17 Aralık’tan herkese merhaba! 18 Kasım’da ilk Press bültenimizi göndermemizin üzerinden bir ay geçmiş. Bizi okumaktan keyif aldıysanız birde bizi izlemenizi veya dinlemenizi tavsiye ederiz… Dilerseniz bizi Spotify, YouTube kanallarımız ve web sitemiz pressnovus.com üzerinden takip edebilirsiniz.
Manşetler:
💉 Türkiye’de Covid-19 aşılaması
🦠 Almanya’da kapanma
⚖️ Yargı reformu
İyi akşamlar!
TÜRKİYE’DEN GELİŞMELER
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca; Hatay, Adana, Samsun ve İzmir’in günlük Covid-19 raporunu açıkladı.
- Buna göre: Hatay’da yatak doluluk oranı %63, yoğun bakım doluluk oranı %85 olarak kaydedildi. Adana ve Samsun’da bir hafta içinde vaka sayısında %20 azalma var. Ancak yoğun bakım yükü devam ediyor. Geçtiğimiz hafta vaka sayısında %35’lik düşüş gören İzmir’de hastane doluluk oranı %58, yoğun bakım doluluk oranı ise %78 olarak kaydedildi.
Bilim Kurulu üyesi Prof. Çalışkan, 23 Aralık’tan itibaren aşılamanın başlayacağını açıkladı.
- Nasıl? Aile hekimleri, 65 yaş üstü ve ek hastalığı olan kişileri davet ederek aşılamaya başlayacaklar.
- Detay: Çalışkan, toplumsal bağışıklığın %60’a çıkması için 120 milyondan fazla aşı gerektiğine dikkat çekiyor.
DÜNYADAN GELİŞMELER
ABD’de Cumhuriyetçilerin grup lideri Teksas başsavcısı Ken Paxton, ABD merkezli teknoloji devleri Google ve Facebook’un dijital reklam piyasasını yönlendirmek için gizlice iş birliği yaptığını iddia etti.
- Geriden: İki ay önce de Alphabet’in Google’ı, rakip arama motorlarını engellemek için Apple ile yıllık 12 milyar dolarlık gizli bir anlaşma yapmakla suçlanmıştı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Covid-19 testi pozitif çıktı.
- Ne olacak? Macron’un yedi gün boyunca kendini izole edeceği ve evden çalışmaya devam edeceği duyuruldu.
Japonya Başbakanı Yoshihide Suga, 70 yaş üzeri birkaç işadamıyla yemekli toplantı düzenlediğini ifade ederek, “Covid-19 için alınan tedbirleri deldim, halktan özür diliyorum” dedi.
COVID-19
İkinci dalgayla mücadele: Almanya örneği
Kaan Can Yıldırım
Geçtiğimiz haftalarda peş peşe gelen aşı haberleriyle tünelin sonundaki ışığı görmüş olsak da “yeni normal”den sıyrılmamıza biraz daha zaman var gibi görünüyor. Kalabalık konserlerin, endişesiz seyahatlerin hayalleriyle bireysel önlemlerimizi sürdürdüğümüz şu günlerde, devletler de önlemleri arttırıyor. Zira ikinci dalganın en sert zamanlarına girdik gibi görünüyor. Öyle ki ikinci dalgadan nasibini alan ülkelerden Almanya’da dün “tam lockdown” başladı.
Yedi gün ölçeği:
Almanya, sonbahar aylarıyla birlikte hissetmeye başladığımız ikinci dalgayı yedi gün ölçeğiyle takip eden ülkelerden. Yani son yedi gün içinde 100 bin kişi başına kaç yeni vaka tespit edildiği dikkate alınıyor. Eylülde bu sayı 35’i geçmediği sürece günlük hayatın minimum tedbirlerle devam edeceği ve indeksin 50’ye ulaşması halinde daha sıkı önlemler alınacağı duyurulmuştu.
Neler oluyor?
Kasım sonlarında yedi gün indeksinin 100’ün üzerinde seyretmesi, Noel’in de yaklaşmasıyla oldukça korkutucu bir hâl almıştı. Zira Noel’in beraberinde getirdiği aile ziyaretleri, salgına yeni bir ivme kazandırabilirdi. Bu çerçevede önce Noel tatilinin olması gerekenden bir hafta önce -18 Aralık’ta- başlaması ve bu sayede aile ziyaretleri başlamadan önce insanların kendilerini evlerinde izole etmeleri kararlaştırıldı.
16 Aralık itibarıyla bu indeksin Almanya genelinde değeri 173,7’ye ulaştı. Bölgesel bazda ise 400 sınırının üzerinde seyreden bölgeler var. Geçtiğimiz pazar Şansölye Angela Merkel ve eyalet temsilcileri bu durumu görüşmek üzere toplandılar. Toplantıdan şaşırtıcı olmayan şekilde “tam lockdown” kararı çıktı. Yedi gün indeksinin 200’e ulaşması halinde tedbirler daha da sıkılaştırılacak. Bu çerçevede 16 Aralık – 10 Ocak tarihleri arasında uygulanacak tedbirler genel hatlarıyla şu şekilde:
- Alışveriş: Market, eczane, fırın gibi günlük ihtiyaçları karşılayanlar işletmeler harici iş yerleri kapalı.
- Gastronomi: Kafe ve restoran gibi işletmeler bir süredir yalnızca paket servisle çalışabiliyorlardı. Bu durum belirtilen tarihlerde de aynı şekilde devam ediyor.
- Eğitim: Anaokullarıyla ilkokul, ortaokul ve liseler belirtilen tarihlerde kapalı olacaklar. Buna karşılık ihtiyaç halinde ebeveynlerin çocuklarını bırakabilecekleri acil durum hizmetleri sağlanacak. Her ne kadar duyuru metninde bir açıklık olmasa da üniversitelerin uzaktan eğitim faaliyetlerine devam edeceği düşünülüyor.
- Sosyal hayat: Konser, tiyatro, konser salonları, bar ve diskolar kapalı kalmaya devam ediyorlar. En fazla iki hane halkından olmak üzere toplamda en fazla beş kişinin bir araya gelmesine izin veriliyor. Fakat ailelerin Noel’de bir araya gelmelerini sağlamak amacıyla 24-26 Aralık tarihleri için daha esnek sınırlar öngörülüyor. Belirtilen tarihlerde kamusal alanlarda alkol tüketimi ise yasaklandı.
- Yılbaşı: 31 Aralık gecesi için ülke genelinde bir toplanma yasağı öngörülüyor. Ayrıca havai fişek ve benzeri diğer yanıcı maddelerin satılması da yasaklandı.
- İbadet: Kilise, sinagog ve camiler sosyal mesafe ve maske gibi temel kurallara uygun davranmak şartıyla faaliyetlerine devam edebilirler.
Ayrıca:
Ülke genelinde bir sokağa çıkma yasağı söz konusu değil. Fakat bölgesel bazda yasağa tabi yerler bulunuyor. Örneğin Baden-Vürtemberg eyaletinde 20.00-05.00 saatleri arasında sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. 10 Ocak’tan sonra hangi tedbirlerin geçerli olacağı ise 5 Ocak’ta gerçekleştirilecek toplantıda kararlaştırılacak.
HİKÂYE
Yargı reformu
Ebru Bozkurt
Geçtiğimiz günlerde Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül bir araya geldi. Görüşmede; Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında bugüne kadar atılan adımlar ve yeni dönemde gerçekleşmesini gereken reformlar konuşuldu. Görüşme sonrası Türkiye Barolar Birliği’nden yapılan açıklamada, Adalet Bakanı Gül’e sunulan reformlar, sorunlar ve çözüm önerileri 28 maddede açıklandı.
28 madde neleri kapsıyor?
Açıklanan çözüm önerileri içinde yakın zamanda yeni bir hukuk fakültesi açılmaması, avukatlık mesleğine giriş sınavı konusunda geri adım atılmaması, savcılık ve hakimlik sınavları dahil olmak üzere kamuya personel alımlarında mülakata son verilerek yazılı sınav prosedürüyle liyakata önem verilmesi, Hakimler ve Savcılar Kurulunun Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu olarak ayrılması gibi önemli başlıklar yer aldı.
Bizleri neler bekliyor?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti MYK toplantısında işaret ettiği hukuk ve ekonomi alanında yürütülen reform çalışmalarının detayları netleşmeye başladı. Yapılan çalışmada, “ifade özgürlüğü” alanıyla ilgili davalarda “uygulamadaki farklılıkların giderilmesi,” Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ihlâl kararlarının “yeniden yargılama” sebebi sayılması, ticari arabuluculukta kapsamın genişletilmesi gibi başlıklar öne çıkıyor. Mevzuat çalışmasının ocak ayında dördüncü yargı paketi olarak Meclis’e sunulacağı ifade ediliyor.
Reformun gelişimi:
Yargı reformu stratejisinin ilk paketini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2019 Eylül ayında “güven veren ve erişilebilir bir adalet sistemi” vizyonu üzerinden açıklamıştı. Paket dokuz ana başlıktan ve 256 faaliyetten oluşmaktaydı. Bu pakette tutukluluğun ancak zorunlu olduğu hallere istisnai bir tedbir olarak uygulanması, ceza mahkemelerinin 24 saat esasıyla hizmet vermesi gibi başlıklar bulunmaktaydı ancak hukukçulara göre bu paket yeni bir reform getirmediği gibi eskileri de tekrarlamaktan öteye gitmiyordu. Hukukçular yeni bir reform getirmeden önce var olan mevzuatın uygulanması gerektiğini savunuyorlardı.
İkinci yargı paketi 2020 Mart ayında AK Parti tarafında Meclis’e sunuldu . Ağırlıklı olarak hukuk mahkemelerindeki yargılama usullerine ilişkin düzenlemeler öngören paket 63 maddeden oluşuyordu.
Son yargı paketi ise 28 Temmuz’da Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Adalet Bakanlığı paketin yürürlüğe girmesini, paket içeriği hakkındaki bir infografikle duyurdu.
Muhalefet ne diyor?
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, reform çalışmaları kapsamında TBMM İnsan Haklarını İnceleme ve Adalet komisyonlarıyla bir araya gelerek, vekillerin öneri ve taleplerini dinledi. İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun CHP’li üyesi Sezgin Tanrıkulu, hükümetin insan hakları alanında adım atması için “simgesel bir vizyon” ortaya koyması gerektiğini düşünüyor. Bu düşüncesini Adalet Bakanı Gül’le de paylaştığını söyleyen Tanrıkulu, DW Türkçe’ye “Türkiye’de hak ihlalleri, insan hakları konusunda zihniyet değişikliğine gidilmediği sürece reform söylemleri havada kalacak. Bu yüzden hükümeti samimi bulmuyoruz” diyor. Komisyonun HDP’li üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu ise Adalet Bakanlığı’nın hak ihlalleri konusunda soru önergelerini yanıtsız bıraktığını, cezaevleriyle ilgili komisyon raporlarını ciddiye almadığını ifade etti. Bakan Gül, muhalefetten gelen her önerinin önemli olduğunu söylerken, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında insan hakları eğitimlerinin hızlandırılıp, yaygınlaştırılmasına dönük planlamalar yapıldığını belirtti.
ÖNERİLER
SPONSORUMUZ It’s design, not fashion mottosuyla yola çıkan United People, kimliklerin kendini ve özgürlüğünü tanımlama sürecinin bir parçası olmak istiyor. Tek bir noktadan ziyade tasarımlarında genele odaklanan markanın web mağazasına göz atabilirsiniz.