar başarılı olacağı sorgulansa da aslında izleyici kitlesinin bu geçişi yaşaması çok zor olmayabilir. Zira Doğan Medya’nın genel izleyici kitlesi ele alındığında, Acun Medya’nın kitlesinden ciddi anlamda farklı olmadığı yayımlanan izleyici verileriyle de destekleniyor.
Son noktada
Yayın hayatının ilk dönemlerini yaşayan Exxen, kontrast yaratan gelişmelere sebebiyet verdi. Kullanıcılar tarafından arayüzü ve abonelik iptalinin olmadığı gibi konularda, yazılımcılar tarafından da aceleye getirildiği iddiasıyla eleştirilen platfrom, Acun Ilıcalı’nın yaptığı duyuruyla Blu Tv’nin yayın hayatı boyunca ulaştığı kullanıcı sayısını sadece 3 günde geçerek 500 bin kullanıcının Exxen’e katıldığını duyurdu. Platformun yaşadığı servis ve bağlanma sorunlarının kaynağı olarak yoğunluk gösterilse de Exxen’in kullanıcı sözleşmesini Blu TV üzerinden gösteriyor olması hukuksal ve yazılımsal sorunların kullanıcı sayısından bağımsız olarak çıkmaya devam edeceği yönünde. Diğer yandan Türkiye dijital yayın marketindeki yarı yarıya olan boşluk, Acun Medya’nın popülaritesi gibi etmenler Exxen’in ciddi yanlış hamleler yapmaması halinde matematiksel olarak başarılı olabileceğine işaret ediyor.